açev adana / AÇEV-Anne Çocuk Eğitim Vakfı (@acevkurumsal) • Instagram photos and videos

Açev Adana

açev adana

Kentsel Alanda Kadınların Çok Yönlü Güçlendirilmesi Projesi

Proje Künyesi
Kurum: Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV)
Amacı: Eğitim hakkından yararlanamamış kadınların, genç kızların ve engelli kadınların en temel ihtiyaçlarından biri olan eğitim alma haklarının sağlanması yoluyla hem haklarını öğrenerek güçlenmeleri hem de kent yaşamına ve toplumsal hayata katılımlarının kolaylaştırılması
Bölge: Adana, Ankara, Bursa, İzmir, Nevşehir, Van
Hibe Tutarı: TL
Proje Ortağı:
Proje Süresi: Haziran - Ekim
Durumu: Tamamlandı
Proje Yılı:

Projenin Hedefledikleri

  • kadın destek ve okuma yazma programı kursu ile kadına ulaşılacak.
  • gönüllüye, 12 Eğitici Eğitimi verilecek.
  • kadına Engelli Hakları Eğitimi verilecek.
  • 25 Toplumu Bilgilendirme Toplantısı ile yetkiliye ulaşılacak.
  • 29 Seminer ile ilköğretim çağı çocuğuna erişilecek.
  • kadınla muhtarlık ziyaretleri düzenlenecek.

Proje Sonuçları

  • kurs ile toplamda kadına ulaşılarak, kadınlara okuma yazmanın yanı sıra engelli hakları konusunda eğitimler verildi.
  • 17 eğitici eğitimi ile gönüllü eğitim aldı.
  • kadına Engelli Hakları Eğitimi verildi.
  • 35 Toplumu Bilgilendirme Toplantısı ile kamu ve sivil toplum kuruluşu yetkilisine ulaşılarak engelli hakları konusunda farkındalık yaratıldı.
  • 38 Seminer ile ilköğretim çağı çocuğuna erişildi.
  • kursiyer ile muhtar ziyaretleri gerçekleştirildi.
  • Proje kapsamında çeşitli basılı yayın çalışmaları yapıldı:

Katılımcı Görüşü

“Geçtiğimiz Aralık ayında “engelli ziyaretler” adı altında gerçekleştirilen 3 günlük bir etkinliğe katıldım. Proje öncesinde, böyle bir etkinliğe başvurmak aklımdan bile geçmezdi. Bence AÇEV; bu proje ile engelli haklarını gündemine almasaydı, etkinliğe çağırılmazdım da. Çünkü doğrudan engellilik alanında çalışan dernek yetkilileri dışında toplantıya katılan tek STK temsilcisi bendim. Üç gün boyunca engellilik üzerine çalışan birçok derneği ziyaret ettik. Derneklerin pek çok sorunla uğraştığını gördüm. Engellilik konusunda yeni yasaların çıkması ve bu yasaların uygulanması için mücadele ettiklerini öğrendim. Toplantıya katılan ortopedik veya görme engelli bireylerin toplumsal alanda karşılaştıkları engelleri bizzat kendilerinden dinledim.”

Gönüllü Eğitici

"Hakkımı nasıl koruyacağımı öğrendim. Muhtara da gittik, muhtarda ikametgah nasıl alınır öğrendim, artık kendi başıma haklarımın takipçisi olabilirim.”

Kursiyer


’’Eşimle okuma yazma öğrendiği için gurur duyuyorum, bir elektrik faturası geldiğinde ne geldiğini biliyor, ne kadar kullandığını biliyor. Ben bu ay çok mu, az mı harcadım? Diye hesabını yapabiliyor. Sosyal yaşamda kendine de bana da rahat oluyor. Mesela ben bir mektup gönder desem tarihini yazıp gidip atamıyordu, şimdi kime göndereceğini yazabiliyor. Her işe ben koşmak zorunda kalıyordum şimdi o da koşuyor. Paylaşım oldu yani, yardımcı oluyor en azından. Ben de tabi mutlu oldum ve rahatladım, eşimin de bana katkısı olduğu için.”

Kursiyer Eşi


Yazar: Baki Uguz

Anne ve Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) gönüllüsü kadınların Mersin’deki ‘Dere Tepe Eğitim Kadın Destek Programı’ devam ediyor.

AÇEV’in Mersin gönüllüleri çalışmalarını anlatıyor Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Anne ve Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) gönüllüsü kadınların Mersin’deki “Dere Tepe Eğitim Kadın Destek Programı” devam ediyor. Bu kapsamda Mersin’in köylerindeki kadınlarla bir araya gelerek, çeşitli eğitim programları düzenleyen gönüllü eğitmenler, proje kapsamında çalışmaktan dolayı çok mutlu.

 

Mersinli kadınların bilgiye aç ve bir o kadar verilen bilgiyi almakta başarılı olduğunu vurgulayan Anne ve Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) gönüllüsü eğitmenler sorularımızı yanıtladı.

 

AÇEV ile ne zaman tanıştınız?

 

Hülya Günel: AÇEV’i ben, STK’lara üye olduğumuzdan dolayı duydum. Daha önceleri bu kadar dev projeleri olduğunu, çok mükemmel işler başardığını bilmiyordum. Arkadaşlarımdan duydum. ‘Dere Tepe Eğitim’ adı altında Mersin’de AÇEV gönüllüsü aradığını duydum. 15 günlük eğitimin ardından, köylerde aldığımız eğitimi kadınlarımıza verecektik. Kasım’da eğitim gördük. Organize olmak için de ilk toplantımız Mersin Kadın Gazetesi bürosunda oldu. Bizleri gazetemizin sahibi Zeliha Akkuş hanım organize etti. Hepimiz birbirimizi ilk burada tanıdık. Verimli bir toplantıydı. Ondan sonra bu ekiple biz ayrılmaz bir bütün olduk. Ve ciddi anlamda da çok çalışıyoruz, çalışmalarımız gönüllülük esasına dayanıyor, bundan bir maddi çıkarımız asla yok, güzel olan da bu aslında.

 

Sonrasında neler yaptınız ve hangi çalışmaları yapacaksınız?

 

Hülya Günel: AÇEV olarak Dalakderesi’nde kadınlarımıza Cuma günleri saat ’dan ’a kadar eğitim veriyoruz. Hepimiz AÇEV gönüllüsü olduk. Ben Dalakderesi’ndeyim. Bu hafta ‘haklarımız’ konusunu işledik. 8 Mart’ta etkinlikler oldu. Mersin’e kadınlarımızı o etkinliğe getirdik. Kent Konseyi’nde Arslanköylü kadınların tiyatro gösterisini izlemeye götürdük. Daha sonra Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nda (MTSO) panel vardı; çeşitli STK’ların desteklediği bir organizasyondu, ona getirdik kadınlarımızı. Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi’ne (KETEM) götürüyoruz. Kadınlarımızın simir testi ve monografi testini yaptıracağız, 15 veya 16 kadını götüreceğiz. KETEM bu konuda bize ulaşım aracı sağlıyor, 3 Nisan’da onu yapacağız. Adana’da 4 Nisan’da Portakal Çiçeği Festivali var. Organize olabilirsek kadınlarla beraber AÇEV olarak; Mersin AÇEV gönüllüleri ve eğitim alan kadınları olarak Adana’ya gitmeyi düşünüyoruz. Orada Mersin’i temsil etmek istiyoruz.

 

İki grup olup sertifika veren arkadaşlarımız var.

 

Ne sertifikası bu?

 

Hülya Günel: AÇEV gönüllüleri olarak kadınlarımıza ‘Dere Tepe Eğitim Kadın Destek Programı’ adı altında eğitim veriyoruz. Bu eğitimi tamamlayanlara verdiğimiz sertifika. İhsaniye Mahallesi Muhtarı ile görüştük oradaki kadınlarımıza bu eğitimi vermek için, pozitif baktılar, kabul gördü. Haftaya da oraya başlayacağız.

 

AÇEV’in diğer çalışmalarında, projelerinde de bulunmayı düşünüyor musunuz?

 

Hülya Günel: Tabi ki sonuna kadar. AÇEV’i ben çok seviyorum ve her türlü projesinde de yer almak isterim her zaman. Çünkü o kadınlara verdiğimiz eğitimlerin geri dönüşümü oluyor, yani boş değil. Kadınlar çok memnunlar, hatta ‘Niçin daha önce gelmediniz köyümüze?’ dediler.

 

Köylerdeki kadınların verdiğiniz bilgilere gerçekten ihtiyaçları olduğunu gözlemlediniz mi?

 

Hülya Günel: Varmış evet. AÇEV’in bu projesi yaş aralığına hitap ediyor. Hani evli-bekar, anneanne-babaanne hiç önemli değil. Mesela kadınlarımız arasında torun torba sahibi olan var. Onlar bile hiç sektirmeden derslere geliyorlar. Ve ‘Biz çocuklarımızı evlendirdik ama torunlarımız var, onlarda etkili olabiliyoruz’ diyorlar. Mesela bir kadınımız var, 4 yaşında çocuğu var, sağlık konusunu işlerken diş fırçalamadan bahsettik, çocuk hemen eve gidince, anlatıldığı biçimde dişini fırçalamış. Sonra da annesine, “Öğretmenimiz haftaya geldiği zaman benim dişimi fırçaladığımı da mutlaka söyleyeceksin anne” demiş. Bu çok güzel bir şey.

 

Daha önce dişlerini fırçalamıyorlar mıymış? Mesela ben ve pek çok insan konuya dışarıdan baktığımızda “Aman canım köy olup da İki adımlık yerdeki çocuklar diş fırçalamayı, kadınlar çocuğun altını pudralamayı bilmiyor muymuş!” diyebiliyoruz

 

Hülya Günel: Yani fırçalasa da o kadar dikkat etmiyorlarmış, ihmal ediyormuş demek ki.

 

Mesela, Kent Konseyi’ne kadınlarımızı tiyatro için getirdiğimiz zaman 1,5 saat erken getirmek zorunda kaldık ve o arada da Atatürk Parkı’nı kadınlarımızla gezdik. Ve orayı yeni gören kadınlarımız vardı. Yani “Aman canım şurası” diye bakmamak lazım. Keşke zamanınız olsa da eğitim yaptığımız yerleri görebilseniz; ne demek istediğimi daha iyi anlasanız.

 

Yadırgamak adına söylemiyorum; safiyane şaşkınlık ifadesi benimki Belki de dokunmadığımız için inanmakta zorlanıyoruz ve “Yok canım bu devirde” diye başlayan cümleler kurabiliyoruz!

 

Hülya Günel: Evet, gerçekten öyle. “Şurası 20 km yol” diyorsunuz ama maalesef ki maalesef  Şimdi hepimiz eğitimciyiz, farklı köylerde eğitim veriyoruz, yani şimdi Allah’tan ki kadınlar bilgiye açlar; bilgiyi veriyorsunuz ve alıyorlar. Bazı köylerimizde fotoğraf çekmekte bile zorlanıyoruz. Bazı kadınlarımız fotoğraf çektirmemek için kaçıyorlar. Bu çok ters bir şey gibi gelebiliyor bazılarımıza ama öyle. Gazetede filan yayınlanmayacağını, sadece AÇEV’e projenin nasıl gittiğini görmeleri açısından mail attığımızı açıklamamamıza rağmen sorun yaşayabiliyoruz.

 

Son olarak ne söylemek istersiniz?

 

Hülya Günel: AÇEV’e çok teşekkür ediyorum. Toplasanız bu kadar bilgili ve kültürlü kadını bir araya getiremezsiniz. Biz birbirimizi hiç tanımıyorduk, AÇEV sayesinde tanıdık ve artık bir yumak olduk. Bu da çok güzel bir şey. Ayrıca Zeliha Hanım’a çok teşekkür ediyorum. Bizi bürosunda topladı ve bu güzel kadınların bir araya gelmesini sağladı.

 

AÇEV ile Sosyolog Derya Alpaslan da aynı proje vasıtasıyla tanışmış. Ve deneyimlerinden o da çok mutlu.

 

AÇEV ile siz nasıl tanıştınız?

 

Derya Alpaslan: Ben de ‘Dere Tepe Eğitim’ projesi sayesinde tanıştım. Bir arkadaşım bahsetti, ‘katılır mısın?’ dedi. Ben de kabul ettim. Amacının tam bana göre olduğunu gördüm. Konularına baktım, 11 konu vardı ve müthiş konulardı. Çocuğun doğumundan alıyor, ergenliğe kadar getiriyor. Kadının sağlığı, hakları, çevre konusu Tam benim ilgilendiğim konulardı. Ben de iki tane köy belirledim kendime. Birisi Mezitli’nin Kuzucubelen Köyü, diğeri ise Çilek Mahallesi tarafında bir Kuran kursu idi. Aradaki farkı bir göreyim bakalım, ne gibi sorunları var kadınların dedim. Çok güzel geri dönüşler aldım. İki gruptan iki ayrı ruh haliyle çıkıyorum. Kadın olarak yaşadıkları sorunlar aynı ama verdikleri cevaplar birbirinden çok farklı. Örneğin, “Erkek denilince aklına ne geliyor?” diye soruyorum. Bir grup “şiddet”, diğer grup “eşitlik” diyor. Yani çocuk yetiştirmeyle, onların eğitimiyle ilgili o kadar farklı şeyler var ki Kadınız sorunlarımız aynı ama bakış açıları farklı. O kadınların ellerinden tutmak, onlara dokunmak, onlar için çok faydalı oluyor. “Hocam daha önce neredeydiniz” diyorlar. Arslanköylü kadınları hep izliyorlarmış. “Bir gün sizi onlarla buluşturacağım” dedim. Öyle de yaptım. “Aaaa hocam bunlar da şalvarlılarmış” filan dediler. “Onlar da köyden geliyorlar” dedim. Acayip kaynaştılar.

 

Kuzucubelen’de sağlık ocağı yok. Kapatılmış. Kadınlar kanser taramalarına tek tek gitmek istemediklerini söylediler. Hep birlikte gitmek istediler. Onlara öncü oldum, hep beraber gittik. KETEM’den çıktıktan sonra “Korkacak bir şey yokmuş, keşke görümcemi de getirseydim” diyenler oldu.

 

Taramaların sonuçları nasıl çıktı?

 

Derya Alpaslan: Hepsinin sonuçları güzel, hiçbirinde herhangi bir sıkıntıya rastlanmadı. Daha sonra kadına yönelik şiddetle ilgili bir panele götürdük kadınlarımızı. Orada protokol yoktu, protokolde kadınlar oturdu. Konuşmacılarla bire bir sohbet ettiler ve o kadar güzel şeyler söylediler ki protokolün olmaması çok müthiş bir şeydi. Çilek grubundaki kadınları da 30 Mart’ta KETEM’e götüreceğim.

 

Kuzucubelenli kadınlarımızı Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan kabul etti. Ben aracılık yaptım. Çünkü epey sorunları olduğunu ve bunları Başkan ile paylaşmak istediklerini söyleyip “Bizi buluşturabilir misin?” dediler. Bir araya gelinde ve Tarhan’a sorunlarını anlattılar.

 

Bu projeden aldığım sonuçlar beni çok mutlu etti. Çünkü geri dönüşler çok olumlu. Kadınlarımıza dokunmak, sorunlarını yakından dinlemek ve çözümü için yardımcı olmak, bunun sonucunda da birşeyler verebildiğini görmek gerçekten müthiş bir duygu. O nedenle çalışmalarıma devam edeceğim. Karaduvar’da 3. grubumu kuracağım ve AÇEV ile birlikte çalışmaya devam edeceğim.

 

Proje ne zaman sona erecek?

 

Derya Alpaslan: Bu projenin başarısına bağlı. Şu anda bir sınırlama yok. Etkili olduğumuz sürece devam edeceğiz. Şu anda çok başarılı gittiği için devam edeceğiz gibi görünüyor. Çünkü Mersin çok göç alan bir şehir. Dolayısıyla bu tür çalışmalara ihtiyaç hep var. Kadına dair o kadar çok sorun var ki Mersin’de. Kadına şiddet Mersin’de çok fazla. Görünmeyen o kadar çok şiddet vakası var ki. Bir de toplumsal cinsiyet ayrımı çok fazla. Mesela kadınlar toplantılarda, “Biz öyle gördüğümüz, öyle yetiştirildiğimiz için öyle de devam etmeli” diyorlar. Ailede bir erkek, iki kız varsa erkek daima biraz daha üstün tutulmuş, kız çocukları daha arka plana itilmiş. Kadınlar da bunları “Biz böyle yetiştirildik” diyerek itiraf ediyorlar.

 

Bir diğer AÇEV gönüllüsü Yüksel Bademsoy ise AÇEV ile yılıda Ankara’da tanışmış. “Bir insana okumayı öğrettiğimde gözünde gördüğüm parıltının yerine bana 1 trilyon verseniz kabul etmem” diyor.

 

Yüksel Bademsoy: Emekliyim, 5 yıldır Mersin’de yaşıyorum. Benim AÇEV maceram ’da başladı. Duyurularından öğrenmiştim ve çok heveslenmiştim. Ankara’da Yetişkin Okuma Yazma Programı’na katıldım. 3 haftalık bir eğitim aldım. İnanılmaz güzel bir seminer yaşadık. AÇEV’in bütün seminerleri olağanüstüdür. Eğitmenlerinden, gelen insanlara kadar. Gelenlerin hepsi gönül insanıdır. Seminerden sonra okuma yazma eğitmeni oldum. Ankara Altındağ’da 3 dönem okuma yazma eğitmenliği yaptım. Ve şunu hep söylüyorum: Orada aldığım manevi hazzı, 4 ayrı devlet kurumunda çalıştım, buraların hiçbirinde almadım.

 

Farkı nasıl ifade edersiniz?

 

Yüksel Bademsoy: İnsanlara almadan vermek olgusu bende müthiş bir etki yaratıyor. İnsanlarla birlikte olmak, karşılıksız bir şey yapabilmek kadar beni mutlu eden bir şey yok. Yaşananlar o kadar hoş ki, onların gözünde gördüğüm parlaklıktan mutlu olduğum kadar bana 1 trilyon verseniz mutlu olamam. İlkokul öğretmenleri de muhtemelen öyledir. Okuma yazmayı öğrendiği gün, mısır patlağı gibi hiçbir şey olmayacak dediğiniz insan ertesi gün size gelip okuduğu zaman o kadar mutlu oluyorum ki anlatamam. Yanlış bir meslek seçmişim, keşke öğretmen olsaymışım diyorum. İşletme-muhasebe mezunuyum ve bu alanda çalıştım.

 

Bu bölgede karşılaştığım bir tane örneği paylaşacağım. İnsanların yargılamaları ve hitapları vardır, ben onlardan nefret ediyorum. O yüzden tırnak içinde söylüyorum, Roman kökenli bir erkek öğrencim vardı. İki çocuklu genç bir adamdı. Bir gün derste okuma yazma yapıyoruz, adamcağız elindeki eldiveni çıkartmıyor. “Eldiveni çıkarır mısın, daha rahat yazarsın, hem içerisi de sıcak” dedim. “Hocam çıkaramam” dedi. Baya bir ısrar ettim. “Ben elimi size göstermeye utanıyorum” deyince “Neden?” diye sordum. “Ben boyacılık yapıyorum, ellerim simsiyah; size bunu gösteremem.” dedi adam. Ağlamamak için kendimi zor tuttum. Laf olsun diye söylemiyorum gerçekten zor tuttum. “Hayır, hemen eldivenini çıkarıyorsun, sen bizim için kutsalsın, ekmeğini taştan çıkarıyorsun” dedim ve elini tutarak yazmayı göstermeye devam ettim. En sonunda belgesini aldı, ikinci kademeye başvurdu. Bunun gibi çok şeyler yaşadım, hayatımın en güzel dönemini onlarla geçirdim. Okuma yazma eğitiminin Mersin’de olmasını da çok istiyorum. 


Etiketler:kadın

01/04/

AÇEV: Baba Destek Programı Eğitici Eğitimi Katılımcılarını Arıyor

Baba Destek Programı’na gönüllü eğitimciler arıyoruz!

Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) olarak yılından bu yana çocukların gelişimini desteklemek için baba eğitimleri düzenliyoruz. Bilimsel gelişmeler ve toplumsal ihtiyaçlar doğrultusunda hazırlanan ve babanın çocuk gelişiminde aktif rol ve sorumluluk almasını hedefleyen Baba Destek Programı (BADEP), birçok ilde çeşitli iş birlikleriyle uygulanıyor.

yaşları arasında çocukları olan babalara yönelik olarak 13 hafta devam eden BADEP, haftanın bir günü, akşam saatlerinde, iki haftalık eğitici eğitimini tamamlamış gönüllü eğitimciler tarafından uygulanıyor. Bu eğitim, eğitimcinin kişisel gelişimine, çocuğuyla iletişimine katkı sağlasa da, eğitimcinin gönüllülük motivasyonunun çocuklara destek olmak için babalarla çalışmak olmasını bekliyoruz.

 yılı Ağustos ayının son iki haftasında gerçekleşmesi planlanan BADEP eğitici eğitimi için programı babalara aktararak, çocukların gelişimlerine destek olacak gönüllü eğitimcilere ulaşmak istiyoruz.

 

Gönüllü eğitimci adaylarında aşağıda belirttiğimiz özellikleri bekliyoruz:

  • Tercihen üniversitelerin eğitim fakültelerinden mezun, farklı bir bölümden mezunsa yetişkin eğitimi deneyimi olması
  • Yetişkin eğitimi, çocuk gelişimi, toplumsal cinsiyet eşitliği alanlarında çalışması veya bu konularda çalışmak istemesi
  • Akşam saatlerinde grup açmasına engel bir durumu olmaması
  • Çalıştığı kurumda veya babaların yoğun olduğu bölgelerde program yürütebilmesi
  • Aşağıdaki illerden birisinde veya ilçelerinde ikamet etmesi
  • Uygulanan programın saha uygulama modeli gereği sadece erkek gönüllülerin başvuruları alınabilmektedir.

Eğitimci alınması planlanan iller: Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Kocaeli, Manisa, Mersin, Samsun.

Eğitici eğitimi tarihi: Ağustos ayının son iki haftası içerisinde yapılacak. Kesin tarih ilerleyen süreçte başvuran adaylarla paylaşılacaktır.

Eğitici eğitimi yeri: Henüz belirlenmedi. İstanbul dışında bir ilde olması planlanıyor.

Yoğun ama eğlenceli iki haftalık bir eğitim programı gerçekleştireceğiz. Eğitim boyunca gelişim, öğrenme, cinsiyet eşitliği, yetişkin eğitimi becerileri gibi konuları Baba Destek Programı’yla ilişkileri üzerinden tartışacak ve uygulamalar yapacağız.

Başvuru süreci:

Son Başvuru Tarihi: 15 Mayıs

Başvuru için lütfen tıklayınız.  

Detaylı bilgi almak için tıklayınız

(Visited times, 1 visits today)

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası