digiline dgs 2500 / fiyat listesi pdf yeni - Lambalar Ve Aydınlatma

Digiline Dgs 2500

digiline dgs 2500


"Etraftaki feryad figdnr duymuyor musunuz? Bense Tanrrnrn sevgili kuluyum, a$layantm
yok, gitmek istiyorum."
Onu vazgegirmeye gah gryorlardr.
"Kendine bir baksana, gok sakar bir gocuksun. Savagta belki de herkes seninle alay edecek."
"Bu daha sevindirici ya, gUlmek, ddvUgmekten daha eglendiricidir; herkes negeli olursa,
herkes barrg iginde olur."
"Kendini avutsan, evinde otursan daha iyi olur!"
Ama Panka, dedigim dedikti:
"Hayrr, savaga gitmek beni daha gok avutacak."
Onu rahatlattrlar, gehre gdtUrdUler ve askere kaydettirdiler. Onu teslim edenler k6ye
dOndUklerinde, herkes onlarr soru ya$muruna tuttu:
"Ee, nastl oldu, bizim aptal orada kaldr ha!Teslim ettikten sonra onu gordUnuz mU?"
"Tabii gdrd[ik."
"Herhalde a$rrkanh halini g0rUnce herkes Panka'yla dalga gegmigtir.,'
"Evet, Once alay etmigler; ama o, kendisine verilen iki ruble harglrkla pazardan b6rekler
altp arkadaglarrna da$ttmrg, kendine almayr akhna bile getirmemig Herkes kafasrnr sal-
layrp paylnrn yanstnt ona vermig, bizimki utanmrg."
"Ne yapryorsunuz kardeglerim!" demig. "Benim bir istegim yok, siz yiyin!',
Askerler: "Sen ne hog adammrgsrn b6yle!" deyip omzunu srvazlamrglar.
Ktglada sabahleyin herkesten erken kalkryor, etrafr topluyor, yaglr askerlerin botlarrnr tem-
izliyormug. Herkes onu OvUyormug. Eski askerler:
"BU delikanh aptal mrdrr, nedir?" diye sormuglar.
Bizim kdylUler:
"Yo, aptal de$il," diye hep bir a$rzdan cevap vermigler. "gey do$ugtan b6yledir.,'
Bdylece Panka bu aptal haliyle asker oldu. Butun savagr "geri hizmette" gegirdi.
Bagkalarrntn arkastndan gukur kazrp, pisliklerini gomdu. Askerlikten ayrrldlktan sonra,
altgkanlt!tndan vazgegmeyip yine goban oldu. Bozkrr Tatarlannrn at sUrUsune baktl.
Penza'dan ayrrhp Tatarlartn yanrna gitti ve yrllarca geri d6nmedi. Qok yer dolagtr.
Uzaklarda, kurak Rrn-Peskov yakrnlarrnda, gok zengin olan Han Janga/rn bir zbmanlar
konakladt$t yerlerde atlara baktr. Han Jangar, Sura'ya at satmaya gittiginde uysal tavrrlar
sergiliyordu ama kendi bozkrrrnda at oynatryordu. lstedi$ini idam ediyor, istedilini bagrghyordu.
lsstz, vahgi gdllerde onu takip etmek olanaksrzdr. Bagrna buyruk bir hayat surUyordu. Gel
gelelim b6yle davranan bir tek o de$ildi; onun gibi dik bagh bagka biri daha vardr.
Habibullah adh yavuz bir htrstz onlara katrlmrgtr. Han Jangar'rn cins atlarrnr gahyordu.
Uzun zaman yakalanamadr. Bir seferinde Tatarlar arasrnda kavga grktr; Habibullah yarah
olarak ele gegirildi. O strada Han Janga/rn acele olarak Penza'ya gitmesi gerekiyordu;
bagka htrstzlara gdzda$r vermek amacryla, kahp Habibullah'r yargrlayacak ve ona en
korkung cezayt verecek zamail yoktu.
Han Jangar, Penza'daki gazara yetigmek ve Rus yOnetiminin bulundu$u yerlerde
Habibullah'la'g6riinmemek igin, ellerini ayaklarrnr zincirleterek yaralr Habibullah'r Panka'ya
teslim etti. Bir at, bir parga dan ve bir tulum su brraktr. Ayrrlmadan 6nce Panka'ya: "Bana
bak!" dedi sertge. "Bu adamt kendi canrn gibi koruyacaksrn!Anladrn mt?"
"Anlamayacak ne var! Qok iyi anladrm, dediklerini aynen yapaca$tm."
Han Jangar adamlarryla ayrrldt. Panka Habibullah'la konugmaya bagladt:
"Bak igte, hrrsrzlr$rn bagrna ne igler agtr! Babayi$it adamsrn, ama yi$itli$in iyili$e de$il,
kOtUlU$e hizmet ediyor. Senin igin en iyisi yola girmek."
"$imdiye kadar rslah olmamtgsam, bundan sonra hig olmam, zamantm yok."
"Ne demek zamanrm yok! lnsan rslah olmayr yeter ki istesin, gerisi kendili$inden gelir
Senin de herkes gibi iyi bir kalbin var: KOIUlUk yapmayr brrak, Tanrt iyilik yapman igin sana
yardrm edecektir. Sonunda her 9ey iyi olacak!"
Habibullah dinledikten sonra igini gekti:
"Hayrr, artrk bunu dugunmek faydastz."
"Neden faydasrz oluyormug?"
"QUnkU zincirler iginde olUmUmU bekliyorum."
"Ben de tutar, seni serbest brraktrtm."
Habibullah kulaklarrna inanamadt. Panka gefkatle gUlUmseyerek devam etti;
"seninle dalga gegmiyorum, do!ruyu s6ylliyorum. Han bana, 'seni kendi c€rnrm gibi koru-
mamt'emretti. Can nasrl korunur bilir misin? Kardegim, insan cantnt esirgememeli, btrak
bagkalarr igin acr geksin, igte bana gimdi bu lAzrm; gUnkU bagkalartntn act gekmesine
dayanamam. Seni zincirlerinden kurtaraca$rm, ata bindirecefim, gUvende olaca$tn bir
yere git, kendini kurtar, tekrar kOtUlUk yaparsan, eh, o zaman beni de$il, Tanrtyt kandtrmtg
olursun.
Boyle dedikten sonra e$ildi ve Habibullah'rn zincirlerini kopardr. Ata bindirdi:
"Gitti$in yere barrg g6tUr!"
Panka, Han Jangar'rn dOnUgUnU beklemeye bagladr; uzun zaman bekledi, ptnann suyu
kurudu, tulumdaki su azaldr.
En sonunda Jangar adamlanyla geldi.
Etrafrna bakrnrp sertge sordu:
"Habibullah nerede?"
"Serbest brraktm."
"Nasrl, serbest mi brraktrn? Neler diyorsun sen?"
"Senin emirlerine ve kendi iste$ime gOre serbest brraktt$rmt s6ylUyorum. Onu kendicantm
gibi korumamr emreden sensin. Ben de canrmr b0yle korurum igte. Yantndaki igin act
geksin diye onu serbest brrakmak istedim Sen Habibullah'a acr gektirmek istiyordun, ben
bagkalannrn acr gekmesine dayanamam,- onun yerine beni al, bana igkence et! Ruhum
boylece huzurlu ve bUt0n korkulardan uzak olsun! QUnkU ne senden, ne de bagkalartndan
zerre kadar korkuyorum."
Han Jangar gdzleriyle etrafr taramaya bagladr, sonra bagrndaki tUbetaykayt dUzeltti ve
adamlanna 96yle dedi:
"Yaklagrn, daha yakrnrma gelin, ne dUgundugUmu sizlere anlataca$rm."
Tatarlar Jangar'rn etrafrnr aldrlar. Sesini algaltarak 96yle dedi:
"Panka'yr OldUrmemiz bana imk6nsrz gibi geliyor, gunku onun ruhunda belki de bir melek
var!" Tatarlar algak sesle yanrt verdiler: "Evet, ona zatat veremeyiz. Bunca ytl onu hig
anlamamrgrz; gimdi her gey bir anda dnumuzde aydtnlantverdi. Evet, o belki de ermigtir."
Guillaume AOollinaire tz
_l

Guillaume Apollinaire (1 B8o-1 e1B)

Fransrzca'dan Qeviren: Erdolan Alkan

Polonya kokenli Fransz gairi. Bir agkn yasadrgr 0rUn0. Qocuklu$u Akdeniz ktytlannda
"gegti. Annesinden, babasrndan gegen ser0venci bir ruhu var. G0n0ll0 asker yazrltp Birinci
DUnya Savagr'na kahlrr. $aka$rndan aldr$r bir yara bedenini g0gsUz dU90r0r. lki yrl sone
Asya gribinden 6lUr.
$iir kitapfarr: Alkoller ve Callignmmes (Kaligramlar). Ayrrca, bagta Katledilmig $air olmak
lnere funduszeue.info alanrnda hayli yazdarr ve aragttrmalan var.
Modemizmin 6nctls0 olarak bilinir.
Le PONT MIRABEAU

Sous le pont Mirabeau coule la Seine


Et nos amours
Faut-il qu'il m'en souvienne
La joie venait toujours aprds la peine

Vienne la nuit sonne I'heure


Les jours s'en vont je demeure

Les mains dans les mains restons face face


Tandis que sous
Le pont de nos bras passe
Des 6ternels regards I'onde si lasse

Vienne la nuit sonne l'heure'


Les jours s'en vont je demeure

L'amour s'en va comme cette eau courante


L'amour s'en va
Comme la vie est lente
Et comme I'Espdrance est violente

Vienne la nuit sonne l'heure


Les jours s'en vont je demeure

Passent les jours et passent les semaines


Nitemps pass€
Ni les amours reviennent
Sous le pont Mirabeau coule la Seine

Vienne la nuit sonne I'heure


Les jours s'en vont je demeure
Guillaume AOoltinaire 19
_.1

MiRABEAU KOPRUSU

Mirabeau KOprUsU'nUn altrndan Seine Nehri


Ve agklarrmz akar
Bana 9ok acr geken insanlarrn
Bir gUn gUlece$ini s6ylesen neye yarar

Gel ey gecem gal saatim


GUnler geger ben kalrnm

Ellerin ellerimde kaqrlrklr duralrm


Kolumuzun k0prUsU
Altrndan yorgun argrn
Olums0z bakrglarr gegerken dalgalarrn

Geley gecem gal saatim


GUnler geger ben kalrrrm

Agk da akp gidiyor bu akan sular gibi


Agk da akp gidiyor
Yagam ne kadar usul yavag
Umut gUglU yollarr hrzla tUketiyor

Gel ey gecem galsaatim


GUnler geger ben kalrrrm

Zaman da tupkr zsular gibi hep akrp gider


Ama ne giden yrllar
Ne de eski sevdalar geri d6ner
Mirabeau K6prUsUnden sevdalarrmz akar. *

Geley gecem gal saatim


G0nler geger ben kalrnm
Yehuda Amihay

lngilizce'den Qeviren: Onur Behramo$lu

Modern lsrait giirinin en bUyUk isimlerinden Yehuda Amihay (OOO\, Almanya'da do!-
mug, ailesiyle birlikte 'da Filistin'e etmig, KudUs'e yerlegmigtir. lkinci Dunya
Savagr'nda lngiliz ordusu Yahudi tugayrnda, Arap-lsrail savaglartnda lsrail ordusunda
savagan Amihay, kutsal metinler ve lbrani edebiyatr e$itimi g0rdU, yagamlnl O$retmenlik
yaparak kazandr. Ted Hughes, onu, "Kitaplartnt en stk elime aldr$rm, yolculuklarda en stk
bavuluma koydugum ve dogal, gergek ve doyurucu bir gey yazmanln imkAnstz g0rUndugU
anlarda en stk yeniden okudu!um 9ai/' sOzleriyle selamlar.

giirleri otuzdan fazla dile gevrilen gairin segme giirleri, Roni Margulies-Hulusi Ozoklav
gevirisiyle dilimizde yaytmlanmtgttr.
Yehuda Amihay

WHEN A MAN'S FAR AVI'AY FROM HIS COUNTRY

\Men a man's far away from his country for a long time,
his language becomes more precise, more pure,
like precise summer clouds against a blue background,
clouds that don't ever rain.

That's how people who used to be lovers


still speak the language of love sometimes -
sterile, emptied of everything, unchanging,
not arousing any response.

But l, who have stayed here, dirty my mouth


and my lips and tongue. ln my words
is the soul's garbage, the trash of lust,
and dust and sweat. ln this dry land even the water I drink
between screams and mumblings of desire
is urine recycled back to me
through a complicated pipework.

rigi vunDUNDAN uzlrK KALDTGTNDA


Kigiyurdundan uzun sure uzak kaldr$lnda,
dili sadelegir, saflagrr,
hig ya$mur ya$drrmayan bulutlar,
mavi g0kteki berrak yaz bulutlarr gibi.

Bir zamanlar 69rk olanlar


bazen yine bOyle konugurlar agkrn dilini -
krsrr, her geyden azade, de$igmeyen,
higbir kargrlrk uyand rrmayan.

Ama burada durmug bekleyen ben, a$zrm


ve dudaklarrm ve dilim kirli. S6zcUklerimde
ruhun g6plU$U, gehvetin dOkUntUsU
ve toz ve ter. Bu gorak toprakta, azunun
gr$hklarr ve mrrrltrlan arasrnda igti!im su bile
karmagrk bir boruda iglemden gegirilip
bana d6nen sidiktir.
I LOST MY IDENTITY CARD

I lost my identity card.


I have to write out the story of my life
all over again for many offices, one copy to God
and one to the devil.
I remember the photo taken thirtythree years ago
at a wind-scorched junction in the Negev.
My eyes were prophets then, but my body had no idea
what it was going through or where it belonged.

You often say, "This is the place,


this happened right here," but it's not the place,
you just think so and live ,n error,
an error whose eternity is .;reater
than the eternity of truth.

As the years go by, my life keeps filling up with names


like abandoned cemeteries
or like an empty history class
or a telephone book in a foreign city.

And death is when som@ne behind you keeps calling


and calling
and you no longer tum around to see
who.
xirur-ix eeLceMi xaveerriur

Kimlik belgemi kaybettim.


Yeniden yazmaltytm hayat hikiyemi en bagtan
Birgok makama, bir nUsha Tanrt'ya
bir de geytana.
Negev'de ruzg?,rla alazlanmtg bir kavgakta
otuz ug yrl 0nce gekilmig foto$raft hattrltyorum.
Gozlerim peygamberdi o zamanlar, ancak fikri yoktu bedenimin
ne yagadr$rna, nereye ait oldu$una dair.

Qok defa, "lgte burast" dersin


"Her gey burada yagandt" ama orast deUildir,
sadece 6yle dUgUnUr ve yantlgt iginde yagarstn,
bir yanrlgr ki sonsuzlulu
daha bUyUktUr gerge$in sonsuzlu$undan.

Yrllar gegtikge, hayattm isimlerle doluyor


metruk mezarlrklar gibi
ya da anlamsrz bir tarih dersi
ya da yabancr bir kentteki bir telefon rehberi gibi.

Ve 0lUm, birinin ardtnstra seslenip


durmasrdtr
ve sen artrk d0ntip bakmazstn bile
seslenen kim diye.
Howard Nemerov

lngilizce'den Qeviren: G0kgenur Q.

New York'da doldu. () ll. DUnya Savagr srrasrnda Amerikan Hava Kuwetleri'ne bagh
olarak Kanada Kraliyet Birimi'nde Kuzey Denizi ustunde gorev yapt. gok y6nl0 bir yazar
olarak tantndt. $irlerinin yanr srra romanlar, 6ykUler, tiyatro oyunlan yazdt. 1gll'de Toptu
- $rflertyle Ulusal Kitap Odulu'nU ve PuliEerOdulu'nu aldr. 'dan 6l0m0ne degin ()
St. Louls'de bulunan \Ahshington Universitesi'nde kahcr Segkin $air olarak hizmet verdi.
Howard Nemerov

BECAUSE YOU ASKED ABOUT THE LINE BETWEEN PROSE


AND POETRY

Sparrows were feeding in a freezing drizzle


That while you watched turned into pieces of snow
Riding a gradient invisible
From silver aslant to random, white, and slow.
There came a moment that you couldn't tell.
And then they ctearly flew instead of fell.

oUzvazt it.e giinit AyRtMrNt SoRDUGUN igiN


Sergeler yemleniyordu, dondurucu gisenin,
Rastlantrsalh$a inen gUmUg bir yokugtan dUgerken
Kar tanelerine d6nUgmesini seyrederken sen.
Bir an geldi, s0zcUklerle anlatamryordun.
Kar taneleri dUgmek yerine uguyordu.
STYLE

Flaubert wanted to write a novel


About nothing. lt was to have no subject
And be sustained upon the sgle alone,
Like the Holy Ghost cruising above
The abyss, or like the little animals
ln Disney cartoons wlro stand upon a branch
That breaks, but do not fall
Till they look down. He never wrote that novel,
And neither did he write another one
That would have been r:alled La Spirale,
\Mterein the hero's fortunes were to rise
ln dreams, while his walking life disintegrated.
Even so, for these two books
We thank [he master. They can be read,
\Mth difficul$, in the spirit alone,
Are not so wholly lost as certain works
Burned at Alexandria, flooded at Florence,
And are never taught at universities.
Moreover, they are not deformed by style,
That fire that eats what it illuminates.

THRESHOLD

When in still air and still in summertime


A leaf has had enough of this, it seems
To make up its mind to go, fine as a sage
Its drifting in detachment down the road.
Howard Nemerov
l'27

Usr-0p

Flaubert higlik hakkrnda bir roman


Yazmak istiyordu. Romanrn bir konusu
Olmayacaktr ve sadece Usl0bu dUgmesine engel olacaktr,
Tamunun iistUnde dolanan Kutsal Ruh ya da
Bindi$idal krrrlan ama aga!r bakana
Kadar dUgmeyen gizgi film kahramanlarr gibi.
O romanr hig yazmadr. La Spirale denen
Romanr da yazmadr ki romanda kahramanrn
DUglerinde bagarrlarr artarken gergek yagamr pargalanryordu.
Buna ra$men, bu iki kitap igin
Ustaya tegekkUr etmeliyiz. Zorlukla
Okunabilirler, yapayalnrz bir ruhla,
Ve ramamryla yitip gitmemiglerdir
lskenderiyede yanan, Floransada set basan
Universitelerde hig okutulmayan di$erleri gibi.
Daha da Onemlisi girkinlegtirilmemiglerdir,
Usl0p denen aydrnlaftr$r geyiyiyen geyle.

E9rK

GOk sakindi, yaz sessiz


Bundan srkrlan bir yaprak, aynlmaya
Karar verdi; adagayrndan ince
Bir ruzgada dahndan kopup, yola do$ru sUzUldU.
THE BLUE SWALLOWS MAVI KTRLANGT9LAR

Across the millstream below the bridge Su de$irmeninin kargrsr nda, k6prlrniin altr nda
Seven blue swallows divide the air Yedi mavi krrlangrg
ln shapes invisible and evanescent, SUrekli de$igimin aklr agan gUcUyle.
Kaleidoscopic beyond the mind's GdrUnmez, bellenmez bi$mlerc b6ldU gO$U,
Or memory's power to keep them there. "Tarih gerilimlerin oldu$u yerdedir."
"History is where tensions were," "Bigim gOglerin gizgesidir."
"Form is the diagram of forces." Bu yirzden, kOprUnUn altrndan
Thus, helplessly, there on the bridge, Gegen kuglara bakarken garesiz -
\A/trib gazing down upon those birds- Nasrlda gariptir kuglardan yukanda olrnakl -
How strange, to be above the birds!- Bu yOzden akrl garesiz, sulardan rUzgArla
Thus helplessly the mind in its brain kalkan
Weaves up relation's spindrift web, Damlacrklarrn a!rnr kurar, krrlangrglarrn
Seeing the swallows'tails as nibs kuyru$unun
Dipped in invisible ink, writing GdrUnmez mUrekkebe bir kalem ucu gibi
daldr$rnr g6rUr, yazmak

A PRIMER OF THE DAILY cUttlUx o6ttcU'NUtt oKUMA


ROUND KITABI

A peels an apple, while B kneels to God, A bir elma soyar, B tanrrnrn onunde diz
C telephones to D, who has a hand g6kerken,
On E's knee, F coughs, G turns up the sod C, D'ye telefon eder, D'nin eli
For H's grave, I do not understand E'nin dizlerindedir, F 6ksUrUr, G, gim eker
But J is bringing one clay pigeon down H'nin mezarrna, bilmem neden
\Mrib K brings down a nightstick on L's head, J bir balgrk gUvercin vurur, K, L'nin bagrna
And M takes mustard, N drives into town, bir copla vururken,
O goes to bed with P, and Q drops dead, M hardal alrr, N kente inet
R lies to S, but happens to be heard O, P ile sevigir ve Q 6lUr,
By T, who tells U not to fire V R, S'ye yalan s0yler, ama T duyar bunu,
For having to give W the word U'ya V'yi igten kovmamasrnr s6yler
That X is now deceiving Y with Z, karyl[rnda Wye sOylerneyece$ine sdz verir
\Mlo happens just now to rememberA gu anda X'in Y'yi Z ile aldattr$rnr
Peeling an apple somewhere far away. Kim haflrlryor girndiA'nln ne yaptr$rnr
Uzaklarda bir yerlerde elma soyuyor
Howar{emeroll 2e

CASTING

The waters deep, the waters dark,


Reflect the seekers, hide the sought,
Wtrether in water or in air to drown.
Between them curls the silver spark,
Barbed, baited, waiting, of a thought-
Wrich in the world is upside down,
The fish hook or the question mark?

OLTAYIATMAK

Sular karanltk, sular derin,


Yansrtrr arayanr, saklar aranant,
Suda de$ilse de havada bo$ulant.
Aralarrnda dalgalantr gUmUg gtngt,
l$neli, yemli, bekleyen, bir dUg0nceden-
DUnyanrn bag aga$t oldu$u,
Bir olta i$nesi mi bir soru igareti miyoksa?
LEARNING BY DOING

They're taking down a tree at the front door


The power saw is snarling at some nerves,
\Mrining at others. Now and then it grunts,
And sawdust falls like snow or a drift of seeds.
Rotten, they tell us, at the fork, and one
Big wind would bring it down. So what they do
They do, as usual, to do us good.
\Mratever cannot carry its own weight
Has got to go, and so on; you expect
To hear them talking next about survival
And the values of a free society.
For in the explanations people give
On these occasions there is generally some
Mean-spirited moral point, and everyone
Privately wonders if his neighbors plan
To saw him up before he falls on them.
Maybe a hundred years in sun and shower
Dismantled in a moming and let down
Out of itself a finger at a time
And then an arm, and so down to the trunk,
Untilthere's nothing left to hold on to
Or snub the splintery holding rope around,
And where those big green divagations were
So loftily with shadows interleaved
The absent-minded blue rains in on us.
Now that they've got it sectioned on the ground

It looks as though somebody made a plain


Error in diagnosis, for the wood
Looks sweet and sound throughout. You couldn't know,
Of course, until you took it down. That's what
Experts are for, and these experts stand round
The giant pieces of tree as though expecting
An instruction booklet from the factory
Before they try to put it back together.
Anyhow, there it isn't, on the ground.
Next come the tractor and the crowbar crew
To extirpate what's left and fillthe grave.
Maybe tomorrow grass seed will be sown.
There's some mean-spirited moral point in that
As well: you learn to bury your mistakes,
Though for a while at dusk the darkening air
Will be with many shadows interleaved,
And pierced with a bewilderment of birds.

YAPARAK oGNCWCX

Kaprmrn onUndeki a$ao kesiyorlar,


Elektrikli testere kOpek gibi hrrhyor,
lnliyor ve domuz gibi hrrlryor,
Brgkr tozu kar gibi yaSryor, tohum gibi d6kUtUyor.
SUrUmUg, diyorlar bize, yolun gatahnda, sert bir
RUzgirla devrilebilir. Bu yUzden yapryorlar
Yaptrklarr geyi, her zamanki gibi, bizim iyitigimiz igin.
Kendi a$rrh$rnr tagryamayan her 9ey gitmelidir,
Ve ardrndan konuguyorlar halkrn bekasr ve
OzgUr toplumun delerlerinden.
BOyle durumlarda yaprlan agrklamalarda
Genellikle acrmastz bir ahlak dersi var ve herkes kendine
Komgusunun planrnrn, UstUne devrilmeden
Once kendisini kesip devirmek mi oldu$unu soruyor.
G0negin ve ya$murun altrnda yiizyrldayandrktan sonra
Bir sabah g6zUnU agtrgrnda yerinden s0kUlmek,
Birer birer parmaklanntn sonra kollannrn koparrldr$rnr g6rmek,
Qrplak bir govde ile kalmak, trrmanmak igin tutunacak tek dal
Etrafrna dolanan ipi tutacak tek budak kalmayana kadar,
Eskiden, konudan konuya atlayan arasOzler gibi
DOrt bir yana sagrlan yegil dallarrn yerine
G6lgeler kitabrnrn arasrnda brrakrlmrg bir bo9 sayfa gibi duran
Unutkan mavi yagmurlar UstUmUzde.
$imdi topra$rn UstUnde dilimlediler gdvdeyi.
Oyle g6iln0yor ki '9UrumUg'tanlsl
Basit bir hata esen ve tok sesli bu a$aca koyduklan.
Tabii, tabii! bilemezdiniz bunu
A$ao kesip devirneden Once. Bunun igin
De$il midir uzmanlar. Dev omganln etraftnda
Toplanrp, geri dikebilmek igin
Fabrikasrndan bir kullanma ktlavuzu bekliyormug gibi duran'
Her neyse, alag topra$rn UstUnde de$il arttk.
Birazdan sdkUm ekibigelecek, trakt6rler, kaz ayaklan'
Domuz trrnaklan, kol demirleri ve manivelalartyla
Omgayr k0kUnden s0kmek ve doldurmak igin mezan.
Belki yarrna gim tohumlan ekilmig olacak.
Ki burada da bir bagka actmaslz ahlak dersi var:
Hatalarrnt g6mmeYi 6$renmelisin,
Akgam alacakaenltkta
G0lgeler kitabtnrn arastnda bog bir sayfa gibi duracak alactn yeri
Konmak igin gelmig kuglarrn gagkrnh$ryla igaretlenmig.
Trlsrmlr Kuyruk 33
OUIC$

Kimse gdrmez, ki sabahlarr nasrl gUzel olursun sen


Sarhog eden gUller ve nergislerden bize yetersin sen

Yalnrz yed-i beyziya (1) sahip degilsin, bitirim bunu


Hog krl gehidini, lsa'nrn hayat veren nefesi, sen

Ruh musun, hangi gUzellikle anrlrrsrn, yok cisim mi?


Rengdrenk ve farklr g6rUnUrsUn, sOyle kimlerdensin sen

Do$u'daki gUnegsin, parrldarsln kendi gUzelliginle


Billahi, kutlu gegmenin kayna$rndan alrnmrgstn sen

S6yle, hangi nurdanstn ve hangiT0r,da ettin tecelli


Bazen cAnrn o bUyuk k6gkUnde azu edilensin sen

G6kteki gUneg mi, yok melek misin, bilmiyorum h6l6


Huri misin, peri misin, ah yoksa Cebrail misin sen?

Ey Can!Agkrnrn gant ve rehberi bir benim daima


Qanrn hareketinden, feryadrndan haberdar mtstn sen

Sensiz bir nefeslik olsun varhgrm olabilir mi hig


Sensiz ne olabilirim ki, hem ruh, hem de nefessin sen

Agkrnla dedik ki: Neden bizi alfin gibisarartttn?


Ded lksirdir aghmtz, amma 6zt)nde baktrstn sen

Dedim ki: Resim/er iginde gttlstfun, bu gdrkem sana yeter


(Dedi) Biliim seyen deflil, amma gah gtrptstn sen

Ey hui tabiatli, sen giizel melryeler sundun bize


Vuslafinda cennetler var ve fakat ategperesfsrn sen

Dedim: Yldtzlar gibi senitavaf edeiz gecede


Dedi: /gve bitirsin; kasfin ne, hangiheyesfesi,h sen

Dedim ki Ktlryla bile s1kemezter kaptndan bizi


Dedi: B2 gigegiz, oysa b6cek yaradilrylnn sen
Dedim: Zdlf tepesindeki kementten gegtim, azadeyim
Ldl dudaklartna peruaneyim, dedi ki: Serbesfsin sen

Bir an bile hayalin terk etmedi aynltk golande


Ge/esrn dert oftafl. Dedi: Neden feryad edersin sen

Dedim ki: G1zelce eittin buhura benzeyen gonla


Avuttun her iki16l dudaQmla. Dedi: Merceksin sen

Dedim ki: Rok yapilm, eli giden Vezir deQilim asla


$ahrm dedi ki: $ah gektim sana, mat oldun, bir piyonsun sen

Dedim ki: Ne dersrn, rakibten selam sabaht keseyim mi?


Dedi ki: Gdrd1m ve biliyorum; kesen bir makassn sen

Gizli gizli ne kadar bade geksen de bir nefes gibi


Aftk tef ve neyle qk da gel, bekgilerin mirisin sen

Dedim: Ezelden beridir agknn meyini igeim


Dedi: Sarhog 1gklanm iginde yalntz dejilsin sen

Dedim ki: Gecelei mumlar gibiyantp tutugurum


(Dedi) Peruane y0zl0, git hele, sessz sedasrzsrn sen

Dedim: Ah, sensin gdz1n gdrdAQA, kula rna ve
uyan,sa karyt edilen dua.
Martin Espada

Martin Espada

ingilizce'den Qeviren: llyas Tung

Martin Espada, 'de Brooklyn, New York'da dolmasrna ra$men kendini bir Latin gair
olarak nitelendiriyor. Massachusetts Universitesi'nde profesor; aynt zamanda yarattct
yazarlrk dersleri veriyor. En sevdi$i gairlerden biri NAzrm Hikmet. Universitedeki "Politik
lmgelemin $iiri" derslerinde Nizrm'dan, Latin gairlerden Ornekler sunuyor. Sevdi$i di$er
gairler; Walt \Mitman, Pablo Neruda, Allen Ginsberg. Bu derslerde yaptt$t galtgmalar
Curbstone Press tarafrndan kitaplagilrdr Poetry Like Bread (Ekmek Gibi giir).
Bar fedaili!inden avukatl$a kadar gegitli igler yapan Martin Espada'ntn giirlerinde
kOkeninin geldi$i Puerto Rico'nun etkisi hakimdir.
$air, ilk giirlerini kapsayan lmagine the Angels Of Bread (lyilik Meleklerini DUglrnmek)
Kitabryla Amerikan Kitap OdUIU'nl.r kazandr. A Mayan Astronomer ln Hell's Kitchen
(Cehennem Mutfagrnda Mayah Bir Astronom), City of Coughing and Dead Radiators
(OfsUruf Kenti ve Soguk Radyatorler), kitaplarrndan bazrlarr. Yeni ve segilmig giirlerinden
() olugan son kitabrnrn adr, Alabanza. Ayrrca; makalelerini igeren Zapata's
Drscrp/es (Zapata'nrn Yoldaglarr) adrnr verdi$i kitabr da Ba$rmsrz Yaytnevleri Kitap
Odulu'nu aldr. Paterson giir Ooiitu, PEN / Revson $iir Odulu, Robert Creeley Odulu gibi
OdUlleride var.
NlGGERLIPS KARADUDAKLI

Niggerlips was the high school name Kara dudakhydr lisedeki


for me. takma adrrh.
So called by Douglas Bdyle sesldnirdi Dauglas,
the car mechanic, with green tattoos araba tamircisi, kollarrnda
on each forearm, yegild6vmeleri olan,
and the choir of round pink faces b6yle seslenirdi arka srralardan,
that grinned deliciously yuvarlak p$mbe yUzlUler korosu
from the back row of classrooms, 6$retmenler yoklamayr alrrken
droned over by teachers anlar gibi vrzrldayrp,
checking attendance too slowly. sinsi sinsi $rrrtan.

Douglas would brag Hava atard Dauglas


about cruising his car sOrerdi arabastnt
near sidewalks of black children kara gocukfarrn yUrUd0gU kaldrrrmlar
to point an unloaded gun, boyunca
to scare nigges do$rultara( bog silahrnr,
like crows off a tree, bir a$agtan havalanan kargalar gibi
he'd say. korkuttu$u$u s6ylerdi
kara dudakhlan.
My great-grandfiather Luis
BUyUk babdm Luis de
was un negrito too,
bir yerliydi,
a shoemaker in the cofiee hills
tepeleri kahve kokulu
of Puerto Rico,
Puerto Ricd'da
The fiamily called him a secret
ayakkahcrld 90O'lerde.
r, 1
and kept no photograph. .

Gizemle ariardrk adrnr


My father remembers
saklamadrk fotolrafrnr.
the childhood white powder
Unutmuyor babam
that failed to bleach
eroin igti$i gocukluk yrllarrnr
his stubbom copper skin,
beyazlatmak igin inatgr, bakrr rengi tenini,
and the family says
ve biz diyoruz ki
he is still a fly in milk.
sUtteki bir sinektir o hdld.

So Niggerlips has the mouth Bu yuzden buyuk babasrnrn agzr gibi


of his greatgrandEther, a$zr vardrr kara dudaklrnrn
the song he must have sung garkrlan vardrr sOylenmig
as he pounded the leather and nails, k6seleyi, givileri gakarken,
the heat that courses through copper, Ofl<esi vardrr baklrdan gegen,
the stubbomness of a fly in milk, sUtteki sine$in inatgrhgr vardrr,
and allyou have, Douglas, ama senin sahip oldu$un her gey, Douglas,
is that unloaded gun. gu bog silahtrr.
A MAYAN ASTRONOMERIN HELL'S KITCHEN

-9th Avenue and West 48th Street, New York, October

Above the deli in Hell's Kitchen where the fire erupted,


above the firefighters charging with hoses like great serpents,
above the fingerprints of smoke smearing the night,
above the crowd calling his name with titled fac€s,
above the fire truck and its ladder reaching for him,

a man leaned elbows on the third-floor fire escape,


bronze skin, black hair in a braid, leather jacket,
with a grin for the firefighters
bellowing at the crowds to stand back,
a Mayan astronomer in Hell's Kitchen
watching galaxies spiral in the fingerprints of smoke,
smoking a cigarette.

HELL'S KITCHEN'DA MAYALI BIR ASTRONOM

Cadde, Bafi, Sokak, New York, October

Yangrnrn grktr$r Hell's Kitchen'daki lokantanrn UstUnde,


kocaman yrlanlar gibi hortumlar tagryan itfaiyecilerin lrstUnde,
geceyi kaplayan parmak izi dumanlarrn UstUnde,
saygrn bakrglarla ona seslenen kalabah$rn tistUnde,
itfaiye arabasrnrn ve uzanan merdivenin UstUnde,

dayamrg dirseklerini UgirncU katrn yangrn merdivenine,


bronz tenli, siyah saglan OrgUlU, deri ceketli, bir adam
Mayalr bir astronom, Hell's Kitchen'da,
kalabah$a geri gekilin, diye ba$rran
itfaiyecilere g6yle bir gUlUmseyip
izliyor parmak izi dumanlar iginde d6nen saman yollarrnr,
igerken sigarasrnr.
OFFERING TO AN ULCERATED Ulsenli ein mxnva
GOD KURBANLAR

-Chelsea, Massachusetts -Chelsea, Massachusetts

"Mrs. Lopez refuses to pay rent, "Bayan Lopez, Odemiyor kirayr,


and we want her out," grkarmak istiyoruz,"
the landlord's lawyer said, dedi ev sahibinin avukatr,
lugging at his law school ring. takryordu hukuk okulu yUzUgUnU.
The judge called for an interpreter, Bir gevirmen istedi yargrg,
but all the interpreters were gone, ama gitmigti hepsi,
trafiicking in Spanish lspanyolca gevirmey
at the criminal session alt ceza durugmasrnda
on the second floor. ikinci kattaki.

A volunteer stood up in the gallery. Bir gonUllU kalktr salonda.


Mrs. Lopez showed the interpreter g6sterdi gevirmene Bayan Lopez
a poker hand of snapshots, son kozu olan fotolraflarr,
the rat curled in a glue trap buzdolabrn rn bitigigindeki
next to the refrigerator, yaprgkan tuzakta krvnlmrg fareyi,
the water frozen in the toilet, tuvalette donan suyu,
a door without a doorknob tokmaksrz kapryr.
(No rent for this. I know the law (Bu yUzden kiraya hayrr. Yasalarr
and I want to speak, biliyorum, sdz istiyorum,
she whispered to the interpreter). diye frsrldadr pvirmene).
with the end of business:
"Tell her she has to pay "S0yle ona Odemek zorunda,
and she has ten days to get out," grkmak igin on gUnU var,"
the judge commanded, rose dedi yargrg, kalktr sonra
so the rest of the courtroom rose kalktr peginden dilerlerr
and left the bench. Suddenly terk ettiler kUrsUyU. Birden
the courtroom clattered gatrrdadr durugma salonu
bitiverince igler:
the clerk of the court yazrcrsr davanrn
gathered her files topladr dosyalarrnr,
and the bailiff went to lunch. 6$le yemq$ine gitti ga$rrcr.
Mrs. Lopez stood before the bench, Bayan Lopez dikildi 0nUnde kiirsUnUn,
still holding up her fan of snapshots tutuyordu hAlA yelpaze geklinde foto!raflarr
like an offering this ulcerated god bu Ulserli tanrrnrn tatmak
refused to taste, istemedi$i bir kurban gibi
while the interpreter 6te yandan gevirmen
felt the burning duyumsamrgtr yandr$rnr
bubble in his throat bo$azrnda bir geyin
as he slowly turned to face her. usulca gevirince ona ytizUnU.
Martin Espada

MY NATIVE COSTUME BENIM YERLI CiYSiM

\Mren you come to visit, Ziyarele gelirken,


said a teacher yerli giysilerini.
from the suburban school, giymeyi unutma,
don't forget to wear dedi bir O$retmen
your native costume. varog okulundaki.

But l'm a lawyer, Ama ben bir avukattm,


t said. dedim.
My native costume Qizgili bir taktm elbise.
is a pinstriped suit. yerli giysimdir benim.

You know, the teacher said, Biliyorsun, dedi 0$retmen,


a Puerto Rican costume. bir Porto Riko giysisi.

Like a guayabera? The shirt? I said. Guayabera gibi mi? G6mlek mi? dedim.
But it's February. Ustelik $ubat ayr.

The children want to see Ogrenciler, dedi


a native costume, yerli bir giysi
the teacher said. g6rmek istiyor.

So I went Gittim bOylece


to the suburban school, varog okuluna,
embroidered guayabera iglemeli, ktsa kollu
short sleeved shirt guayabera giyerek
over a turtleneck, ustune bir kaza$tn;
and said, Look kids, dedim, lgte, gocuklar,
cultural adaptation. kUltUrel yozlagma.
Henrik Nordbrandt

Danca'dan Qeviren: Sedef Unal

21Marl Kopenhag do$umlu Danimarkal gair. Dogu dilleribolUmUndeArapga, TUrkge


ve Qince 6$renimi gordu. ltt< giir kitabr yrhnda yayrmtandr. Bagta Danimarka
Akademisi BUyuk Oautu ve kugUk Nobel olarak anrlan Kuzey Utketeri Edebiyat Odutu
olmak 0zere gok sayrda OdUlUn sahibidir.
Uzun ytllar Turkiye'de de yagamrg olan gairin giirlerinde Turkiye'nin, ozellikle de Ege b6l-
gesinin izlerini gOrmek mUmkUndUr.
Henrik Nordbrandt

SOLSKGGE
Der er mere sol end skygge i skyggen
Og mere skygge end sol i solen.
Vejret er nusset som en tre dage gammel
Skjorte over en stoleryg
Og pA min nethinde er der en plet
Hvor solen har fremkaldt en flue
I et vinterhvidt rum.
Den skal aldrig gA vak
Og pracis som hun er
Skal hun heller aldrig 96 vek
Og doren tog hun med sig, da hun gik
SA huset aldrig skal lukkes
Og hjertet pumper forgaves
Fordi hjertets dore stAr Abne som husets.
Jeg kan ikke rejse mig fra sengen
Og finder ingen hvile
Fordijeg ikke kan marke mig selv for fluer.
'Jeg finder nok en anden kalling",
Lyder fost fristende
Men hviner si som sukker i tenderne.

cUnegiN o0lcesi
G6lgede gOlgeden gok gUneg var
GUnegteyse gUnegten gok gOlge
Hava kirli, Ug gun giyinip sonunda bir yana atrlmrg
Kirli bir gomlek gibi
Ve gUnegin krgbeyaz odasrnda
Bir sine$e donUgtUrdU$U bir leke var gozumde
Asla gekip gitmeyecek
O kadar uzakta olsa bile
Giderken kapryr da g6tUren sevgilim de 6yle
Hig kapanmayacak bu ev dyleyse
Ve boguna kasrhp duruyor yuregim
Kaprlarr agrk gUnkU
Bir evin kaprsr gibi
Kalkamryorum yatagrmdan
Huzurum yok higbir yerde
Sineklerden rahat mr var ki banal
"Bulurum hayrrsrzrn birini"
Ama Once bUyUlenmek gerekli
Trpkr yerken diglerde grghk atan
Bir tathnrn buyUledigi gibi
TYKT OG I(YNDT incesi KALTNT

Om forlret foretrakker jeg havet Denizi ye$lerim ilkbaharda


Om efterAret hojsletter Sonbaharda ise yaylayr

Tynde piger i sommenmdnederne Narin krzlan yaz aylannda


Og tykke piger om vinteren etine dolgun krzlan k9rn.
Men altid dette Anatolien, Ama hep bu Anadolu'dur yegledilim
Osman Sat til musik af det hof Osmanhnrn baglattr$r ezgi
Og hort over vand: Denizlerin Otesinde duyulan:
lysende GUmUslUk! Aydrnlk G0m09l0k!
Morknende Zonduldak! Karanhk Zonguldak!.
"Qeviri, seni kaynak giirin muammasrnr daha da koyulagtrrmak
igin kullandtm."
Saliha Paker

S6ylegi:Tozan Alkan

Uzun ylllardan beri Tiirkgeden ingilizceye yazrnsal geviriler yapryorsunuz. Bu gatrg-


malarlnlzda, Tiirkgenin 6zettiklerinden kaynaklanan giigliiklerle kargtlagryor
musunuz? Tiirkgenin kendine 6zgU yapsr zaman zaman avantaja da donUgebiliyor
mu?

Turkgeden kaynaklanan gugluklerle kargrlagtrgrmr soyleyemem. Turkgenin sozdizimi,


duzu
ve devri$i ile yaratlcrlr$t krgkrrtan fevkalade esnek bir dil. Bu esnekligl ustaca kullanan gair
ve kurmaca yazarlann gevirmek buyuk bir zevk, gUnkU onlarrn dil kurmaktaki ustalrklarr
gevirmenin yaratrcrhltnr da tetikliyor. lngilizce tabii TUrkge gibi degil,
ozellikle dozyazrda
stntrlan pek zorlayamlyorsunuz. Ancak giirde lngilizce dizeleri daha esnek bigimde kur-
mak, olugturmak m0mkUn; giir dili, zaten ahgrlmrg ifade kalrplarrnrn dlgrna glkan, bunlardan
'sapan' bir kurguya sahip, ister Turkge ister lngilizce olsun. B6yle olmasazaten giir
sayrl-
maz. Bu durumdan giir gevirisinde yararlanmak gerektigini dugunuyorum. ingilizcede,
dizeleri kurarken stntrlartn zorlanmast mumkun olabiliyor. Birlikte galrgtr$rm gairlerin
strate-
jileri bunu do$ruluyor. srnrrlarrn zorlanmasrnda en ,do!ru, buldu$um ,yol' da
w.
Benjamin'in "sozdiziminin sozcU$u sozcugune" gevrilmesigerekti!i konusundakitavsiyesi:
(Ahmet cemal'in gevirisiyle) "Gergek geviri saydamdrr; asla yaprtrnr saklamaz,
onun
sagtt$t tgt$t kesmez. Tersine, salt dilin, sanki kendi ortamryla gUglenmigcesine, ozgun
yapttt gok daha gu9l0 bigimde aydrnlatmasrna olanak saglar. Bu her geyden
once soioi-
ziminin sOzcugU s0zciigUne gevrilmesiyle gergeklegir; bu yol, gevirmenin ana 6gesinin
tUmce de$il, sozcUk oldu$unu kanrtlar. Qunku tUmce, ozgun yaprtrn dili OnUne dikilen
bir
duvardtr, sozcir$U sdzcU$une geviri ise sUtunlu bir gegittir,' (W. Benjamin, ',Qevirmenin
G6revi," YAZKO Qeviri, 14, ). Alrntrda sOz konusu olan mekanik bir sOzcU$ii
s6zcUgune gevirme sUreci degildir; kaynak giirin gevrilme iste$ine/azusuna cevap veren,
o giire yakrnlrk duyan gevirmenin, s6zdizimini, bu dizimdeki gizi ya da muammayt, tagtdt$t
tek bir anlamr degil, tagryabildi$i anlamlarr elinden geldi$ince g0z OnUne grkaracak bigimde
gevirerek dugunmesi, tasla$rna bunu temel almastdtr vurgulanan. Benjamin'in s6zUnil
ettigi "saydam"lrk, kaynak giire 0zgU ritmin, ahengin, musikinin de payr oldu$u agtk ve/yada
gizli anlam katmanlannrn tek bir yoruma/anlama indirgenmesi olarak anlagtlmamaltdtr bence.
Latife Tekin'in, Buzdan Kthgtar romanrnrn ilk basrmlartnda, arka kapakta yer alan bir ifade-
si var. "Yoksullarrn hakikatli dUgmanr yazr! Seni prhk prrtrk hayattmtztn muammaslnt daha
da koyulagtrrmak igin kullandrm" diyor. Bu ifadeyi giir gevirmeni goyle uyarlayabilir: "Qeviri,
seni kaynak giirin muammastnt daha da koyulagtrrmak igin kullandtm."
KUltUre 6zgU ifadelerin, deyimlerin bagka dillere aktanmt da "sorun" ya da gUglUk olarak
gdrglebiliyor. KUltUrUmUzden dilimize gegen, geviride okuru yadtrgatabilecek 6$elerin de
bUyUk sorun yaratmadrgrnr dUgUnUyorum. $air ya da romancr/OykUcU o Oleleri igeren
ba$lamr sa$lam kurduysa, erek dilde onlara tam kargrlrklar bulunamasa da, kaynak met-
nin edasrnr lngilizce'de sezdirmek mUmkiin olabiliyor. KUltUre ba$h 6zellikler gevirirken bir
grrprda silinmemeli, metne yedirme yollarr denenmeli. Mesela TUrkge'deki "can dostu"
ifadesi. Kelimesi kelimesine dUgtinUrseniz, bunun kargrlr$r ingilizce'de var: "soul mate."
Ama bu iki ifadenin gagrrgtrrdrklarr farkh; gUnUmlizlrn ingilizce'sinde gok daha kligelegmig
durumda. Bir metinde "can dostu" srk gegiyorsa, 6zel bir a$trlt$t olan bir gOstergeyse,
kargrlrk olarak bagka ifadeler dUgUnUp ba$lama gore onlan kullanmak, "soul mate" klige-
sine olabildi$ince seyrek bagvurmak daha uygun dUgUyor. Latife Tekin'in "ptltk ptrttk
adamla/'rnr lngilizce'ye gevirirken "ragtag men" ifadesinin kullanrlmast birAmerikalt ya da
Avustralyah okuru ya da ufku agrk ingiliz gairlerini yadrrgatmaz da bazt lngiliz edit6rleri
yadrrgatabilir, olsun, yadtrgatsln! Hem tek bir "ingilizce" yok ki diinyada!

Tgrkge ile ingilizce'nin s6zcUk da$arcr$rnr kargrlagtrrdtStmzda ciddi bir fark gdrii-
yoruz. Bizde kadar siizciik varken ingilizcede neredeyse 10 katl kadar, yak-
lagrk olarak s6zciik var. Bu fark gevirilere ne gekilde yansryor?

gu anda en gok dikkatimi geken, TUrkge fiillerin ve stfatlartn lngilizce'de gegitlenerek,


gogalarak geviriye yanstmast. TUrkge bir cUmlede ayni fiilin ya da stfattn slk araltklarla kul-
lanrlmasr bigemsel olarak kabul edilebilir bir olgu, ama lngilizce bir anlatrda de$il. lngilizce
anlatr gelene$inde tekrarr 6nlemek, eganlamlr sayllabilecek kelimelere bagvurmak
gerekiyor. Ornek olarak, "dedi"nin, "gOrdU"niin tekrarlandr!t bir paragrafta "said" ve "saw"
diye diye yinelemek deneyimli gevirmen igin makbul sayrlmtyor; aynr gekilde "yoksul"
srfatrnr hep "poor," "yoksulla/'t da "the pooi' ile kargrlamak da yavan kagryor. Ballama
g6re segece$iniz eganlamlrlara bagvurmanrz gerekiyor. Eganlamhlarla kaynak metindeki
kelimenin anlamr geviride farkh ga$rrgrmlar da yaratabilir, bunun geviri metnin anlam
zenginli$ini arttrrmasr bakrmrndan beklenmedik yararlal da olabilir. lngilizce'deki sdzcUk
saytstntn goreceli goklugu belki o dilin anlatr/m gelene$ine 6zgU bu tlir bigemsel kaygtlara
ba$lanabilir. Tabii, TUrkgede de, lngilizcede kargrlanamayan oyle zenginlikler var ki! Agk,
sevgi, sevi, sevda, tutku; g6nul, yurek, kdlp, ig; kim, kimse ile oynanan oyunlar gibi.

"Qeviri anadile yaprlr, anadilden yaprlmaz" geklinde bir gdriig var. Bu kortuda neter
siiylemek istersiniz? Tiirkgeyi gok iyi bilen bir yabancrnrn mr, yoksa yabanct dili Cok
iyi bilen bir TUrk'un mu, Tiirkgeden o dile geviri yaparken avantajtarr tazla?

Evet, egemen g6rtrg bOyle ama kiginin anadilinin yanrnda bagka bir dille de, niteligi pek de
kolay tantmlanamayan gUglU bir iligki kurabilecegi de unutulmamah. Orhan Pamuk'un iki
romanrnr lngilizce'ye zengin bir anlatrmla geviren, Nobel OdUllU funduszeue.info ingilizce'deki
roman sOyleminin temellerini iki Onemli eserinin gevirileriyle (The Black Book ve The New
Life) gUglendiren, kendisi de lngilizce roman yazan olan, Guneli GUn buna gok iyi bir
Ornektir. Bilge Karasu'nun GdgmL)g Kediler Bahgesihden yaptrgr geviriyle ABD'de odUl
kazanan Aron Aji de. $iir gevirisi alanrnda ise ilk akla gelen isim Tal6t Sait Halman tabii.
Do$ma-bUyUme gift anadilli olup aynr zamanda edebi geviri yetenegine sahip kigidir bana
g6re ideal konumda olan. Benim Adtm Krmtzr'nrn IMPAC OdUllU gevirmeni Erdag Goknar
gibi. Bu ttir istisna sayrlabilecek gevirmenlerin drgrnda, genel olarak "avantajlt" olan gevir-
men, Turkge'nin inceliklerini gok iyi bilen, onlara kargr duyarlr olan bir "yabancr"drr, e$er
bdyle bir kigiye "yabanct" demeye dilimiz vanyorsa. Bunlann arasrnda Victoria Holbrook,
Celia Kerslake, Virginia Taylor Sagho$lu ilk akhma gelenler. Aziz dostum, gevirmen
arkadagtm Ruth Christie'ye gelince gunlan s6ylemek isterim. Kendisini tanrdrlrm 30 yrla
yaktn bir sUredir ola$anUstU duyarhh$r, gahgkanhgr ve edebiyat sevgisiyle TUrkgesini, giir,
roman, 6ykU gevirilerinde sUrekli geligtirerek kugUk mucizeler yaratmrg bir edebiyatgrdrr.
Gdrd0$UmUz gibi, yetenekli, yaratcr gevirmenlerin anadillerinden farkh bir dille kurduklarr
ba$lar zaman iginde gok gUglenebiliyor.

Roman gevirilerinizin yanr srra, ga$dag Tiirk gairlerinden gevirdiSiniz gok sayda giir
de var. $iirin dili, yaptsl, kurgusu gibi gegitti nedenterden dolayr ozeltikle zor-
landrSrnz gair veya gairler var mt?

Olmaz mt? Var tiabii. "Bagartlt" sayabilece$im bir sonuca ulagamayaca$rmr sezince
geviriye "bitmig" gdzUyle bakmamayr 6$rendim zaman iginde. Ama 6lrendigim daha da
Onemli bir 9ey var, o da giir gevirisine ilgi duyan lngiliz ya da Amerikalr gair arkadaglarrmla
ortak galtgmak. Artrk iki yol izliyorum. Ozel bir yakrnhk duydugum, benden lngilizce'de bir
yankt bekledi$ini hissetti$im, izini o dilde surmek istedigim bir giirin gevirisine her tiirlu
eme$i vermeye, ondan higbir dikkati esirgememeye hazrrrm. Bu nedenle onu, o ideal
"mUkemmel"e yaklagttrmak igin bir gairle ortak gahgmak en iyi yol g6r0ndU. Bu bakrmdan
gansltytm. De$erliAmerikah gair Mel Kenne ile bu tUr ortak geviri gahgmalarr yUriitUyoruz,
hem giir hem roman alantnda. Bundan bagka bir de lngilizce giir bilgisi uzmant ve gair
Ronald Tamplin ile sUrdUrdU$Um ikincil sayrlabilecek bir ortakhk var: ona daha 9ok aynn-
ttlt geviri tasla$r haztrltyorum. Her giire bagta s6zUnU ettisim yakrnhgr duyamryorum, taslak
haztrlamak yetiyor, ama baktyorum ki Ron Tamplin'in elinde bu taslak geviri bambagka bir
can bulmug, bu da benigok mutlu ediyor.
Yaktnltk duydu$um giirlerin gevirisiyle u$ragmak bana roman gevirmekten daha kolay ve
zevkli geliyor. Qevirinin kuramsal olarak kavranmasr igin giir gevirisinin derinliklerine inmek,
ya da inmeye galgmak son derecede Onemli

iyi bir giirin k6tU gevritebilece$ini biliyoruz. K6tU bir giiri iyi gevirmek miimkiin
mUdiir? Burada, k6tU bir giiri iyi bir giir haline getirmekten s6z ediyoruz. Yani geviri
aslrndan gUzel olabilir mi?

$6yle olabilir: K0t[i de$il de, bir cevheri oldu$u halde gUglU olmayan bir giir var diyelim,
kendine farklt bir 0zgUrl0k alanr tanryan bir gair-gevirmenin kaleminden bu pekala iyi bir giir
olarak gtkabiliyor. Bilmedikleri dillerden, kelimesi kelimesine gevrilip kupkuru hale gelmig
bir giiri, anlamlt ve ahenkli bir giire ddnUgtUren bir gok Amerikalr gair var, mesela. Nazire
misali.

Tiirkge'den ingilizce'ye gevirmekle, ingitizce'den Tlirkge'ye gevirmek arastnda geviri


tekni$i agsrndan bir fark var ml?

Bu konuda fazla bir gey s6yleyemem gUnku lngilizce'den Turkge'ye edebiyat gevirisinde
deneyimim yok denecek kadar az.

T.C. Kiilttir ve Turizm Bakanlt$t'ntn, Tiirkge edebiyat metinlerinin yetkin gevirilerini


yapabilecek gevirmenlerin saysrnr arttrrmaya yOnetik olarak proieler geligtirdi$ini
biliyoruz. Bu projelerden biri de, ilki, Haziran tarihinde Bo$azigi Universitesi ve
Kog Universitesi'nin igbirlisiyle baglatrtan Uluslararasr Tiirk Edebiyat Qevirmenteri
Cunda At6lyesi (TECCA). TEQCA'dan ve bu at6lyenin yazndaki faaliyet-
lerinden sdz eder misiniz?

$imdi adt TEQCA (The Cunda lnternational Workshop for Translators of Turkish Literature)
olan projeyi ben ytllar 6nce tasarlamrg ve ilk olarak GUmUglUk Akademisinde Edebiyat
Evini kurmug olan Latife Tekin'e dnermigtim. O da heyecanla kabul etti, ama yazk ki bazr
gartlar elvermedi$inden proje gergeklegemedi. Sonra Yrhnrn yazrnda konuyu
Cunda'da Harvard - Kog Osmanlca Yaz Okulu'nu kurmug olan de$erli TUrk dili ve edebi-
yatt bilimcileri Prof. Dr. $inasi Tekin ve Dog. Dr. GdnUl Alpay Tekin ile gdrUgtUk. $inasi
Bey'in zamanstz OlUmUnden sonra GOnUl Hanrm yardrmrnr esirgemedive Kog Universite-
si'nin deste$iyle gevirmenler at6lyemizi Osmanhca Yaz Okulu'nun yUrUtUldU$U gUzel bina-
da yapmaya karal verdik. KUltUr ve Turizm Bakanh$r'nrn baglattr$r TEDA (geviri destek-
leme) projesi de o ytl y0rUrlU$e girmigti. Projemizi Miistegar Prof. Dr. Mustafa lsen'e sun-
dum ve kendisinden bizi yureklendiren olumlu bir tepki alnca projeyi KUltUr Bakanhlr ile
ortak olarak yUrUtmeye karar verdik. MUstegar Bey'in 6zel gayretleriyle Bagbakanlrk
Saliha Paker

Tanrtma Fonundan mali destek sa$landr ve gegen yrh Haziran ayrnda
iki haftahk ilk
uluslararast atolyemizi gergeklegtirdik. iki haftalrk programrmrzda giir, 6yku,
tiyatro ve de-
neme tUrleri iizerinde gahgtlk, konuk yazar ve gairlerimizi, (GUlten Akrn, Murathan
Mungan,
Haydar Ergulen, Nurdan Gurbilek, zeynep Uzunbay ve yayrncr olarak Muge Gursoy
S0kmen), kattltmctlann atdlyede sunmak istedikleri gevirileri dinleyip tartrgtrk. Katrlmcrlar
lngiltere'den, ABD'den, lstanbul ve Ankaradan gelen birikimli degigik kokenli gevirmenler-
di. Bu noktada 0zellikle gunu vurgulamak istiyorum. Bu atolyede kurulan etkilegim ve geviri
ortamt, farklt kulturlerden gelen katrltmcrlarrn olugturdugu dzel bir alandr: kulturlerarasr
olmaktan gok, farkh kiiltUrlerin, Turkge edebiyatrn gevirisi baglamrnda, ortUgtulU
6zel bir
alan. Buna Ozellikle dikkati gekmek istiyorum gunku gevirmenleri (ve onlarrn yry,n", ,"
ajans ba$lantrlarrnl) geldikleri ulkelere gOre de!il, bulugtuklarr 6rtuguk, melez kultur
ortamt-
na gOre konumlandtrmak gerekti$ine inanryorum. Bu drtuguk alan kurulup geviri
Ulinler
verildikge Ulkeler/kUltUrler/kokenler arasrndaki onceden kurgulanmrg srnrrlar gozulmeye,
geviri yayrmlar yoluyla agtlmaya da baglryor. Gegen yrhn atolyesinde
Teksas Universitesi'n-
den bir akademisyen, gair ve gevirmen Kurt Heinzelman Zeynep Uzunbay'rn bir giirini, hig
Turkge bilmedi$i halde, haztrlanan taslaktan gevirip segtigi birAmerikan dergisinde yayrn-
lattt. Bundan bagka, aynl gairin aynr giiri iki ayrr ortak geviriye de donugtU (Ronald Tamplin,
Mel Kenne, Saliha Paker) bunlardan birisi Near East Review 'nin (yayrna haztrlayan
George Messo, KUUSanat, Ankara) son sayrsrnda yayrmlandr. Yine atolyede hazrrlanan
bir GUlten Akrn giirinin, bir Haydar Ergulen giirinin ortak geviriteri (lpek Seyatrogtu, Met
Kenne) de aynt dergide grktr. Haydar ErgUlen'in "Otel Kuzguncuk" bag1k1 giirinin
ve
Seyhan Er0zgelik'in Ielvebinden bir giirin birkag versiyonu Murat Nemet-Nejat tarafrndan
haztrlandt. Murathan Mungan'tn Paranrn Cintei kitabrnrn gevirisine atolyede Ruth Christie,
Angela Roome, Jean Efe ve Jonathan Ross tarafrndan baglandr, Ruth Christie tarafrndan
son b6lUmleri de taniamlanarak yayrna hazrrlandr, ABD ve lngiltere'deki yayrncrlardan
cevap bekleniyor. Haldun Tane/in Gdn1n Adamt tiyatro oyunu Clifford Endres ve Selhan
Endres tarafrndan yaprlan gevirisi tamamlandr, Talat Sait Halman'rn bir derlemesinde
yaytmlanacak. Nurdan GUrbilek'in "KOtU
Qocuk TUrk" baglrkh denemesinin ortak gevirisi
Erda$ Goknar, $ehnaz Tahir Gurga$lar ve Nilufer Yegil tarafrndan surduruluyor. At6lyedeki
kattltmctlarln g6ru9une sunulan tlg eserden Ahmet Hamdi Tanprna/rn ,'istanbul;
1Be9
$ehir) denemesinin gevirisi Ruth Christie tarafrndan tamamlandr, ABD'de yayrmlanacak;
Erda$ G6knar'tn Huzur gevirisi tamamlanmak Uzere; Latife Tekin'in Buzdan Ktlrylar gevirisi
Saliha Paker ve Mel Kenne taraftndan tamamlandr, yakrnda Marion Boyars tarafrndan
yayrnlanacak.
Bu ytlTEQCA,l-2 Haziran'da Bo$azigi Universitesi'nde yaprlacak olan ve KUltUr ve Turizm
Bakanh$r, Kutuphaneler ve Yaytmlar Genel Mudurlugu ile Bogazigi Universitesi
Qeviribilim
B0lUmii'niln ortaklaga dOzenledikleri "Qevirmenleri ve Yayrncrlanyla TUrk Edebiyatr,
Birinci
Uluslararast Semposumu"nu izleyen Haziran arasrnda gergeklegecek. Amacrmrz yeni
bir uluslararast gevirmen grubunun katrlrmryla, yeni gevirilere, yeni gevirmen ortaklklarrna
do$ru yol almak, atolyemizin sureklili$i sallamak, gevirmenler arasrndaki iligki aglarrnr
daha da gUglendirmek.
"Bir 9air, ruh akrabasr olan gairleri bagarryla kendi diline aktarabilir"
Sedat Umran

S6ylegi: $eref Bilse!

llt glir geviriniz hangi ytllara rastlar? Qeviri konusunda gevrenizden tegvik gdrdUniiz
mU?

'de Alman Filolojisi'ni bitirmigtim. Universite yrllarrnda Alman dilinden TUrkge'ye gevi-
riler kazandrrmak hevesim uyandr. Bu igin 6yle kolay olmayacalrnt hemen anladtm, 90nk0
birikimim yoktu; bir yandan kendi giir yetenelimi kullanarak giirlerimi yazmak azusuyla
yanrp tutuguyordum. ltX giirim Varlrk dergisinin bUyUk boyda yaytmlandr$t ytltna rast-
lar. 'Meg'aleler" adh akgam giirimi 'de Yedighn dergisinde yayrmlaftm, beni bu ilk
genglik yrllanmda Yedigttn'de tegvik eden merhum Nihad Sami Banarlt, bu edebiyat ta-
rihgimiz ve elegtirmenimiz olmugtur. Bendeki giir cevherini ilk kegfeden odur. Yedigtin giir-
leri arasrnda onun iltifatrna mazhar olan biri oldum. O dOnemde o dergide Vehbi KtztlgUn,
Esmahan Hasan, Vedia Nesin (Aziz Nesin) sOrekli giirleriniyaytmltyorlardt ki bu imzalata
hayranhsrm bugun de giddetinden bir 9ey yitirmeden sUrmektdn. Yedigtln, o dOnemin
magazin dergilerinden farklr idi. 'G0zel $iirle/' sUtununda giir yaytmlatmak kolay de$ildi,
belli bir kalite aranryordu. Nesnelere can veren teghis ve intiak yoluyla baganlt giirler
kaleme alryordum. Bu alanda meydana getirdi$im bazr gUzel Ornekler var ki, bunlar ilk giir
kitabrm olan ve 24 yagrnda parasal imkAnlarrmla yayrmlattrlrm Meg'aleler adlt giir mec-
muamda bulunmaktadrc. Meg'aleter ilk kitabrm olmastna ra$men o zamantn diliyle
konugursak bir gair gahsiyetini belgeliyordu. Kigili$imin damgastnt vurdu$um bu giirler
bugUn de bUyuk bir krsmryla de$erini korumug durumdadtr. "Soba', 'Camlarda Akgam",
'Aynada Gun Do$umu", "lhanet", "Ressam Aynala/', 'Yolculuk', "Kargala/, "Avdet', "Dert
Ortalr' baghlrnr tagtyan giirlerim kendine 0zgU Uslubu olan bir gairi agt$a vurmaktadrr. Bir
ktsmr antolojilere gegmig olup elegtiri gevrelerinde dikkatleri Uzerlerine toplamtgttr.
Meg'aleler Uzerine o zamanlar, Hikmet Dizdarollu, Nurettin Artam, $inasi Ozdeno$lu,
Sedat Umran

Sunullah Arrsoy, olumlu olumsuz yazdtlar, Vehbi Cem Agkun, Slvas Posfasr'nda bu
kitabtmdan Denizde Akgam'r yayrmladr ve zengin bir muhayelenin urunii oldugunu belirtti.
Kugkusuz en olumlu de$erlendirmeyi yine Nihat Sami Banarh yapfi, Yedigrln dergisinin
cevaplar sUtununda g6yle yazmrgtr:
"Sizin orijinal g6rUgleriniz ve duygulu hayatrnrzla dile gelen bu mrsralar gairine daha ilk
eseriyle hakiki bir bagarr sa$lamrg bulunmaktadr;' Kaynak dergisi'nde o derginin sahibi
Avni D6kmecide olumlu dUgUncesini belirfti.
$inasi Ozdeno$lu, Lilka dergisinde bu ilk eserimle kendime bir yol, bir rota gizdifimi, ama
istedi$imi henUz yapamadr$rmr belirtti. 6zetle, on on beg elegtiri grktr gazete ve dergilerde;
bu yaztlar benim igin bir tegvik oldu. $iirimi daha ileriye got0rmem igin gerekli tegvikler
bana yararh oldu.
Meg'alelefin bir krsrm giirleri de o zamanrn sol cephesinin bir dergisi olan 8e9 Sanaf ger-
gisinde gtkmtgtt. Ziya Osman Saba ile tanrgmam bu yrllara rastlar, o da 8e9 Sanatdergisin-
deki giirlerimi gordU$UnU, okudugunu belirtti.
ytllart arastnda Merkez Bankasr'nrn Akreditif servisine girdim. Almanca biliyor-
dum, fakUlteyi yeni bitirmigtim. Agrlan bir srnavda orta derece ile de olsa bagarr gostererek
ige alrMrm. Ug yrllrk bir i9 hayatrmdan sonra bankadaki memuriyetimin giir gahgmalarrmr
engelledi$ini anlayarak Maliye EnstitUsU kUtUphanesine gegtim, bir kUtUphane memuru
olarak giir igin bol vakit bulaca$rmr dUgUnmUgtUm. Bazt gUzel giirlerimin ortaya grkmasr bu
ytllara rastlar. "Tik-r Zafel', "Delilerin Mutlulu$u", "Yalnrzlrk" (20 dize), bu yrllarda yazldr.
ytltnda Soyuf dergisi grktr. Bu dergi 6ncU bir dergiydi ve giirde yeniyi tutuyordu. Hisar
dergisinin eskiye y6nelik olmasrna kargrn Soyut, giirde yenili$e Onem vermekteydi. Soyut
dergisi 13 ytl yaytmtnt funduszeue.infoU. Bu d0nemde elli altmrg giirim,.Leke'yi olugturan giirlerin
bUyUk bir bOlUmU oradan gtkan giirlerimden olugturuldu ki Leke, Soyut Yayrnlarr arasrnda
yine kendi imkinlanmla grkh$rnda aradan 20 yrl gegmig bulunuyordu, Soyut 'da Leke
kitabtmt bastt. Bu kitabrm beni tanrtan bir eserimdir. $iirde gUcUmU belgeleyen "Batiaklk",
"Argiv", "Leke", "Makas", "lgne", "Balya", "Bunak" bu kitabrmdadrr. Yine aradan gegen 20
yilda Kara lgldaklaki giirlerimi yazdrm. Konudan sapan bu agrklamalarrmdan sonra tekrar
bana sorulan sorulara ydneliyorum. llk geviri giirim Varlkta yayrmlanan ve lsvigreli bUyUk
gair Conrad Ferdinand Meye/in Ormanda Gurup adh giiridir.

Aralannda Goethe, Nietzsche, Rilke, Trakl, Celan'rn da bulundu$u 20 gairden toplam


50 giir gevirdiniz bu kitapta. Bu bilgilere ba$h kalarak Ug soru sormak istiyorum.
a) Bu geviriler ne kadar bir zamana yaytldr?
b) $evirdi$iniz giirleri belirleme agamasrnda nasrl bir estetik kategoriye balh
kaldrntz?
c) Bu 20 gair arasrnda neden Friedrich Schiller yok?

BUyUk Alman $airleri kitabtmdaki gevirileri yirmi yrlda meydana getirdim. Bu kitabrmla
'de Yazarlar Birli$i'nin geviri 6dUliinii aldrm. Qeviride igerikten 6dUn vermeden bir
geviri ortaya koymayr amagladrm. Uyakh ve OlgUlU giirleri yine T0rkgede uyakh ve 6lg0lU
olarak verdim. Ritim giirin uslubudur, onu savsaklayan kigi degerlibir geviriyi gergeklegtire-
mez. Friedrich Schiller lirik bir gair de$ildir. O, baladlarryla irnlenmigtir. Goethe'nin balad-
lart bile liriktir. Goethe bUyUk bir lirik gairdir. Schiller buyuk bir tiyatro yazan ve bailad
(hikaye edici giir) ustastdtr. Schiller giirlerini bir "ide" gevresinde 6rm0gtirr.
$iirleri, idea-
lizmin bagartll Ornekleridir. Kant felsefesini giirlerinde uygulamrgtlr. Tiyatro alanrnda buyuk
yapttlar yarattr. Wlhelm Tell'de vatan duygusunu igledi. Onun Goethe ile tanrgmasr lehine
oldu. Onun verdi$i bazt konularr ele aldr. llk eseri olan Haydutlar\ (Raeuber) yimi yagtn-
dayken yazdr. Bitiremedi$i Demetrius eseri bilinmektedir. Wallenstein olgunluk doneminin
bir yapttdtr. Konulartnt tarihten almrgtrr. Tiyatro yazarltgr, dogugtan gelen dehdsrnrn
eseridir. 46 yagtnda sol akci$er felci ile 6lUmunu, bu agrrr ide dUgkUnlUgUne baglayanlar
olmugtur. Goethe yakrn arkadagr olarak, o 6ldu!unde, "o'nu ide 6ldurdu,'demigtir.

TanlnmE gairlerimizin -Yahya Kemal'den bagtayarak- 80 giirini Almanca'ya gevirip


kitaplagtrdlnz. "$iiri en iyi kendi dilinde giir yazanlar geviri/' demiglilinizi de
dikkate alarak sormak isterim: Bir gairin geviri yapmasrntn gevrilen metne ne tiir
katkrlan olabilir?

Tantnmtg TUrk gairlerinden 80 giir gevirdim. BUyuk bir ilgi toplayan bu kitabrm bugUn,
Sakarya Univirsitesi'nin Alman Filolojisi B0lUm0nde ders kitabr olarak okutulmaKadrr.
(Prof. Hasan Akay'tn agtklamasrna gore). Benim Alman diline vuk0fumu belgeleyen en
Onemliyapttlm bu 80 TUrk gairinin eserlerinin gevirisinde belli olmaktadrr. Onlan asrllarrna
ufgun olarak, uyakll ve 6lgUlU bir gekilde Alman diline aktiardrm. lgeriklerini aynen koru-
yarak ve ritimlerine dikkat ederek. Bu igin kolay olmadrgr ortadadrr. Boyle bir geviriyi ancak
bir gair bagarabilirdi. Bunun bir ikinci 6megi yoktur. Bu baganyr Anne Maria Schimmel,
gevirilerinde gdstermigtir. Bir gair, ruh akrabasr olan gairleri bagarryla funduszeue.info aktara-
bilir. VMalter Benjamin'in bir ifadesiyle bu giirler asrllannrn aksi-sedasr olmaldrr.

Tiirkge'den Almanca'ya yahut Almancad'an TUrkge,ye geviriter yapm$ ve bu gevir-


ilerle sizde saygtn bir kargrhk bulmug isimler var mr?

Ulkemizde geviii alanrnda birgok bagarrh isim var, ama bUtun olarak bir yaprt ortaya koyan
bazt imzalar giiri dUzyazl olarak gevirmekle iyi etmediler, kolaya kagtrlar. Anlam kusursuz
verilse de, bir giiri giir kattna gtkaran, onun ahengi, ritmi ve Uslubudur. Bu dikkate ahn-
madan yaptlan geviriler okuyucuyu tatmin etmez. $imdi aklrma gelenler arasrnda Adnan
Adtva/tn Faust gevirisi, hocam Burhanettin Batuman'rn Schiller gevirileri, Selahattin
Batu'nun Goethe'den yaptr!r bazr geviriler, Sabahattin Ali'nin gevirileri, Kamuran
$ipal'in
Franz Kafl<a gevirileri 9ok bagarrh gevirilerdir. Bunlar ilk akhma gelenler, elbette daha hatrr-
layamadrklanm da vardrr.

Diger biiyiik diller (Franszca, ingitizce vb.) dikkate ahntnca Atmanca'nrn geviri nok-
tasrnda olumlu-olumsuz taraflan var mr?
Almanca, geviri edebiyatr bakrmrndan diger uluslara g6re bazr avantajlar azeder. Orne$in
Yunan esatirinden (mitoloji) faydalanan bir Hdlderlin, Schiller, Goethe, Rilke yetigtirmigtir.
Yohann Heinrich Voss, Homeros'un llyada ve Odysseia eserlerini mUkemmel bir Usl0pla ve
ritimli bir dille Alman diline aktardr. Qeviri edebiyatr bakrmrndan Alman edebiyatt di$er
Ulkelerin geviri zenginligine oranla daha da zengindir. Almanca, bir felsefe dili geligtirdi.
Yunan felsefesinden sonra ilk akla gelen bUyUk filozoflar grkardr. Kant, Hegel, Schopen-
hauer, NieEsche gibi filozoflar btrtUn dUnyada ra$bet gordUler.

Tegekkiir ederiz. Son olarak s6ylemek istedikleriniz

Agrklamalarrmr NieEsche'den gevirdi$im altr dizelik bir giirle noktalamak istiyorum:

ECCE HOirO

Ja, ich weiss woher ich stamme


Ungesaettigt gleich der Flamme
Gl0h'und vezehre ich mich

Licht wird ales, was ich fasse


Kohle alles was ich lasse
Flamme bin ich sicherlich!

ECCE HOmO

Evet, biliyorum nerden geldi$imi


Doymak bilmeyen alev gibi kendimi
Yiyip tUketiyorum korlanarak

Tuttu$um her gey nOr


Brraktr$rm k0mUr olur
Bir alevim muhakkak!..
"T.S. Eliot, Dylan Thomas, Yeats Biz buralardan geldik..'
Sylvia Plath
Sdylegi: Peter Orr
Qeviren: Dilek Degerli

Sylvia, giir yazmaya nasrl bagladtnrz?


Nastl bagladt!tmt bilmiyorum, kUgUklU$Umden beri surekli yaztyorum. Sanrrrm gocuk giir-
lerini seviyordum ve aynr geyleri yazabilirim diye dUgUndUm. Sekiz buguk yagrndayken
yaytmlanan ilk giirimi yazdtm, The Boston Travellelde yayrmlandl, ondan sonra santlm
biraz profesyonel oldum.
ilk zamanlarda ne tiir geyler yaztyordunuz?
sanrrrm do$a; kuglar, arrlar, ilkbahar, guz tum bu konular yazmak igin igsel deneyime
sahip olmayan kigi igin iyi bir arma$andrr. ilkbaharrn geliginin, gokteki yrtdrzlarrn, ilk kar
ya$rgrnrn vb. bir gocuk ve bir geng gair igin armagan oldugunu dUgUniiyorum.
BugUne gelecek olurcak, bir gair olarak sizi dzellikle geken, hakkrnda yazmayt
sevdiliniz temalar var mr?
Belki bu bir Amerikan olgusudur: Ome$in Robert Lowell'rn L/e Sfudr'es'inde oldugu gibi,
yeni bir saldtn tUrU olarak dUgUndugum gey beni heyeianlandrrryor, yani bir tUr tabu olarak
g6rdUgum, gergek, dzel, duygusal deneyimlere y6nelik saldrrrlar. Ornegin Robert Lowell'rn
akll hastanesindeki deneyimleri hakkrndaki giirleri beni gok fazla ilgilendirdi. Hissettigim bu
tuhaf, ilkel tabu konulan yeni Amerikan giirinde aragtrrrllyor. Ozellikle bir anne olarak
deneyimleri hakkrnda yazan kadrn gair'Anne Sexton'r dugUnUyorum. Bir anne olarak ruh-
sal gdktintU yagayan agrrr duygusal ve hassas geng bir kadrn, giirleri egsiz bir ustallkla
yaztlmtg giirler ama yine de oldukga yenilikgi, oldukga heyecan verici oldugunu
dUgUndUgUm bir gegit duygusal ve psikolojik derinlige sahipter.
siz gimdi deyim yerindeyse, bir ayagr Atlantik'in bir yakasrnda diger ayaSr diger
yakasrnda olan Amerikall bir gair ve insan olarak
Oldukga sevimsiz bir durum ama kabullenecegim bunu!
bu mecazla devam edecek olurcak, hangi tarafrnz a$tr basryor?
Pekala, dil soz konusu oldu$unda ben bir Amerikalytm, korkanm, aksanrm Amerikah,
konugma bigimim bir Amerikahnrn konugma bigimi. Eski moda bir Amerikahyrm. gimdi
lngiltere'de olmamtn ve hep lngiltere'de kalacak olmamrn nedenlerinden biri, buyUk
olastltkla budur. Tercihlerim s6z konusu oldu$unda elli yrl kadar gerideyim ve beni heye-
canlandrran gairlerin gogunun Amerikah oldu$unu sOylemeliyim. Hayran oldu$um gok az
gagda9 lngiliz gair var.
Bu, ga$dag ingiliz giirinin Amerika'ya kryasla gok geride oldu$unu diigiindUgUniiz
anlamrna mr geliyor?
Hayrr, sadece elinin kolunun ba$h oldugunu dUgUndUgumU s6yleyebilirim. lngiliz elegtir-
men Alvarez'in yazdr$r bir deneme vardr: O'nun ingiliz kibarlr$rnrn tehlikeleri hakkrndaki
gOrUgleri gok yerinde ve gok do$rudur. Qok kibar olmadr$rmr sdylemeliyim ve kibarlt$tn,
OzgurlU$u krsrtlayan bir gey oldu$unu dUgUnUyorum. ingiltere'de her yerde gOze garpan
temizlik, mUkemmel dUzen, yUzeyde gdrUnenden belki de daha tehlikelidir.
Ama siz de, bunun sorumlusunun, bu miikemmelliyetCilik kahbr iginde "ingiliz
Edebiyatr" diye adlandrnlan a$rr geyin altrnda giir yazan ingiliz gairleri oldu$unu
diigUnmUyor musunuz?
Evet, tam da bOyle dUgUnUyorum. Cambridge'deyken benim bagrma da geldi. Geng kadtn-
lar bana gelip "$iirin yayrmlanrnca, hakkrnda yaprlan elegtiriye, kotU elegtiriye ra$men yazt
yazmaya, giir yayrmlamaya nasrl cesaret ediyorsun?" derlerdi. Ve elegtiri giirle ilgili de$ildi.
John Donne gibi baglayrp, ama onun gibi bitirememekle elegtirdiklerinde dehgete
dUgtU$UmU hatrrhyorum. O zaman lngiliz edebiyatrnrn bUtUn a$rrh$rnr ilk kez hissettim.
ingiltere'de Universitelerde pratik elegtirelli$e verilen 6nemi dtigUnUyorum, (bir dizenin
hangi dOnemden geldi$ini inceleyen tarihi elegtirelli$in de$il) Bu oldukga sarstct.
Amerika'da, Universitede ne okuduk? T. S. Eliot, Dylan Thomas, Yeats Biz buralardan
geldik. Daha gerilerde Shakespeare vardr. Buna katrldr$rmdan emin de$ilim ama bu
nedenlerden geng bir gair, yazmaya yeni baglayan bir gair igin Amerika'da Universiteye git-
menin ingiltere'deki gibi korkutucu olmadr$tnr dUgUnUyorum.
Sylvia, kendinizi bir Amerikah olarak gdrdUlUntizii sdylUyontunuz ama Dachau,
Auschwitz ve Mein Kampfr anlatan "Daddy" giiri gibi bir giir duydu$umuzda, gergek
bir Amerikahnrn bunu yazamayaca$r izlenimine kapr!ryoruz, gUnkti Atlantik'in 6teki
tarafrnda bunlar gok fazla 9ey ifade etrnez, bu bimlerin gok anlamt yoktu6 tlyle de$il mi?
$imdi siz srradan Amerikalr gibi konuguyorsunuz. Kigisel olarak benim kdkenimde Almanltk
ve Avusturyalrlrk oldu$unu s6yleyebilirim. Bir yandan birinci nesilAmerikaltytm, bir yandan
da ikinci nesilAmerikahyrm ve toplama kamplarrna vb. yo$un ilgim vardtr. Oldukga politik
bir insan olmayr da brcih ediyorum, gUnkU bunda do$du$um yerin bir payr oldu$unu dUgUnUyorum.
Ve bir gair olarak biiyiik, g0glii bir tarih duygunuz var mt?
Ben tarihgide$ilim ama gUnden gUne tarih beni daha gok buyUluyor. Napolyon'la gok ilgili-
yim; garprgmalar, savaglar, Gelibolu, Birinci DUnya Savagt'yla vb. ilgiliyim. Yaglandtkga
daha gok tarihle ilgilenir oldum. Yirmiliyaglartmda hig ilgilenmezdim.
Artrk giirleriniz kendi hayatrnrzdan gok okudu$unuz kitaplardan mt gtkryor?
Hayrr, hayrr tam olarak 6yle oldu$unu sdyleyemem. $iirlerimin do$rudan do!ruya duygusal
ve hassas deneyimlerden ortaya grktr$rnr dUgUnlryorum, Brgaklanmrg, i$ne veya sivri bir
gey batrrrlmrg gibi igten gelen feryatlarr hog bulmuyorum. insanrn, delilik gibi, igkence gibi
en korkung deneyimlerini bile kontrol edip y6netmesi gerekti$ine inantrtm. Kigi, aklt ve bil-
gisi ile bu deneyimleri ustaca idare edebilmeli. Kigisel deneyimin gok Onemli oldu$unu
dugunuyorum ama kesinlikle bir gegit kapalr-kutu, aynadaki goruntu gibi narsistik bir
deneyim olmamalt. Daha kapsamh geylerle, Hirogima, Dachau ve digerleri gibidaha bUyUk
geylerle ilgili olmah diye dUgUnUyorum..
6yteyse, ilket, duygusal tepkinin ardrnda entelektue! bir disiplin olmalr.
Bunu gok girglU olarak hissediyorum: bir akademisyen olmayr, bir doktor, profesor olmak
igin Universitede kalmaya davet edilmig olmayr Bir yandan kesinlikle tUm bilim dallarrna
saygr duyuyorum, insanr kOreltmedikleri sUrece.
Sizi etkileyen, en sevdiginiz yazailar kimlerdir?
Qok azlar. Asltnda onlart tantmlamakta guglUk gekiyorum. Kolejdeyken gagdaglar beni
sersemletmig, gagrrtmrglardr, Dylan Thomas, yeats, hatta Auden: Ben Auden'e buyuk bir
hayranltk duyuyordum ve yazdt$rm her gey agrn derecede Auden'i andlrryordu. gimdi yine
geriye do$ru gidiyorum, 6rnegin Blake'i inceliyorum. sonra, kugkusuz, bir kiginin
Shakespeare gibi birinden etkilendi$ini s6ylemek bUyUk bir klistahhktrr. lnsan
Shakespeare'i okur, hepsi budur.
Sylvia, giirlerinizi okuyan ve dinleyen biri gok hrzh ve belirgin otarak ortaya gtkan iki
niteli$in farktna varlr (sanryorum ki bu iki niteli$in birbiriyle iligkisi vardtr); biri kolay
anlagtltrltk, digeri ise yarattklan etki. $iirterinizi, yiiksek seste okunduktan zaman
hem kolay anlagthr hem de etkiliolmalarr igin bilingli olarak mr tasarlryorcunuz?
llk giirlerimde yapmadr$rm bir 9ey bu. Orne$in ilk kitabrm The Cotossus'dan herhangi bir
giirimiyUksek sesle okuyamtyorum gimdi. Onlarr sesliokunmalarr igin yazmadrm. Onlar, iti-
raf etmek gerekirse beni srkryorlar. $imdi okudugum bu giirlerle, bu yeni yazianlarla
konugurum, onlara kendimden s6z ederim. Bu, yazr deneyimimde benim igin tamamen
yeni bir gey. Anlagtltrhk 6zellikleri onlan kendime s6ylememden kaynaklanrr. Onlan yUksek
sesle s6ylerim.
Etkili olarak y0ksek sesle okunabilirli$in, iyi bir giirin temel bir bilegeni otdugunu
dtigiiniiyor musunuz?
Evet, arttk bdyle dUgUnUyorum ve bu giirleri kayrt etmenin, giir okumalanntn ve gair kayrt-
lartntn harika bir gey oldu$unu d0gUnUyorum. Bundan heyecan duyuyorum. Bir anlamda
geriye donug var, oyle de$il mi? Gegmigte, kalabahklarrn kargrsrnda konugan gair roliine
geri donUg.
Ya da bir gruba garkr s6ylemek mi?
Bir grup insana garkr sOylemek, kesinlikle.
$iiri bir anll[tna bir tarafa koyarsak, yazmaktan hoglandrltnzya dayazd{tnrz diler
geyler var mr?
Evet, ben her zaman d[zyazya ilgi duydum. Gengken krsa oykUler yayrmlattrm; Her
zaman uzun bir 6ykir yazmak, bir roman yazmak istedim. $imdi, yag kemale erip deneyim
kazandt$rma g0re, dizyazyla, romanla daha lazla ilgilenebilirim. Bir romanda 6rnelin
gUnlUk hayatta insantn kargrlagtr$r di9 frrgalan vb gibi ozel egyalarla daha fazla
ilgilenirsiniz. Bunu yapmak giirde daha zor diye dUgUnUyorum. giirin daha zalim bir disiplin
oldu$unu d0gUnUyorum. TUm gevresini dolanmak zorunda oldugunuz kuguk bir alanda
gok uza$a, gok hrzh gitmek zorundasrnrz. Ben bunu seviyorum. Ben bir kadrnlm, manevi
Sylvia Plath

de$eri olan egyalart severim, de$ersiz rvtr ztvtn severim ve hayattan alabilece$imden
daha fazlastnt bir romanda bulurum, belki yogun bir hayattan degil ama kesinlikle hayat-
tan daha fazlasrnr Sonug olarak roman yazmaya gok ilgiduyuyorum. .
Bu neredeyse bir ttir funduszeue.infon g6riigii 6yle deSil mi? Ne demigti, "giire girebile-
cek ve giire giremeyecek geyler vardtr"
Evet, elbette, bir gair olarak bunu kabul derim! Bir giire her geyin girebilecelini soylerim
ama di9 frrgalarrnr bir giire koyamam. Gergekten yapamam!
Kendinizi di$er yazar ve gairlerden fazla mr buluyorsunuz?
Doktorlarr, ebeleri, avukatlarr, yazarlar drgrndaki herkesi daha gok tercih funduszeue.infoar
ve sanatgtlartn en narsist insanlar olduklarrnr diigUnUyorum. Bunu s6ylememeliyim, onlarrn
go$unu seviyorum, arkadaglarrmrn bUyUk bir go$unlu$u yazarlar ve sanatgrlardrr. Ama
hayran oldu$um kigi, belli bir pratik deneyim alanrnda usta olan ve bana bir geyler olrete-
bilen kigidir. Demek istedi$im, mahalle ebesi bana nasrl arr bakaca$rmr 6gretir.
Yazdtklartmdan bir gey anlayamaz. Ben onu pek gok gairden dahafazla sevdi$imi soyleye-
bilirim. Arkadaglarrmtn arasrnda gemiler hakkrnda her geyi bilen, bazr sporlar hakkrnda her
geyi bilen ya da bir insanr kesip bir organrn nasll alrnaca$r hakkrnda her geyi bilen insan-
lar vardtr. Uygulamadaki ustahkla bUyUlenirim. $air kigi bir ayaSr havada gezer. Bana
uygulamada bir geyler o$retecek insanr seviyorum.
$iir yazmasaydtn:z ne yapmayr tercih ederdiniz? Qiinkii, ne de olsa baganh olmak
igin giir hayatlnzda biiyiik yer tutuyordur. Herhangi bagka bir geyi yapamamaktan
dolayr uzun sUreli pigmanhklannz oldu mu?
Bagka bir gey yapacak olsaydrm doktor olmayr tercih funduszeue.info yazar olmakla bir tUr
kutupsal kaqrtlrk oldu$unu kabul ediyorum. Gengken her zaman en iyi arkadaglarrm dok-
torlardt. Beyaz maskeyi takar ve gevreyi dolagrr, bebeklerin doguguna ve kadavralarrn
kesiligine bakardtm. Bu beni bUyUlerdi, ama iyi bir doktor olmak igin insanrn ogrenmesi
gereken ayrtnttlartn tiimOnU O$renebilecek kadar kendimi disipline edemedim. Bu bir
kargrtlrktrr: lnsan hayatryla do$rudan ig yapan kigiler, iyilegtirebilir, onarabilir, yardlm ede-
bilirler. E$er bazr Ozlemlerim varsa bunlardrr, ama kendimi teselli ediyorum gUnkU gok fazla
doktor tantyorum. Ve belki, doktor olmaktan gok doktorlar hakkrnda yazmaktan mutlu
oldu$ umu sOyleyebilirim.
Ama temelde bu gey, giir yazmak, hayatnzda sizi biiyuk bir doyuma ulagtran gey-
dir,6yle degil mi?
Ah, doyum! Onsuz yagayaca$rmr dUgUnemiyorum. O, su ya da ekmek gibi ya da kesinlik-
le bana ozel bir geydir. Bir giir yazdr$rmda, bir giir yazryorken kesinlikle kendimi gergek-
legtiriyor oluyorum. Bir giir yazdrktan sonra, bir gair olmaktan glkrp, dinlenmeye gekilmig bir
gair olursunuz ki bu ikisi aynr gey de$ildir. Ama giir deneyiminin mUkemmel bir deneyim
oldu$unu dUgUnUyorum.

Kaynak: The Poet Speaks, ($air Konuguyor) lnteruiews with Contemporary Poets (Qajdag gaidede
sdylegile) Hilary Monish, Peter o4 John Press ve lan scott-Klvert, , Londra.
Claudia Moreira
(Gazeteci, Qevirmen)

Fransrzca'dan Qeviren: Erkan Efil

G6rlinmeyen Hain
UnlU bir italyan sOzA, taduttore, traditore, "Qevirmen haindi/' diyerek, gevirmen denen
sinsi tUrUn do$ugtan, orijinal metne sadrk kalma oztirlU oldugunu ima eder. Pek goklarr
igin, iyi bir geviri, geviri gibi g6rUnmeyendir. Bir di$er deyigle, gevirmen gOrUnmez olmah,
yaptt$t i9 orijinal olantn anlamrnr, do$al ve akrcr bir bigimde aktarmakla srnrrlr kalmalrdrr.
Bu beylik dUgUnceler, bu metnin arkaplanrndaki bazr sorularr krgkrrtmrgtrr. Bizler, gahg-
mamtztn asgari dUzeyde kabul edilebilirli$i igin gOrtrnmez olmak zorunda olan, pusuya yat-
mtg hain kigiler miyiz gergekten? lnsanlar neden genellikle boyle dUgunUrler ve bu
dUgUncelerin bizim meslegimizle iligkisi nedir?
"Qevirmen haiMi/'s0zOnden baglayahm. Orijinal dilde ktiap okuyabilen veya film izleye-
bilenler hemen her zaman, kitaplardaki ve altyazllardaki gevirinin kalitesinden yakrnrp
dururlar. Hangimiz sinema salonlannda "Htm, ama oyuncunun sdylediQi bu degildi: gevir-
men sagmaladt" gibi s6zlere kulak misafiri olmadrk ki?
Bu tUr yorumlar yapanlarrn go$u, film gevirilerinin zorluklannrn farkrnda degildir. Tom
konugmalarr takip etmenin ve OykUnUn gegti$i Ulke ve o Ulkenin kUltUrU hakkrnda derin bilgi
sahibi olmantn yant srra, altyazr gevirmeni, sahnenin sUresiyle krsrthdrr. Altyazr bir sonraki
sahneye "srzamayaca$rna" gOre, izleyici, gevrilmig tOm konugmayt, sozkonusu sahne
sUresi iginde okuyabilmelidir.
Kugkusuz bazen de izleyici hakhdrr. Qunku hata programlanna aday olabilecek kadar
aptalca film gevirileri de var. Ama film gevirmenleri -bazr farkhhklar drgrnda W ve video igin
galtganlar dahil- oyunculartn konugmalarrnr, altyazryr s6ylenenin igerigini aktarmakla srnrr-
layarak, oldukga actmastz bir bigimde kesmeye zorlanryorlar. Sonug olarak, film gevirisi -
ister dublaj ister altyazr olsun- hedef dile basit bir transkripsiyon (gevriyazr) olmaktan gok
bir uyarlamadrr.
Claudia Moreira

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası