Urla Nereye Gidilir

Yaşam

Urla'da Gezilecek Yerler Nerelerdir? Urla'da Nereye Gidilir?

Urla'da Gezilecek Yerler Nerelerdir? Urla'da Nereye Gidilir?

Aşağıdakiler de İlginizi Çekebilir

Büyük şehirlerin kaotik temposundan ve bitmeyen telaşından bunalanların birçoğu, soluğu bir Ege ya da Akdeniz kasabasında alıp buranın sakin atmosferinde biraz dinlenebilmenin hayalini kuruyor. Bu hayal eskiden Çeşme ve hatta doğrudan Alaçatı için kuruluyordu. Ancak Alaçatı’nın turistik açıdan gitgide daha popüler hale gelmesi sonucunda, bir zamanlar küçük ve sakin olan bu mahalle artık bir cazibe merkezine dönüştü. Ancak İzmir’in en şirin ilçelerinden biri olan Urla, hâlen kendine has huzurlu ve sakin atmosferini korumak için savaşıyor. Yaz sezonunda iğne atsan yere düşmeyecek kalabalıklara ev sahipliği yapsa da Çeşme’ye kıyasla daha sessiz ve dingin bir atmosfer arayanlar için bir kaçış rotası oluşturuyor.

Bir gün mutlaka Urla’yı görmeniz için öyle çok sebep var ki! Tertemiz denizi, birbirinden vizyoner köyleri, sanatla dolup taşan sokakları, nefis lezzetleri, antik çağlara kadar uzanan tarihi, telaşsız atmosferi… Say say bitmez. Peki, yolunuz Urla’ya düştüğünde hangi durakları mutlaka ziyaret etmelisiniz? Sizin için hazırladığımız Urla gezi rehberine göz atarak kendinize dört dörtlük bir rota çizebilirsiniz.

1. Urla Sanat Sokağı

Eski ismi Zafer Caddesi olan ve navigasyon haritalarında hâlen bu isimle karşımıza çıkabilen Urla Sanat Sokağı, ilçenin en turistik duraklarından biri. Ancak bu sokak yalnızca ilçenin yabancıları tarafından değil, yerel halkın da dahil olduğu çok geniş bir kitle tarafından epey seviliyor. Merkezdeki meydana yaklaşık 50 metre mesafede olan bu sokak, eskiden Çeşme ve İzmir’i birbirine bağlayan işlek bir caddeymiş. Ancak ’lu yıllarda sanatçıların burada peş peşe atölye ve dükkan açmaları, sokağın da işlevini değiştirmiş ve zenginleştirmiş. Ardından ismi de değişmiş ve herkes burayı Sanat Sokağı ismiyle anmaya başlamış.

Urla Sanat Sokağı’na adım attığınız anda tarihi dokunuşlarla süslü keyifli bir atmosfer sarıp sarmalayacak sizi. Çünkü bu sokak, ağırlıklı olarak ’lü yıllardan kalan ve restore edilerek yeni işlevler kazanan tarihi yapılara ev sahipliği yapıyor. Sokağı adımladıkça karşınıza birbirinden renkli kafeler, sanat atölyeleri, hediyelik eşya tezgahları, antikacılar ve dükkanlar çıkıyor. Bir yandan kulağınıza hafif bir müzik çalınıyor, eğer şanslıysanız karşınıza sokakta keyifle dans eden kişiler bile çıkabiliyor. Kısacası, Urla Sanat Sokağı’nın kendine has bir ruhu var. Yolunuz Urla’ya düşerse siz de bu atmosferi yakından görme fırsatını kaçırmayın.

2. Necati Cumalı Anı ve Kültür Evi

Usta yazar ve şairimiz Necati Cumalı, Urla’da iki katlı bir evde dünyaya gelmiş. Çocukluk yıllarının geçtiği bu evden yetişkinliğinde de ayrılmak istememiş ve eşiyle uzun yıllar burada yaşamış. Hayattayken evi Urla Belediyesi’ne bağışlamaya karar vermiş. Belediye de Cumalı’nın vefatının ardından onun anısını ve eserlerini daha geniş kitlelere tanıtabilmek amacıyla evi restore ederek müzeye dönüştürmüş. Böylece yılında ziyaretçilerine kapılarını açan Necati Cumalı Anı ve Kültür Evi, haftanın pazartesi haricindeki tüm günlerinde misafirlerini ağırlıyor. Taş binanın giriş katının bir odasında ilçe kütüphanesi bulunuyor. Diğer odalarda ise Necati Cumalı’nın eserleri ve özel eşyaları sergileniyor.

3. Malgaca Pazarı

Sanat Sokağı’nın bir ucundan yaklaşık yirmi dakika yürüyerek ulaşabileceğiniz Malgaca Pazarı, yüzyıllardır ayakta olan bir Osmanlı arastası. Bu çarşı, asırlardan beri Urla’nın ekonomik ve turistik açıdan gelişmesinde çok önemli bir rol oynuyor. Hatta Malgaca Pazarı’nın Urla’nın en önemli ticaret merkezi olduğunu söylemek de mümkün. Çarşıya adım attığınız anda sizi kuyumculardan manavlara, hediyelik eşya dükkanlarından tamircilere, dondurmacılardan katmercilere, aktarlardan kıraathanelere kadar çeşit çeşit dükkan karşılıyor. Dükkanların çoğu nesilden nesile bir miras olarak aktarılmış. Çarşının bakım ve onarım işlemlerini ise Urla Belediyesi üstleniyor. Yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan bazı mesleklerin de hâlen yaşatıldığı bu çarşı, keyifli bir tur ya da alışveriş yapmak için son derece cazip bir adres.

4. Arkas Sanat Urla

Yolu Urla’ya düşen sanatseverlerin uğramadan geçmemesi gereken bir diğer durak da Yenice Mahallesi’nde yer alan Arkas Sanat Urla. Arkas Sanat Merkezi’nin bünyesinde yılında ziyaretçilerine kapılarını açan bu birim, her salı ve perşembe günleri ile saatleri arasında gezilebiliyor. Ancak ziyaretçilerin pandemi dönemi boyunca önceden rezervasyon yaptırması isteniyor. Merkezin zemin katında yüzyılın sonlarında ve yüzyılın başlarında Avrupa’nın birbirinden değerli ressam ve heykeltraşlarının verdiği eserler sergileniyor. Üst katta ise ve yüzyıllarda Avrupa hanedanları tarafından kullanılan ve her biri birer sanat eseri niteliği taşıyan miğferler, silahlar ve zırhlar yer alıyor. Sergi turunun son durağı da üst kattaki cam galeri. Burada Roma imparatorlarının mermer büstlerinden oluşan bir seçki bulunuyor.

5. Karantina Adası

Urla’nın yerel halk tarafından İskele olarak adlandırılan sahil şeridinde vakit geçirirken, denize doğru baktığınızda gözünüze bir ada ilişecek. İşte, bu ada, yılları arasında salgın hastalıklarla mücadele edebilmek amacıyla faaliyete geçirilen Karantina Adası. Bildiğiniz üzere, yüzyılda başta kolera ve veba olmak üzere bazı bulaşıcı hastalıklar salgın haline gelmiş. Şehirlere giriş çıkışlar kısıtlansa da deniz ticaretinde kullanılan gemilerde çalışan personeller, hastalıkların ülkeden ülkeye yayılmasına vesile oluyormuş. Bunun üzerine Osmanlı döneminde, Karantina Adası’nın gemi personellerinin yaklaşık bir hafta boyunca gözlemleneceği bir tesis haline getirilmesine karar verilmiş. Adada bulunan binaların Fransızlar tarafından inşa edildiği biliniyor. yılında başlayan koronavirüs pandemisi sebebiyle, Karantina Adası yaklaşık bir asır sonra yeniden eski işlevine dönmüş. Şimdilerde ise adanın müzeye dönüştürülebilmesi için gerekli çalışmalar sürdürülüyor.

6. Klazomenai Örenyeri

Kalıntılarının bir kısmı Karantina Adası’nda bulunan Klazomenai Örenyeri, on iki İon kentinden biri. Urla-Çeşme yarımadasının kuzey kıyısında yer alan bu antik kentteki ilk kazı çalışmaları bir Yunan arkeolog tarafından yıllarında başlatılmış. Kültür Bakanlığı ise kendi çalışmalarını yılları arasında başlatmış. Bu tarihten bu yana kentteki kazı çalışmaları sürüyor. Çalışmalardan elde edilen bulgular, kentin Demir Çağı’nda kurulduğunu ve M.Ö. ’li yıllardan beri iskan gördüğünü gösteriyor. Kentin refah düzeyinin en yüksek seviyeye ulaştığı dönem, M.Ö. 6. yüzyılın sonları olmuş. Çünkü bu dönemde hem yerleşim hem de zeytinyağı üretimi gitgide yaygınlaşmış. Günümüzde, Klazomenai Örenyeri’nde bulunan kalıntılar arasında öğütme taşlarından havanlara kadar çok sayıda objeye rastlanıyor. Ayrıca, hem fırınların ve ocakların hem de yuvarlak tek mekanlı evlerin kalıntıları da yakından incelenebiliyor.

7. Liman Tepe

Liman Tepe, Klazomenai Örenyeri’nin limanlarından biri ve Urla’nın en eski yerleşimi olduğu düşünülüyor. M.Ö. ’li yıllarda Ege’nin en önemli liman kentlerinden biri olmuş olan bu bölgenin Klasik Çağ öncesinden kültür varlıklarını barındırdığı, ’li yıllarda Prof. Dr. Ekrem Akurgal tarafından keşfedilmiş. Bunun üzerine yılında kurtarma amaçlı kazılar yapılmaya başlanmış. Bir dönem çalışmalara yaklaşık on yıllık bir ara verilse de yılında yeniden harekete geçilmiş. Günümüzde de çalışmalar hız kesmeden sürüyor. Yapılan araştırmalardan elde edilen bulgular, Liman Tepe’nin tarihinin Kalkolitik Çağ’a dek uzandığını ve kentin çok güçlü bir savunma sistemine sahip olduğunu gösteriyor. Karantina Adası’nın tam karşısındaki yarımadanın üzerinde konumlana bu alan, Klasik Çağ’da anakaraya bağlanmış olmasından ötürü Prehistorik Klazomenai olarak da adlandırılıyor.

8. Balıklıova

Urla’nın merkezine yaklaşık 30 kilometre mesafede bulunan bir sahil kasabası olan Balıklıova, doğal güzelliklerin içinde huzur dolu anlar geçirmek isteyenlerin mutlaka uğraması gereken bir destinasyon. Çünkü İzmir’in yıllar içinde popüler olmuş Alaçatı ve Seferihisar gibi destinasyonlarının aksine; Balıklıova hâlen sakin atmosferini ve doğal güzelliklerini korumayı başarıyor. Burada yapılaşma büyük oranda yasak. Karşınıza büyük otel kompleksleri ya da beach club’lar çıkmıyor. Lokanta sayısı da çok az ama balığın en lezzetlisini burada yiyeceğinizden hiç şüpheniz olmasın. Ziyaret ettiğiniz salaş işletmelerde karşınıza taptaze mezeler, kabak çiçeği dolması ya da ev yapımı reçeller gibi nefis lezzetler çıkabiliyor. Balıklıova’nın koyları da deniz ve doğa tutkunları için harika keşif rotaları oluşturuyor. Koylar, tekne turlarına katılmak suretiyle bir gün içinde gezilebiliyor.

9. Bademler Köyü

Urla’nın merkezine 9 kilometre mesafede konumlanan Bademler Köyü, ülkemizin kendi tiyatrosuna sahip olan ilk ve tek köyü. Bu köye tiyatro sevgisini ’lu yıllarda burada öğretmenlik yapan Mustafa Anarat aşılamış. İlk etapta köy halkından gönüllü olan kişilere müsamereler oynatan Anarat, zaman içinde bir tiyatro kurmayı başarmış. Daha İzmir’de Devlet Tiyatrosu kurulmamışken, Bademler Köyü’nde yılda en az bir ya da iki oyun sahneleniyormuş. ’lu yıllardan beri bu durum hiç değişmemiş. Hatta Necati Cumalı’nın aynı adlı romanından uyarlanan ve yılında Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı kazanan Susuz Yaz filmi de bu köyde çekilmiş. Filmin figüranları ve yardımcı oyuncuları da Bademler halkı arasından seçilmiş.

Bademler Köyü tertemiz atmosferi ve yemyeşil doğasıyla da dikkat çeken bir köy. yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan yarışmada ülkemizin en temiz köyü unvanını kazanmayı başarmış. Bademler gönüllüleri tarafından yönetilen internet sitesinde; köyde kadın erkek eşitliğinin, birlik beraberliğin, misafirperverliğin ve temizliğin çok önemsendiği belirtiliyor. Köy halkı geçimini ağırlıklı olarak çiçekçilik üzerinden sağlıyor.

Barbaros Köyü

Urla’nın; vizyonuyla, felsefesiyle ve kültürüyle ziyaretçileri kendine hayran bırakan bir diğer köyü de Barbaros. Aslında yılından beri mahalle statüsüne sahip ama halk arasında hâlen Barbaros Köyü ismiyle anılıyor. Urla’nın merkezine yaklaşık 22 kilometre mesafede bulunan bu köy, sürdürülebilir kalkınma ilkesini benimsemiş. Ancak bu ilke doğrultusunda hareket ederken bölgenin doğal dokusunu korumayı son derece önemsiyorlar. Köyde her yıl Oyuk Festivali düzenleniyor ve köy halkının hazırladığı rengarenk korkuluklar sokaklarda sergileniyor.

Barbaros Köyü’nün Emek Kültür ve Sanat Evi de var. Köyün eski ilkokul binasının restore edilmesi sonucunda hizmete açılan bu ev, içinde sergi salonu ve atölye de barındırıyor. Köyde gezerken bazı evlerin kapısında “Çat Kapı Evleri” ibaresini görmek de sizi şaşırtmasın. Sürdürülebilir kalkınma amacıyla başlatılan bu etkinlik kapsamında, bu ibareyi gördüğünüz evlerin sofrasına cüzi bir ücret karşılığında konuk olabiliyorsunuz. O gün evde ne piştiyse ev sakinleriyle birlikte yiyebiliyor, yöreye özgü en meşhur lezzetleri tadabiliyorsunuz.

Bu Rota İçin Önerdiğimiz Ürünler

Yeni bir Urla keşif yazımıza hoş geldiniz! Bu yazımızda Urla’da yapılabilecek birbirinden güzel aktivitelerden bahsediyoruz. 

Eğer önümüzdeki aylarda rotanızı Urla’ya çevirmek istiyor, Urla keşiflerine yenilerini eklemeyi düşünüyorsanız bu yazımızı okumadan geçmeyin. 

1. Bağ yolunda şarap tadımı yapın

Urla’da yapabileceğiniz aktivite önerilerimize bağ yolunda şarap tadımıyla başlıyoruz. Bağ yolunda onlarca çeşit şarabı deneyebilir, gittiğiniz her mahzende yeni deneyimler edinebilirsiniz. 

Bu rotada, şarap üreticilerinin bir çoğu şaraplarında kullandıkları üzümleri kendileri yetiştiriyorlar. Her bir üreticideki şarapların ise eşsiz lezzette ve kalitede olduklarını ilk yudumlarda anlamak hiç zor değil. 

Eğer seyahatiniz, bağ bozumu zamanına denk gelirse şarap üreticilerinden birine uğrayıp üzüm toplamayı da rica edebilirsiniz. Hem üzümleri toplayıp hem de bağda saatlerce vakit geçirmek bir hayli keyifli oluyor, bizden söylemesi.

Bağ yolunda bulunan mahzenleri anlattığımız ve listeye de favori şarapçılarımızı eklediğimiz Urla Bağ Yolu Rotası yazımızın bu güzergahta size epey yardımcı olacağını düşünüyoruz.

2. Ege Denizi koylarında denize girin

Ege öyle güzel koylarla dolu ki, bizim için bu bölgedeki koyları keşfetmenin heyecanı hiç bitmeyecek gibi. Urla’ya gelip yapılabilecek en güzel aktivitelerden biri bakir koyları tek tek keşfetmek diyebiliriz.

Bizim için seçim yapması bir hayli zor olsa da gitmekten asla bıkmayacağınız güzellikteki koyları da şöyle sıralayabiliriz: Altınköy Plajı, Demircili Plajı, Denizyıldızı Plajı ve Melengeç Plajı.Özellikle Demircili Plajı’na gidip sadece denizi ve karşısında batan güneşi izlemek bile içimizde ayrı bir huzur oluşturuyor.

Urla'da bulunan eşsiz koylara Ontrail Maps üzerinden ulaşabilirsiniz

3. Çeşmealtı'ndan Yassıca Adası’na balıkçı teknesiyle gidin

Kimselerin olmadığı yerlerde vakit geçirmek, biraz olsun dinlenip derin bir nefes almak için en güzel aktivitelerden biri de Çeşmealtı sahilinden minik bir balıkçı teknesine atlayıp Yassıca Adası’na gitmek.

Kalabalık plajlardan ziyade sakin plajları tercih ediyorsanız Yassıca Adası’nı listeye eklemeyi unutmayın.Kimselerin olmadığı adada deniz sefasını sürmek ve acıkan karınları ıslanmış tuzlu saçlarla doyurmak son derece keyifli. 

Sahilde sizi adaya götürebilecek birçok tekne bulunuyor. Teknelerin üzerlerinde yazan telefon numalarıyla bir tekne kiralayıp adaya ulaşmak ise bir o kadar kolay.

Yassıca Adası'nı Ontrail Maps'te görüntülemek için tık tık

4. İskele'de denize nazır rakı balık keyfi yapın

Urla’nın tatlı akşamlarından birinde keyifli bir rakı-balık yapalım derseniz yolunuzu İskele taraflarına düşürmenizi öneririz. 

Denizin eşsiz güzelliği karşısındamest olacağınız atmosfere sahip birçok mekan burada mevcut.Bizim önerimiz ise Yengeç olacak. Yengeç’in hem balıklarının hem de mezelerinin ayrı bir lezzeti var. Bu lezzetler İskele’nin tatlı atmosferiyle birleşince de bir başka oluyor.

5. İskele'de Urla tarlalarından meyve/sebze alışverişi yapın

Bu bölgenin en sevdiğimiz özelliklerinden biri meyve ve sebzelerin tazeliği diyebiliriz. Urla’yı keşfederken biraz daha vaktiniz varsa yapacağınız aktivitelere İskele’de kurulan pazardan alışveriş yapmayı mutlaka ekleyin.

Bu pazarda satılan taze otların, mis gibi kokan kıpkırmızı domateslerin, peynirlerin ve meyvelerin tadı gerçekten bir başka oluyor. Hatta rotayı sakin koylardan birine çevirecekseniz deniz sefasından sonra acıkan karınları doyurmak için pikniklik bir şeyler almanızı tavsiye ederiz.

6. Urla merkezde Malgaca Pazarında alışverişe çıkın

Sırada ise tarih kokulu bir noktaya, Malgaca Pazarı’na geçiyoruz. Malgaca Pazarı, Urla’nın kalbi diyebileceğimiz en işlek duraklarından biri. 

📸: @muratyesi

Daha girmeden bile pazarın tatlı ve sıcak ortamı içinizi kıpır kıpır yapıyor. Kafelerinden manavına kadar tüm esnafın hoş sohbeti ve cana yakınlığı pazarın içinde bütün dükkanları dolaşmaya resmen davet ediyor. 

Malgaca pazarına geldiğinizde özellikle uğramadan geçmeyin diyeceğimiz bir dükkan var. Lale Katmercisi’nin kendi eliyle yaptığı katmerler gerçekten çok lezzetli, bizden söylemesi.

7. Urla Sanatçılar Sokağını Gezin

Urla’ya geldiğinizde zamanınız kısıtlıysa bile Sanatçılar Sokağı’nı görmeden geçmeyin deriz.Bu sokakta el sanatları ürünleri satan butik üreticileri ve hediyelik eşya satan birbirinden tatlı dükkanları bulacaksınız.

Urla Sanatçılar Sokağında keyifli vakitler geçirdikten sonra dinlenip güzel bir kahve içebileceğiniz minik tatlı kafeler de mevcut. Bu kafelerden birinde dinlenip kahve içerken, bir sonraki Urla seyahatinizi şimdiden planlamak isteyeceksiniz.

8. Urla Zeytin Rotası parkurunu gezin

Şimdi ise Urla bağ yolundaki şarap tadım rotası kadar ilginizi çekebilecek zeytin rotası parkuruyla geliyoruz. İnsanoğlunun hayatında çok eskiden beri var olan zeytin, bu bölgenin en önemli parçalarından biri.

Zeytin mirasını canlandırabilmek ve bu zeytin rotasını gezilebilir hale getirebilmek için Zeytin Rotası Projesi Zeytince Derneği ve İzmir Belediyesi tarafından geliştirilmiş.Zeytin rotası 7 etap ve 19 parkurdan oluşuyor. Tahmin edebileceğiniz üzere bu rotanın güzergahında Urla da var.

9. Karantina adasına uzaktan bakın

Urla geldiğinizde yapabileceğiniz aktivitelerden bir diğeri ise Karantina Adasının manzarasına bakmak. İsminden de anlaşılacağı üzere Karantina Adası, Osmanlı Döneminde bulaşıcı hastalıkların yayılmasını önlemek ve uluslararası seyahatin ve ticaretin zarar görmemesi amacıyla kullanılıyormuş. 

Geçtiğimiz yıl, pandemi günlerinde Karantina Adası yine aynı görevi üstlendi ve Covid’a yakalanan kalabalık grupların karantina süreleri bu adada geçti. 

Şimdi ise Karantina Adası’nın restore edilmesi kararlaştırılmış ve çok yakın zamanda ada müze oluyor. Şu anda adaya ziyaret yasak ancak adanın manzarası bile eşsiz güzellikte.

Köstem Zeytinyağı Müzesi’ni gezin

Urla’nın zeytin rotasında gidilebilecek en güzel noktalardan biri Köstem Zeytinyağı Müzesi. Yazının icadından önce bile bizimle olan zeytini ve tarihini anlamak için harika bir yer Köstem Zeytinyağı Müzesi. 

Müzede eski yollardan günümüze kadar zeytinyağı üretmek için kullanılan araçlar ve metotlar bulunuyor. 

📸: @kzmurla

Müzede tarihi İyonya zeytinyağlarından tadım da yapabilirsiniz. Kulağa oldukça farklı geliyor farkındayız. Müzenin giriş ücreti yılında 20 TL idi. Müzekartı bulunanlara, öğrencilere ve 65 yaş üstüne ise 15 TL. Müzede satılan ve anı olarak biriktirebileceğiniz minik tatlı hediyeler de mevcut. 

Köstem Zeytinyağı Müzesi'ne Ontrail Maps'te ulaşabilmek için tık tık.

Urla'da Konaklama

Urla’nın havasını bir kere soluduğunuzda burayı hiç bırakmak istemiyorsunuz. Özellikle günün tatlı yorgunluğu bitince güzel bir oh çekmek istiyor insan. Hele bir de, kendinizi evdeymiş gibi rahat hissettiğiniz konaklama tecrübeleri yaşayınca tadından yenmiyor diyebiliriz.

Urla’ya geldiğinizde nerede kalsak diye düşünüyorsanız, aşağıdaki seçeneklere göz atabilirsiniz. Biz hepsini çok seviyoruz.

• Ayşe Hanım Konağı
• Gümrük Otel
• Art Design Hotel
• Urla Bağ Otel
• Teruar Urla 

Urla'da Yeme İçme

Urla’da yapacağınız aktiviteler sonrası karınlar iyice acıkmış olacaktır. Birine gidince diğerinde aklınızın kalacağı harika restoranlarla dolu bir yer Urla. Bundandır ki, sadece Urla’ya özel bir gastronomi rotası kendiliğinden belirivermiş diyebiliriz. Dilerseniz lezzetli tabaklarla doluUrla Gastronomi Rotası yazımıza da göz atabilirsiniz.

Bizce Urla hem tarihi hem modern hem de telaşsız havasıyla insanı kendi içine çekiyor diyebiliriz. Sokaklarında kaybolmak ve bol bol deniz keyfi yapmak için ise eşsiz güzellikte bir yer. 

Umarız bu yazımızda Urla’da neler yapılır, nerelere gidilir sorularının cevabını yanıtlayabilmişizdir. Eğer Urla’ya yolunuz düşerse ve listelediğimiz noktalara giderseniz bize fotoğraf atmayı unutmayın!