karadeniz şivesi öğren / Lingvo Kitap 6 PDF | PDF

Karadeniz Şivesi Öğren

karadeniz şivesi öğren

Çerkes dilleri, Kuzey Kafkasya’da, Rusya'ya bağlı Adigey, Karaçay-Çerkesya ve Kabartay-Balkarya cumhuriyetleri ile Krasnodar Krayı'nda yerli Çerkeslerin ve bugün Türkiye, Ürdün, Suriye ve İsrail gibi ülkelerde yaşayan diaspora Çerkeslerinin dili ya da lehçeleri (тхыбзэISO kodu ady ile kbd) birliğidir.[1]Batı (ady[2]) ve Doğu (kbd[3]) olmak üzere her biri resmî olarak dil kabul edilen iki formu bulunur. En yakın akrabası yılında soyu tükenen Ubıhça [uby], en uzak akrabaları ise Abazaca [abq] ile Abhazca [abk] olup hepsi de Kuzeybatı Kafkas dilleri adıyla bir grupta toplanır. yüzyılda Evliya Çelebi tarafından Çerkesçenin ilk kaydı yapılmıştır.[4] Çerkesçe eklemeli dillerden olup ergatif yapı görülür.[5]

Şapsığ Ulusal Rayonu’nda yılına kadar bir yazı ve edebiyat dili olan ve Batı Çerkesçesi içinde ilk sivrilen Şapsığca ’te, Stalin tarafından bir tehlike olarak değerlendirilip Şapsığların özerkliğine son verilmesiyle birlikte, diasporada halen yaygın olarak konuşulmasına rağmen artık bir yazı ve edebiyat dili olmaktan çıkmıştır.[6] 'da İstanbul'da yayımlanan Adıgece Mevlid (Адыгэ Мэулыд) Şapsığ lehçesiyle kaleme alınmıştır.[6]

Rusya'da rakamlarına göre Batı Çerkesçesini konuşanlar , Doğu Çerkesçesini konuşanlar ise kişidir.[7] Batı Çerkesçesi Adigey Cumhuriyetinde, Doğu Çerkesçesi ise Karaçay-Çerkesya ile Kabartay-Balkarya Cumhuriyetinde resmî dildir. Rusçada dilin resmî adı cumhuriyetlerin adlarına paralel olarak, Adigey'deki ady kodlu dil için Adigece (адыгейский) Karaçay-Çerkesya'daki kbd kodlu dil için Çerkesçe (черкесский), Kabartay-Balkarya'daki kbd kodlu dil için de Kabardeyce (кабардинский) biçimindedir. Günümüzde Kafkasya'da Çerkesçe iki ayrı dil olarak gelişim göstermektedir. Batı Çerkesçesi Temirgoy (Çemguy) ağzı, Doğu Çerkesçesi ise Baksan (Büyük Kabardey) ağzı esas alınarak düzenlenmiştir.[8]

Küçük farklılıkları olan iki ayrı Kiril alfabesi kullanılır.[9] Üçü işaret olmak üzere, 'den beri kullanılan Batı (Ç'ahe) Adığe alfabesinde 64 harf (tamığ тамыгь), 'dan beri kullanılan Doğu (Şhağ) Adığe alfabesinde ise 59 harf (damığe дамыгъэ) bulunur.[10] Doğu Çerkesçesince 48 ünsüz harf bulunur.[11] Çerkesçeyi oluşturan iki dil arasında ortak sözler bulunduğu gibi, ufak tefek ses değişimleri de bir hayli fazla olsa da karşılıklı anlaşmayı kısıtlamaz. Pratikte iki ayrı kolda ilerleyen Çerkes dillerinin tek alfabe ve tek dil olarak yapılanması tartışılmaktadır.[12]

Türkiye Çerkeslerinin anadillerini koruma sürecinde Latin ve Kiril alfabeleri arasında seçim yapma tartışmaları sürmektedir ve yılındaki tartışma üzerine Kafkas Dernekleri Federasyonu’nun düzenlediği toplantıda Kiril alfabesinden yana karar çıkmıştır.[13] Yine de farklı Latin alfabeleri kullanımı görülür.[14]

Adlandırma sorunu

ISO kodu ady ve kbd olan dilleri konuşan Kafkasyalılar kendi dilleri için kullandıkları Adığece/Adıgece/Adigece/Adiğece (адыгабзэ/aдыгэбзэ) adını Türkçe ve diğer dillerde ifade ederken de Çerkesçe/Çerkezce[15] biçimini kullansalar da, her ikisinin yer değiştirerek kullanıldığı da olur. Karaçay-Çerkesya'dakiler kbd kodlu dilleri için Çerkesçe (шэрджэсыбзэ, черкесыбзэ) terimini de kullanmaktadırlar. Aynı şekilde Adığece (ve diğer türevleri) bu dil dışındaki metinlerde de kullanılmaktadır. Batı Çerkesçesi (ady) Adigey Cumhuriyeti'nde, Doğu Çerkesçesi (kbd) ise Karaçay-Çerkesya ile Kabartay-Balkarya cumhuriyetlerinde resmî dildir. Rusçada dilin resmî adı cumhuriyetlerin adlarına paralel olarak, Adigey'deki ady kodlu dil için Adigece (адыгейский) Karaçay-Çerkesya'daki kbd kodlu dil için Çerkesçe (черкесский), Kabartay-Balkarya'daki kbd kodlu dil için de Kabardeyce (кабардинский) biçimindedir. Bu üç idari birimde yaşayan Çerkesler/Adığeler üç ayrı milliyetmiş gibi (Adıgeyler, Çerkesler ve Kabardeyler) kabul edilmeye başlanmıştır.[4] İlgili kaynakların, özellikle dille ilgili olanların çoğu Rusça olduğu için bu terminoloji Türkçeye de aktarılmıştır. Bu yapılırken bir de Adıgey’de konuşulan Batı lehçesi (‘Adıgey dili’) Adığece olarak tercüme edilmiş ve ortaya “Adığece ve Kabardeyce” gibi gariplikler çıkmıştır.[4] Türkiye’de Çerkes sık sık diğer Kafkas halklarını da kapsayacak şekilde kullanıldığından ady ve kbd kodlu dillerin ortak adı olarak Çerkesçe yerine Adığece terimini tercih edenler de bulunmaktadır.[4]

Çerkesçe mi yoksa Çerkezce mi? Türk Dil KurumuÇerkez yazımını tercih ederken[16], Kafkas Dernekleri Federasyonu (Kaffed) Çerkes yazımını kullanmaktadır. Çerkes kökenlilerin çoğu federasyonun kararları doğrultusunda Çerkes[15] yazımını kullanırken, Çerkez[17] yazımını daha doğru kabul edenler de bulunmaktadır.

Sınıflandırma

Kuzeybatı Kafkas Dilleri (Abaza-Çerkes dilleri)

Kuzey Kafkas dilleri esasen iki ana kola ayrılır:[18]

  • Kuzeybatı Kafkas dilleri
    • Abhaz-Abaza dilleri (konuşanlarına Türkiye'de ayırt etmeksizin Abaza denir[19])
    • Ubıh-Çerkes dilleri
      • Ubıhça
      • Çerkesçe (circ[20])
        • Batı Çerkesçesi ya da Yukarı Çerkesçe (ady resmî olarak: Adigece; kendilerince адыгабзэ[21]Adıgabze, кӀэхабзэ, ыхэрэ адыгабзэ; Doğu кӀахыбзэ, кӀах тхыбзэ). Adigey Cumhuriyeti ile Krasnodar Krayında konuşulur.
          • Kıyı lehçeleri: Karadeniz kıyısında[6]
            • Şapsığca (Batı шапсыгъабзэ, Doğu шапсыгъэбзэ): Bjeduğların batısında, Adigey'in dört köyü ile Kıyıboyu Şapsığya'da (Soçi ve Tuapse) 13 köyde konuşulur. Önceden Şapsığ Ulusal Rayonunda () yazı dili idi ve Adıgece Mevlid Şapsığca kaleme alınmıştır.
              • Kuzey Şapsığ, Büyük Şapsığ, Kuban Şapsığ şivesi (шапсыгъэ шху)
              • Güney Şapsığ, Küçük Şapsığ, Kıyı Şapsığ, Karadeniz Şapsığ (шапсыгъэ-цIыкIу) şivesi
              • Temirgoy-Şapsığ, Pseuşko şivesi (кIэмгуе-шапсыгъ)
              • Kfar Kama Şapsığcası (Кфар Камэм ешапсыгъэбзэ): İsrail'de Kfar Kama kasabasında konuşulur
              • Hakuçça (хьакӀуцубзэ, къaрaцхaибзэ): Kıyıboyu Şapsığya'da Soçi'ye bağlı Thağapş (Kirova) köyünde ve Türkiye'de konuşulur
            • Natuhay/Natukuay lehçesi (нэтхъуадж) tükendi
          • Bozkır lehçeleri: Kuban ırmağı havzasında[6]
            • Bjeduğca (бжъэдыгъубзэ): Adigey Cumhuriyetinde Kuban ırmağı boyunda konuşulur
            • Çemguyca (кӀэмыгуябзэ, кӀэмгуибзэ, чIэмгуй): Laba ırmağı solundaki köylerde konuşulur
            • Abzehçe (абдзэхабзэ): Adigey’in iki köyünde (Hakurınehab ve Mefehabl) konuşulur
            • Jane lehçesi (жанэ) tükendi
            • Hatukay lehçesi (хьатыкъуай): Şu an Türkiye'de -özellikle Kayseri'de- konuşulur. Kafkasya'da Hatukay yoktur.[6]
            • Yecerıkuay lehçesi (еджэркъуай) tükendi ve şimdi Yecerıkuaylar Kemguy lehçesiyle konuşmaktadır[6]
            • Mamhığ lehçesi (мамхэгъ, мамхыгъ) tükendi ve şimdi Mamhığlar Kemguy lehçesiyle konuşmaktadır[6]
            • Mahoş lehçesi (мэхъош)
        • Doğu Çerkesçesi ya da Aşağı Çerkesçe (kbd resmî olarak: Kabardeyce; kendilerince aдыгэбзэ Adıgebze, къэбэрдеибзэ, къэбэрдей-шэрджэсыбзэ, къэбэрдей-черкесыбзэ[22], къэбэрдей тхыбзэ; Batı ышъхьэрэ адыгабзэ, къэбэртэябзэ). Kabartay-Balkarya, Karaçay-Çerkesya, Osetya ve Stavropol'da konuşulur. Konuşan boylar: Kabardeyler (къэбэрдейхэр), Besleneyler (беслъэнейхэр). Yaklaşık yüzyıllarda ortak Çerkes dilinden ayrıldığı düşünülüyor.[8] Anadolu Kabartay lehçesi Türkçeden kelime aldığı için Kafkasya Kabartay lehçesi de Rusçadan kelime almakta ve her ikisi de farklılaşmaktadır.[5]
          • Kabardeyce (къэбэрдеи-бзэ): Baksan, Terek, Malka ve Kuban-Zelençuk ağızları Asıl Kabardeyce adıyla bir grup oluşturur[6]
            • Batı Kabardeycesi
              • Kuban Kabardeycesi (псыжь): Adigey Cumhuriyetinde Laba ırmağının solundaki dört köyde konuşulur
              • Kuban-Zelençuk Kabardeycesi, resmî adı: Çerkesçe (шэрджэсыбзэ, черкесыбзэ): Karaçay-Çerkesya'da konuşulur
            • Merkezî Kabardeyce
              • Baksan Kabardeycesi, Büyük Kabardeyce (бахъсэн, къэбэрдеишхуэ): Baksan ırmağı boyunca konuşulur ve yazı dilinin temelidir
              • Malka Kabardeycesi (хьэжыхьэблэ): Malka ırmağı boyunca konuşulur
            • Doğu Kabardeycesi
              • Terek Kabardeycesi, Küçük Kabardeyce (тэрк, болътей): Terek ırmağı boyunca konuşulur
              • Mozdok Kabardeycesi (мэздэгу): Kuzey Osetya-Alanya'da
            • Kuzey Kabardeycesi
              • Mulka Kabardeycesi
              • Zabardiqa Kabardeycesi
          • Besleneyce, Merkezî Çerkesçe (беслъэней): Karaçay-Çerkesya'daki iki köy ile Krasnodar Krayındaki iki köyde konuşulur

Diaspora Çerkesçesi

yüzyıldaki Çerkes Sürgünü sırasında Kafkasya'daki yurtlarından Osmanlı İmparatorluğuna sürgün edilen Çerkeslerin boy-kabile düzenleri yerle bir edildiği gibi şiveleri de bu yıkımdan etkilenmiştir. Bugün Kafkasya'da Batı Çerkesçesi konuşanlar Doğu Çerkesçesi konuşanların beşte biri kadardır. Kafkasya dışı Çerkes diasporasının yoğun olduğu Osmanlı coğrafyasında kurulan Türkiye, Ürdün, Suriye ve İsrail'de ise bunun tersidir. Sürgün öncesi Kafkasya’da ve bugün diasporada konuşulan en yaygın Batı Çerkesçesi ağzı, nüfusları itibarıyla Abzehlerin konuştuğu ağızdır. Kafkasya’da ise Abzeh ağzı konuşan tek köy Adigey Cumhuriyeti’nde bulunan Hakurine Hable (Şovgenovski)’dir.[8] Diasporada Şapsığların sayısı da Abzehlere yakındır. Hemen hemen aynı bölgelerde, birçok köyde de karışık olarak yaşamaktadırlar. Şapsığların tarihi topraklarının büyük bölümü bugünkü Adigey Cumhuriyeti’nin sınırları dışında kalmıştır. Adıgey’deki küçük bir grup dışında Şapsığlar bugün Krasnodar Krayı’nın Tuapse ve Lazarevsk ilçelerine bağlı köylerde yaşıyorlar (yaklaşık 10 bin). yıllarında feshedilene kadar Şapsığ Ulusal Rayonu döneminde Şapsığcanın gelişimi için adımlar atılsa da, Adigey Cumhuriyeti’nin dışında kaldıklarından günümüzde anadillerinde eğitim ve yayın hakkından yararlanamamaktadırlar.[8] Bjeduğ ve Temirgoy ağızlarını konuşanların sayısı Kafkasya’daki nüfuslarıyla ters orantılı olarak Türkiye’de ve diğer ülkelerde nispeten azdır; Temirgoylar (Çemguylar) diasporadaki en küçük Çerkes topluluğudur. Günümüzde Adigey Cumhuriyeti’ndeki Çerkeslerin çoğunu Bjeduğlar ve Temirgoylar oluşturur. Kafkasya’da kalmadığı için Çerkes diyalektolojisinde adları geçmeyen Hatukaylar ise birkaç köy dışında Kayseri-Pınarbaşı’nda yaşarlar (18 köy).[8] Diyasporada Doğu Çerkesçesi konuşanların sayısı az olup Kafkasya'dakiyle ters orantılıdır. Türkiye’deki Çerkesler içinde dillerini en iyi koruyan grup olan Kabardeylerin en yoğun yaşadığı bölge, esas olarak Kayseri ve Sivas’a bağlı köylerin bulunduğu Uzunyayla ile Maraş-Göksun ilçesidir.[8]

TRT-3 kanalında devletçe yayın yapılan ilk Çerkes dili Türkiye'de sayıları en az olan Kabardeylerin konuştuğu Doğu Çerkesçesidir.[23][24][25]

Alfabeler

Arap harfli Batı Çerkes alfabesi (—)[26]
Latin harfli Batı Çerkes alfabesi (—)[27]

Çerkesçe için ilk alfabe denemeleri ’lerin başlarında Rusya'da yapılmaya başlanmıştır.[4] yüzyılda ve yüzyılın başlarında yazı, dar bir aydın çevresinde sınırlı kalmıştır. İlk önce Arap harflerini esas alan alfabeler kullanıldı. Batı lehçesi için ’den yılına kadar Arap alfabesi, ’den ’e kadar Latin alfabesi kullanıldıktan sonra ’den itibaren de Kiril alfabesine geçilmiştir. Doğu lehçesi için Latin alfabesi ’te yapılmış, ’te N. F. Yakovlev tarafından geliştirilip ’ya kadar kullanılmıştır. ’dan itibaren Rus harfleri esas alınarak hazırlanan Kiril alfabesine geçilmiştir.[8]

Evliya Çelebi ’lı yıllarda gezip gördüğü Çerkes topraklarında konuşulan çerkesçeyi "yüz kırk yedi lisanın hepsini gayet güzel yazdım ama bu Çerkes lisanı gibi saksağan sadalı lisanı yazamadım" demiştir.[28]

Osmanlı Devleti'nde ilk alfabe denemesi yılında Tharhet Ahmet Cavit Paşa tarafından Osmanlı alfabesi temel alınarak yapılmıştır. Ahmet Cavit Paşa’nın başkanı olduğu Çerkes İttihad ve Teavün Cemiyeti () tarafından İstanbul’da çıkarılan Ğuaze («Гъуазэ / Rehber») adlı gazetede bu alfabeyle yazılar yayımlanmıştır.[4]

Batı Çerkes alfabesi (Batı Adığe alfabesi[29] ady) ve kendi dilinde harflerin okunuşu

А а

а

Б б

бы

В в

вы

Г г

гы

Гу гу

гуы

Гъ гъ

гъы

Гъу гъу

гъуы

Д д

ды

Дж дж

джы

Дз дз

дзы

Дзу дзу

дзуы

Е е

йэ

(Ё ё)

йо

Ж ж

жы

Жъ жъ

жъы

Жъу жъу

жъуы

Жь жь

жьы

З з

зы

И и

йы

Й й

йы кӀакӀыу

К к

кы

Ку ку

куы

Къ къ

къы

Къу къу

къуы

КӀ кӀ

кӀы

КӀу кӀу

кӀуы

Л л

лы

Лъ лъ

лъы

ЛӀ лӀ

лӀы

М м

мы

Н н

ны

О о

уэ

П п

пы

ПӀ пӀ

пӀы

ПӀу пӀу

пӀуы

Р р

ры

С с

сы

Т т

ты

ТӀ тӀ

тӀы

ТӀу тӀу

тӀуы

У у

уы

Ф ф

фы

Х х

хы

Хъ хъ

хъы

Хъу хъу

хъуы

Хь хь

хьы

Ц ц

цы

Цу цу

цуы

ЦӀ цӀ

цӀы

Ч ч

чы

ЧӀ чӀ

чӀы

Ш ш

шы

Шъ шъ

шъы

ШӀ шӀ

шӀы

ШӀу шӀу

шӀуы

Щ щ

щы

(Ъ ъ)

пытэ тамыгь

Ы ы

ы

(Ь ь)

шъэбэ тамыгь

Э э

э

(Ю ю)

йыу

(Я я)

йа

Ӏ

Ӏы

Ӏу

Ӏыу

Doğu Çerkes alfabesi (Doğu Adığe alfabesi[30] kbd) ve kendi dilinde harflerin okunuşu

А а

а

Э э

э

Б б

бы

В в

вы

Г г

гы

Гу гу

гуы

Гъ гъ

гъы

Гъу гъу

гъуы

Д д

ды

Дж дж

джы

Дз дз

дзы

Е е

йэ

(Ё ё)

йо

Ж ж

жы

Жь жь

жьы

З з

зы

И и

йы

Й й

йы кӀэщӀу

К к

кы

Ку ку

куы

Къ къ

къы

Къу къу

къуы

Кхъ кхъ

кхъы

Кхъу кхъу

кхъуы

КӀ кӀ

кӀы

КӀу кӀу

кӀуы

Л л

лы

Лъ лъ

лъы

ЛӀ лӀ

лӀы

М м

мы

Н н

ны

О о

уэ

П п

пы

ПӀ пӀ

пӀы

Р р

ры

С с

сы

Т т

ты

ТӀ тӀ

тӀы

У у

уы

Ф ф

фы

ФӀ фӀ

фӀы

Х х

хы

Ху ху

хуы

Хъ хъ

хъы

Хъу хъу

хъуы

Хь хь

хьы

Ц ц

цы

ЦӀ цӀ

цІы

Ч ч

чы

Ш ш

шы

Щ щ

щы

ЩӀ щӀ

щӀы

(Ъ ъ)

быдэ дамыгъэ

Ы ы

ы

(Ь ь)

щабэ дамыгъэ

(Ю ю)

йыу

(Я я)

йа

Ӏ

Ӏы

Ӏу

Ӏуы

Ortak sözler

Her iki Çerkesçede de ortak olan sözler bulunur: хэт (kim); сэ (ben); хабзэ (âdet); бын (aile); унэ (ev); лӀы (adam; koca); нысэ (gelin; yenge); шыпхъу (kız kardeş); лъэпкъ (soy); гъунэгъу (komşu); тхьэ (tanrı); ябгэ (zalim, hain); цӀэ (ad); зы (bir); щы (üç); плӀы (dört); хы (altı); и (sekiz); псы (su); лъы (kan); лы (et); цы (saç); нэ (göz); Ӏэ (el); гу (kalp); пэ (burun); бзэгу (dil, organ); бзэ (dil, lisan); тхылъ (kӀtap); дагъэ (yağ); мазэ (ay); дин (din); бжьэ (arı); цӀэ (bit); блэ (yılan); бэдж (örümcek); хьэ (köpek); шы (at); махъшэ (deve); тӀы (koç); пыл (fil); къаз (kaz); тутын (tütün); цы (yün); гъатхэ (ilkbahar); илъэс (yıl); мастэ (iğne); пхъэ (odun); сабын (sabun); жьы (eskӀ; yaşlı); е (kötülük); тхьэ (iyi); дахэ (güzel); къабзэ (temiz); куу (derin); из (dolu); лъагэ (yüksek); гъуаплъэ (bakır); къалэ (şehir, kasaba; kale); щхъуантӀэ (mavi); шхъуантӀэ (yeşil); еджапӀэ (okul); бэ (çok); емыкӀу (ayıp, uygunsuz); лӀэн (ölmek); лэгъуп (kazan); цӀыкӀу (küçük); Ӏыгъын (tutmak); ятӀэ (toprak); яжьэ (kül); хъы (ağ); лъапӀэ (pahalı; değerli); пӀэ (yatak); пӀалъэ (süre); тӀэкӀу (biraz); хы (deniz) [29][30][31]

Ses değişimleri

Batı (Adıgabze aдыгaбзэ) ve Doğu (Adıgebze aдыгэбзэ) Çerkes dilleri arasındaki ses değişimleri:[29][30][31][32][33]

  • Batı a ↔ э Doğu: адыгабзэ ↔ aдыгэбзэ (Çerkesçe, Adığece); бай ↔ бей (zengin); сыхьат ↔ сыхьэт (saat); аслъан ↔ аслъэн (aslan); къэплъан ↔ къаплъэн (kaplan); алашэ ↔ алащэ (at); дунай ↔ дуней (dünya); тхьакӀум ↔ тхьэкӀумэ (kulak); хьарыф ↔ хьэрф (harf); тхьаркъо ↔ тхьэрыкъуэ (güvercin); картоф ↔ кӀэртӀоф (patates); Ӏай ↔ Ӏей (çirkin); хьамлыу ↔ хьэмбылу (solucan, kurt); хьау ↔ хьэуэ (hayır)
  • Batı ы ↔ э Doğu: ны ↔ анэ (anne)
  • Batı э ↔ ы Doğu: хъэдэн ↔ хъыдан (bez)
  • Batı а ↔ ы Doğu: Ӏахьыл ↔ Ӏыхьлы (akraba)
  • Batı о ↔ уэ Doğu: о ↔ уэ (sen); од ↔ уэд; огу ↔ уэгу; огъу ↔ уэгъу; ощхы ↔ уэшх (yağmur); ощы ↔ уэщ (balta); осы ↔ уэс (kar); орэд ↔ уэрэд (şarkı); еон ↔ еуэн; кӀон ↔ кӀуэн; къэкӀон ↔ къэкӀуэн (gelmek); Ӏотэн ↔ Ӏуэтэн; гъогу ↔ гъуэгу (yol); гъожьы ↔ гъуэжь (sarı); гогон ↔ гуэгуэн; гъо ↔ гъуэ; къо ↔ къуэ (oğul); ко ↔ куэ (kalça, but); коцыгуэдз (buğday); къо ↔ кхъуэ (domuz); макӀо ↔ макӀуэ; лӀакъо ↔ лӀакъуэ; лъакъо ↔ лъакъуэ (ayak, bacak); тӀаркъо ↔ тӀаркъуэ; тӀо ↔ тӀуэ; маӀо ↔ маӀуэ; мао ↔ мауэ; зао ↔ зауэ (savaş); закъо ↔ закъуэ (yalnız); пшахъо ↔ пшахъуэ (kum); осы ↔ уэс (kar); ткӀопс ↔ ткӀуэпс (damla)
  • Batı у ↔ о Doğu: тӀурыс ↔ тӀорысэ (yaşlı, eski);
  • Batı ыу ↔ у Doğu: бзыу ↔ бзу (kuş); чэзыу ↔ чэзу (mevsim)
  • Batı и ↔ ы Doğu: мэлэӀич ↔ мэлэӀыч (melek)
  • Batı ы ↔ и Doğu: сабый ↔ сабий (çocuk, sabi)
  • Batı ы ↔ е Doğu: жъэжъый ↔ жьэжьей (böbrek); дэжъый ↔ дэжьей (fındık)
  • Batı ц ↔ дз Doğu: цэ ↔ дзэ (diş); цыгъо ↔ дзыгъуэ (fare); пцэжъый ↔ бдзэжьей (balık)
  • Batı ч ↔ ж Doğu: чэмы ↔ жэм (inek); чъыгы ↔ жыг (ağaç); чэщы ↔ жэщ (gece); чылэ ↔ жылэ (köy)
  • Batı ч ↔ дж Doğu: чэтыу ↔ джэду (kedi); чэты ↔ джэд (tavuk); апч ↔ абдж (cam)
  • Batı ч ↔ щ Doğu: пачъыхь ↔ пащтыхь (kral, padişah); гъучӀы ↔ гъущӀ (demir); упчӀэ ↔ упщӀэ (soru); чыӀу ↔ щӀыӀу (düğme)
  • Batı дз ↔ з Doğu: хъырбыдз ↔ хъарбыз (karpuz)
  • Batı дж ↔ ж Doğu: баджэ ↔ бажэ (tilki); лъэмыдж ↔ лъэмыж (kemik); аджал ↔ ажал (ecel); хьаджыгъэ ↔ хьэжыгъэ (un); лъэгуанджэ ↔ лъэгуажьэ (dӀz); къуадж ↔ къуажэ (köy)
  • Batı жь ↔ з Doğu: ежь ↔ езы (kendisi)
  • Batı жъ ↔ жь Doğu: жъы ↔ жьы; бжъэ ↔ бжьэ; жъэн ↔ жьэн
  • Batı ж ↔ жь Doğu: бжыхьэ ↔ бжьыхьэ (sonbahar); жакӀэ ↔ жьакӀэ (sakal); бжыдзэ ↔ бжьыдзэ (pire); жэ ↔ жьэ (ağız)
  • Batı ш ↔ щ Doğu: дышъ ↔ дыщэ (altın); шъхьэ ↔ щхьэ (baş, kafa); гъашӀэ ↔ гъащӀэ (hayat); нашэ ↔ нащэ (kavun; hıyar)
  • Batı щ ↔ ш Doğu: щэ ↔ шэ (süt); щай ↔ шай (çay); щыгъу ↔ шыгъу (tuz); ахъщ ↔ ахъшэ (akçe, para); щэбзащ ↔ шабзэ (ok); щыды ↔ шыд (eşek); щынагъо ↔ шынагъуэ (korku); щыбжьый ↔ шыбжий (karabiber)
  • Batı шъ ↔ щ Doğu: шъабэ ↔ щабэ; шъхьэ ↔ щхьэ; шъынэ ↔ щынэ (lamba); дышъэ ↔ дыщэ; пшъашъэ ↔ пщащэ; мышъэ ↔ мыщэ (ayı); псэушъхь ↔ псэущхьэ (hayvan); шъхьэ ↔ щхьэ (çatı)
  • Batı шъэ ↔ ща Doğu: шъэбэ ↔ щабэ
  • Batı шӀ ↔ щӀ Doğu: шӀын ↔ щӀын; шӀэн ↔ щӀэн; гъашӀэ ↔ гъащӀэ
  • Batı кӀ ↔ щӀ Doğu: кӀэ ↔ щӀэ (yeni); мэгыкӀэ ↔ мэгыщӀэ; тӀэкӀын ↔ тӀэщӀын; икӀыӀу ↔ ищӀыӀу; макӀэ ↔ мащӀэ (az); хьакӀэ ↔ хьэщӀэ (misafir)
  • Batı ш ↔ ф Doğu: шъоу ↔ фо (bal); шъуз ↔ фыз (kadın); ешъон ↔ ефэн (içmek); уашъо ↔ уафэ (gök); уцышъо ↔ удзыфэ (yeşil); къашъо ↔ къафэ (dans); лӀыкӀо ↔ лӀыкӀуэ (elçi, aracı); машӀо ↔ мафӀэ (ateş); шӀуцӀэ ↔ фӀыцӀэ (siyah); шӀомыкӀы ↔ фӀамыщӀ (kömür); ошӀу ↔ уэфӀ (hava durumu)
  • Batı ф ↔ х Doğu: фыжьы ↔ хужь (beyaz); Ӏофы ↔ Ӏуэху (iş); мафэ ↔ махуэ (gün); гъэмафэ ↔ гъэмахуэ (yaz); цӀыфы ↔ цӀыху (insan)
  • Batı къ ↔ кхъ Doğu: къуае ↔ кхъуей (peynir); къужъы ↔ кхъужь (armut); къухьэ ↔ кхъухь (gemi)
  • Batı т ↔ д Doğu: тэ ↔ дэ (biz); тамэ ↔ дамэ (kanat); тамыгь ↔ дамыгъэ (damga; harf); тыгъужъы ↔ дыгъужь (kurt); тыгъуас ↔ дыгъуасэ (dün); ты ↔ адэ (baba); тыжьыны ↔ дыжьын (gümüş); ''такъикъ ↔ дакъикъэ (dakika); атакъэ ↔ адакъэ (horoz); хатэ ↔ хадэ (bahçe); псычэт ↔ псыджэд; тхьамат ↔ тхьэмадэ (yaşlı, başkan, aksakal)
  • Batı п ↔ б Doğu: панэ ↔ банэ (diken); пытэ ↔ быдэ; пчэны ↔ бжэн (keçi); пыи ↔ бий (düşman); пегъэмбар ↔ бегъымбар (peygamber)
  • Batı м ↔ н Doğu: мамун ↔ номин (maymun)
  • Batı н ↔ Ø Doğu: гъунджэ ↔ гъуджэ (ayna)
  • Batı -Ø ↔ -э Doğu: емын ↔ емынэ; иун ↔ иунэ; джан ↔ джанэ (gömlek); лӀэныгъ ↔ лӀэныгъэ; макъэ ↔ макъ (ses); мыӀэрыс ↔ мыӀэрысэ (elma); лэныст ↔ лэныстэ (makas); лӀэныгъ ↔ лӀэныгъэ (ölüm); гъыбз ↔ гъыбзэ (ağıt); ау ↔ ауэ (fakat); музык ↔ музыкэ (müzik); Ӏудан ↔ Ӏуданэ (iplik); сымадж ↔ сымаджэ (hasta);
  • Batı -Ø ↔ -р Doğu: Ӏехы ↔ Ӏехыр; сӀехы ↔ сӀехыр; тӀехы ↔ тӀехыр
  • Batı -Ø ↔ -щ Doğu: тӀыгъ ↔ тӀыгъщ
  • Batı -ы ↔ -Ø Doğu: гыны ↔ гын (barut); ины ↔ ин (büyük); уты ↔ ут; узы ↔ уз (ağrı, acı, sızı); дыджы ↔ дыдж (acı); мылы ↔ мыл (buz); мэлы ↔ мэл (koyun); мэзы ↔ мэз (orman); бжьыны ↔ бжьын (soğan); плъыжьы ↔ плъыжь (kırmızı)
  • Batı Ø- ↔ и- Doğu: джыри ↔ иджыри (henüz)

Alıntılar

Dil biliminde bir dilde başka dillerden geçen kelimelere alıntı adı verilir. Biçimbirim seviyesinde katı kelime oluşum kuralları yüzünden ikinci dil parçacıklarının (alıntı) girmesine izin vermez, düzenek kaydırımı söz konusu olduğunda Çerkesçeye girmesi ancak söz dizimi seviyesinde mümkündür.[5]

Kafkasya Çerkesçesindeki Türkçe kökenli alıntıların büyük çoğunluğu Karaçay-Malkar dilinden geçen kelimelerdir. Bunun dışında az sayıda Kırım-Nogay dilinden ve Osmanlıca’dan geçen kelimeler de Çerkes dilinde yer almaktadır.[34]

Karaçay-Çerkesya'da konuşulan Doğu Çerkesçesinde Türk dillerinden geçen alıntılardan bazıları (Arapça-Farsça kökenli olup da Türkçenin aracılığıyla geçenler dahil):[35]

адэ < ata, baba; акъыл < akıl; анэ < ana, anne; аркъэн < arkan, kement; арщын < arşın; аслъэн < aslan; атэлыкъ < atalık; ахъшэ < akçe, para; ахъшэм < akşam namazı; батыр, бэгъэтыр < batur, bahadır, kahraman; бэзэр < pazar; бегъымбар < peygamber; бей < bey; белджылы < belgi, özel, açık; борэн < boran, tipi; бру < burgu; гъуэншэдж < gönçek, pantolon; делэ < deli; жасы < yatsı (jası) namazı; къады < kadı; къаз < kaz; къамэ < kama; къанлы < kanlı; къаплъэн < kaplan; къарэ < kara; къаргъэ, къаргъей < kırgı, atmaca; къат < kat; къашыргъэ < karçıga, çakırkuşu; къэзан < kazan; къэптал < kaftan; къыдыр < katır; къум < kum, çöl; къундуз < kunduz, su samuru; къурэ < kuru; лэкъум < lokum; малъхъэдис < mıknatıs; мэскъал < miskal; мэскъарэ < maskara; мэхькэмэ < mahkeme; мыхъур < mühür; сабын < sabun; сабыр < sabır; сагъро < sağır; сагъындакъ < sağadak, sadak, ok kabı; cакъ < sak, saklı, dikkatli; сатыр < satır; саулыкъу < sağlık; сэкъат < sakat; сэман < saman; сэрей < saray; сом < som, ruble; табын < tabun, sürü; тэмакъ < damak; той < toy, düğün; топ < top; тумэн < tümen, para; тутнакъ < tutmak, hapishane; тутын < tütün; уэчыл < ökül, avukat; хъан < han; хъуржын < hurcun, heybe; хьэщыкъ < aşık; шагъыр < çağır, fermente olmamış şarap; шордакъ < çardak; шынакъ < çanak

Ogur grubundanÖn Bulgarların Kuzey Kafkasya'da bulunduğu çağlardaki dili olan Kuban Bulgar Türkçesinden Çerkesçeye geçtiği düşünülen alıntılar:[36]

кӀакӀуэ [çaku] (Batı) ~ щӀакӀуэ [şaku] (Doğu) «yamçı, yağmurluk» < Bulgar Türkçesi *caku < Genel Türkçe yaku
дагъэ [dağ] «yağ» < Bulgar Türkçesi *dağ < Genel Türkçe yağ
къамыл [kamıl] «kamış» < Bulgar Türkçesi *kamıl < Genel Türkçe kamış
бэдж [bec] «örümcek» < Bulgar Türkçesi *bog/bag < Genel Türkçe bög

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^. 12 Nisan tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Nisan
  2. ^Kaynak hatası:Geçersiz etiketi; isimli refler için metin temin edilmemiş (Bkz: Kaynak gösterme)
  3. ^. 28 Mart tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Nisan
  4. ^abcdefPapşu, Murat (). Çerkes-Adığe yazısının tarihçesi 14 Aralık tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Nart, İki Aylık Düşün ve Kültür Dergisi, Sayı 51, Eylül-Ekim
  5. ^abcAlagözlü, Nuray (). Kabardey dilinin Uzunyayla'daki yapısına bir bakış 28 Şubat tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Nart, İki Aylık Düşün ve Kültür Dergisi, Sayı 52, Temmuz-Kasım-Aralık
  6. ^abcdefghHapi Cevdet Yılmaz. Adige dili ve edebiyatı 12 Nisan tarihinde Wayback Machine sitesinde .
  7. ^. 6 Şubat tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Nisan
  8. ^abcdefgPapşu, Murat (). Çerkes dillerine genel bir bakış Kafkasya ve Türkiye 10 Haziran tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Nart Dergisi, Mart-Nisan , Sayı
  9. ^Aydın, Şamil Emre (). Çerkes Alfabeleri. ekitap. ISBN
  10. ^Papşu, Murat. Adığe ve Abaza dilleri 14 Nisan tarihinde Wayback Machine sitesinde .
  11. ^. 14 Mart tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Nisan
  12. ^Adigece'nin temel sorunları -2 25 Nisan tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Prof. Dr. ĞIŞ Nuh (yazan), HAPİ Cevdet Yıldız (çeviren), Adige Mak, 12/13 Şubat
  13. ^Papşu, Murat (). 'te alfabe tartışması 30 Mart tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Nart, İki Aylık Düşün ve Kültür Dergisi, Sayı 38, Temmuz-Ağustos
  14. ^funduszeue.info : Latin harfleriyle sembolize edilmiş Adıgey alfabesi 18 Nisan tarihinde Wayback Machine sitesinde .
  15. ^abSoner Daur. Çerkes mi Çerkez mi? 27 Eylül tarihinde Wayback Machine sitesinde .
  16. ^Türkçe Sözlük, TDK yayınları: , baskı, Ankara , sayfa:
  17. ^Altıkesek köyü web sitesi (Abaza köyüdür): [Çerkes mi çerkez mi ?]. 16 Kasım
  18. ^. 7 Şubat tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Nisan
  19. ^Papşu, Murat. Bir Adlandırma Sorunu: Abhaz mı Abaza mı? 18 Nisan tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Nart, İki Aylık Düşün ve Kültür Dergisi, Kafkas Dernekleri Federasyonu Yayın Organı, Sayı 51, Eylül-Ekim
  20. ^. 22 Nisan tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Nisan
  21. ^Тхаркахо Ю. А. Адыгейско-русский словарь. Майкоп: Адыгейское книжное издательство,
  22. ^Например, в названии книги: Дзасэжь Хь. Э. Иджырей къэбэрдей-черкесыбзэ. Черкесск, с.
  23. ^Aslan, Cahit (). Doğu Akdeniz’deki Çerkesler 4 Ekim tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Adana Kafkas Kültür Deneği Yayınları, Yayın No : 02, Temmuz, Adana
  24. ^Nart Ajans : TRT'nin Çerkezce yayını beğenildi 4 Ekim tarihinde Wayback Machine sitesinde .
  25. ^Dr Meşfeşşu Necdet Hatam. Bilgi kirliliği 4 Ekim tarihinde Wayback Machine sitesinde .
  26. ^Хатанов А., Хатков А. Учись-трудись. Сельскохозяйственный букварь для взрослых. М.,
  27. ^sixv s., ʀuвe ʃ. Apere ʟAгv. restow-don, krAsnodar,
  28. ^Oral, Mustafa (). Sultan II. Abdülhamit döneminde bir "Çerkes Tarihi" yazılması girişimi 30 Mart tarihinde Wayback Machine sitesinde .
  29. ^abcPapşu, Murat. Batı Adığe alfabesi 2 Mayıs tarihinde Wayback Machine sitesinde .
  30. ^abcPapşu, Murat. Doğu Adığe (Kabardey) alfabesi 2 Mayıs tarihinde Wayback Machine sitesinde .
  31. ^ab. 5 Mart tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Nisan
  32. ^Aydın, Şamil Emre (). . ekitap. ISBN 27 Mayıs tarihinde kaynağından arşivlendi.
  33. ^Karşılaştırmalı değişiklik / Тхэпкъылэр зымыкъуытэ зэхъуэчьыныгъэ мыйынхэр 30 Mart tarihinde Wayback Machine sitesinde . (Çerkesçe)
  34. ^Tavkul, Ufuk. Adige (Çerkes) diline Karaçay-Malkar dilinden geçen kelimeler 4 Ocak tarihinde Wayback Machine sitesinde .
  35. ^funduszeue.info : Черкесско-русский словарь 12 Nisan tarihinde Wayback Machine sitesinde .
  36. ^Tavkul, Ufuk (). Adige (Çerkes) dilinde Bulgar Türkçesi alıntı sözcükler üzerine 18 Nisan tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Modern Türklük Araştırmaları Dergisi, cilt 4, sayı 2, Haziran , sayfa: ]

Bibliyografya

Batı Çerkesçesi

  • Адыгейская орфография (Адыгэ орфографиер)/ Подгот. Д. А. Ашхамаф при участии Н. Ф. Яковлева. — 2-е изд. — Майкоп: Адыгнациздат, — 24 с.
  • Ашхамаф Д. А. Краткий обзор адыгейских диалектов. — Майкоп: Адыгнациздат, — 20 с.
  • Яковлев Н. Ф., Ашхамаф Д. А. Грамматика адыгейского литературного языка/ Отв. ред. И. И. Мещанинов, С. Л. Быховская. — М.-Л.: Изд-во АН СССР, — с.
  • Русско-адыгейский словарь (Урыс-адыгэ гущыIалъ)/ Под редакцией Х. Д. Водождокова; С приложением краткого грамматического очерка адыгейского языка 3. И. Керашевой. — М.: Государственное издательство иностранных и национальных словарей, — с.
  • Рогова Г. В., Керашева З. И. Грамматика адыгейского языка. — Майкоп: Адыгейское отделение Краснодарского книжного издательства, — с.
  • Сборник статей по синтаксису адыгейского языка/ Отв. ред. Б. М. Берсиров, К. X. Курашинов. — Майкоп, — с.
  • Адыгейско-русский словарь (Адыгэ-урыс гущыIалъ)/ Под ред. Ж. А. Шаова. — Майкоп: Адыгейский НИИ, — с.
  • Сборник статей по адыгейскому языку/ Отв. ред. М. А. Кумахов, К. X. Меретуков. — Майкоп, — с.
  • Строение предложения в адыгейском языке: Сб. статей/ Редкол.: З. Ю. Кумахова, Ю. А. Тхаркахо. — Майкоп, — с.
  • Блягоз З. У. Адыгейско-русское двуязычие. — Майкоп: Адыгейское отделение Краснодарского книжного издательства, — с.
  • Тхаркахо Ю. А. Становление стилей и норм адыгей­ского литературного языка/ Отв. ред. 3. Ю. Кумахова. — Майкоп: Адыгейское отделение Краснодарского книжного издательства, — с.
  • Лексика и словообразование в адыгейском языке: Сб. статей/ Отв. ред. З. У. Блягоз. — Майкоп, — с.
  • Адыгабзэм играмматикэрэ илексикэрэ яIофыгъо-хэр (Вопросы грамматики и лексики адыгейского языка)/ Ред. Къ. Мэрэтыкъо, К. КIуращынэ. — Мыекъуапэ, — н.
  • Тхаркахо Ю. А. Адыгейско-русский словарь (Адыгэ-урыс гущыIалъ). — Майкоп: Адыгейское книжное издательство, — с.

Doğu Çerkesçesi

  • Карданов Б. М., Бичоев А. Т. Русско-кабардинско-черкесский словарь: 30 слов/ Под ред. А. О. Шогенцукова; С приложением краткого грамматического очерка кабардино-черкесского языка Б. М. Карданова. — М.: Государственное издательство иностранных и национальных словарей, — с.
  • Кабардинско-русский словарь: 20 слов. С приложением грамматического очерка кабардинского языка Б. М. Карданова/ Сост. М. Л. Апажев и др.; Под общ. ред. Б. М. Карданова. — М.: Госиздат иностранных и национальных словарей, — с.
  • Табухов Х. К. Школьный русско-кабардино-черкесский фразеологический словарь. — Нальчик, — с.
  • Апажев М. Л., Коков Дж. Н. Кабардино-черкесско-русский словарь: Около 27 слов/ Под ред. Б. Ч. Бижоева. — Нальчик: Эльбрус, — с.

Dış bağlantılar

  • Hikmet Ber, , 20 Aralık

ГОСУДАРСТВЕННОЕ БЮДЖЕТНОЕ ОБРАЗОВАТЕЛЬНОЕ УЧРЕЖДЕНИЕ ВЫСШЕГО ОБРАЗОВАНИЯ РЕСПУБЛИКИ КРЫМ «КРЫМСКИЙ ИНЖЕНЕРНО-ПЕДАГОГИЧЕСКИЙ УНИВЕРСИТЕТ» ВОПРОСЫ КРЫМСКОТАТАРСКОЙ ФИЛОЛОГИИ, ИСТОРИИ И КУЛЬТУРЫ ВЫПУСК 1 (4) Симферополь ББК72(4Укр-6Кры)г В74 Учредитель Государственное бюджетное образовательное учреждение высшего образования Республики Крым «Крымский инженерно-педагогический университет» Свидетельство о регистрации средства массовой информации выдано Управлением Федеральной службы по надзору в сфере связи, информационных технологий и массовых коммуникаций по Республике Крым и городу Севастополь от г. Серия ПИ № ТУ Научный журнал издается 2 раза в год Журнал публикуется при финансовом содействии Фонда развития науки и образования им. Исмаила-Муфти-заде, а также научных сотрудников НИИ Главный редактор: Керимов Исмаил Асанович, д. филол. н., проф.; директор НИИ крымскотатарского языка, ли­тературы, истории и культуры этносов Крыма ГБОУВО РК КИПУ; Заместитель главного редактора: Киримов Таир Нуридинович, к. филол. н., вед. науч. сотрудник НИИ крымскотатарского языка, литературы, истории и культуры этносов Крыма ГБОУВО РК КИПУ. Редакционная коллегия: Усеинов Т. Б., д. филол. н., проф. кафедры крымскотатарской филологии Крымского федерального универ­ ситета им. В. И. Вернадского Сейдаметова Н. С., к. филол. н., ст. науч. сотрудник НИИ крымскотатарского языка, литературы, истории и культуры этносов Крыма ГБОУВО РК КИПУ Абдульвапов Н. Р., к. филол. н., ст. науч. сотрудник НИИ крымскотатарского языка, литературы, истории и культуры этносов Крыма ГБОУВО РК КИПУ Куртсеитов Р. Дж., к. соц. н., ст. науч. сотрудник НИИ крымскотатарского языка, литературы, истории и культуры этносов Крыма ГБОУВО РК КИПУ Керимова С. А., к. искусствовед., доц.; ст. науч. сотрудник НИИ крымскотатарского языка, литературы, истории и культуры этносов Крыма ГБОУВО РК КИПУ Сейдаметов Э. Х., к. истор. н., ст. науч. сотрудник НИИ крымскотатарского языка, литературы, истории и культуры этносов Крыма ГБОУВО РК КИПУ Куршутов Т. Н. к. филол. н., ст. науч. сотрудник НИИ крымскотатарского языка, литературы, истории и культуры этносов Крыма ГБОУВО РК КИПУ Печатается по решению Ученого совета Научно-исследовательского Института крымскотатарского языка, литературы, истории и культуры этносов Крыма ГБОУВО РК «Крымский инженерно-педагогический университет» Протокол № 3 от 22 мая Вопросы крымскотатарской филологии, истории и культуры. – B74 Вып. 1 (4). – Симферополь,  – с. ББК 72(4Укр-6Кры)г В сборник включены статьи по филологии, истории и культуре, подготовленные научными сотрудниками НИИ крымскотатарского языка, литературы, истории и культуры этносов Крыма ГБОУВО РК КИПУ; про­ фессорско-преподавательским составом, аспирантами и студентами университета, а также учеными других вузов. Для научных работников, преподавателей, аспирантов и студентов вузов. © НИИ крымскотатарского языка, литературы, истории и  культуры этносов Крыма ГБОУВО РК КИПУ, 3 СОДЕРЖАНИЕ / МУНДЕРИДЖЕ ЯЗЫКОЗНАНИЕ – ТИЛЬШЫНАСЛЫКЪ Усеинов Т. Диалектологический аспект в процессе создания лексикографических изданий, отражающих крымскотатарский паремиологический фонд Миреев В. Аффиксальная деривация при образовании химических терминов и номенов в крымскотатарском языке Аджимамбетова Г. Семантико-синтаксическая классификация наречий в крымскотатарском языке Гаджиева Г. Фонетическое и лексическое сравнение Нахичеванского, Южно-­азербайджанского и Восточного анатолийского наречия с древнешумерским языком Асанова З., Арипова Ф. Къырымтатар тилинде сыфатларнынъ грамматик категорияларыны огренюв тарихи Ресутова Э. История изучения вопроса общественно-политической лексики в отечественном и тюркском языкознании Ельяшевич В. Краткий обзор лексического состава записей приданого брачных договоров крымских караимов ЛИТЕРАТУРОВЕДЕНИЕ И ФОЛЬКЛОРИСТИКА – ЭДЕБИЯТШЫНАСЛЫКЪ ВЕ ФОЛЬКЛОРДЖЫЛЫКЪ Kirimov T. Hasan Çergeyevniñ “mevta”sı ne söylemek istedi?! (“Eşit, mevta ne sevleyur!” poemasınıñ semiotik incelemesi) Абдульвапов Н. О поэтической хронограмме (тарих) во «Фруктовой комнате» («Золотом кабинете») Крым Герая Сеферова Ф. Место животных в древних воззрениях крымских татар (на материале крымскотатарских сказок) Джелилова Л. Литературная критика конца XIX века (единство в помыслах И. Гаспринского и Мизанджы Мурада) Куршутов Т. Лексические и лингвостилистические особенности в произведениях Джафера Сейдамета Меметова Л. Абибулла Одабашнынъ публицистикасында девирнинъ актуаль меселелери Tekne K. Kırım’ın sembol şahsiyetlerinden: Gerçekle kurgu arasında Alim Azamatoğlu Абдульвапова Л. Джынгъыз Дагъджынынъ эсерлеринде мекян оларакъ Акъмесджит Кадырова У. Мир природы как строительный материал для создания образа возлюбленной в лирике Ашык Умера Куртумеров Э. Исмаил Гаспринскийнинъ ичтимаий-сиясий бакъышлары («Мукялеме-и селятин» икяеси эсасында) ЭТНИЧЕСКАЯ ПРЕССА – МИЛЛИЙ ГАЗЕТАДЖЫЛЫКЪ Шукурджиева З. Проблема эмиграции крымских татар в публицистике И. Гаспринского Türk H. Türk Birliği Yolunda Bir Yayın: Kırım Mecmuası 4 ХУДОЖЕСТВЕННО-ПРИКЛАДНОЕ ИСКУССТВО – ТАСВИРИЙ АМЕЛИЙ САНАТ Абдураманова С. О швах «Стамбул мыклама», «серасер мыкълама» и «серасер букме» в крымскотатарском золотном шитье ИСТОРИЯ И КУЛЬТУРА – ТАРИХ ВЕ МЕДЕНИЕТ Керимов И. Къырым ханлыгъынынъ мектюбаты Mieste Hotopp-Riecke. Perspectives and Potentials of Crimean Tatar studies in Germany Абибуллаева Д. Народный комиссар просвещения Али Асанов о проблемах всеобуча в системе народного образования Крымской АССР в начале х годов Абдураманова Ф. Влияние Исмаила Гаспринского на творческое наследие Садри Максуди и современность Чернышева Е. Особенности социокультурного развития Хазарского каганата Казаченко Б. Вклад крымчаков в общекрымское музыкально-поэтическое наследие (историография песенного наследия) Бабаджан А. Архив Серая Марковича Шапшала в Литве Вопросы крымскотатарской филологии, истории и культуры УДК 82()= Hatem Bekiroğlu Türk1 E_mail: [email protected] Türk Birliği Yolunda Bir Yayın: Kırım Mecmuası Özet. Edebiyat tarihi ve siyasi tarih çalışmaları için geçmişte yayınlanan dergilerin incelenmesi gereklidir. Bu yazıda, yılında Osmanlı Türkçesi olarak yayınlanmış olan Kırım Mecmuası üzerinde durulacaktır. Kırım Mecmuası, yayın hayatına 3 Mayıs () de İstanbul’da başlar. 23 sayı süren yayın hayatı yaklaşık bir yıl sonra 15 Mayıs () de biter. Kırım Mecmuası, İstanbul’da yayınlanan ve yürekleri eski yurt Kırım’a ağlayan insanların Türk birliği için kalem oynattıkları mecmuadır. Kırım Mecmuası bir cemiyet yayınıdır. İstanbul’da bulunan “Kırımlılar Cemiyeti”, yaklaşık yüz elli yıldır esaret altındaki Kırım’ı gündemde tutmayı amaç edinmiştir. Bu amaçla Kırım’ın tarihini, coğrafyasını, insan ve toplum yaşantısını, dününü deşifre etmeyi düşünmüştür. Mecmua, milli bir gaye edinmiştir. Dolayısıyla mecmuayı besleyen yazıların ekseriyeti de vatan sevgisi ile ilgilidir. Kırım Mecmuası, dil açısından devrinde çıkan veya kendisinden sonra çıkacak olan mecmualara örnek teşkil edebilecek sadeliktedir. İsmail Gaspıralı’nın dil hassasiyeti bu mecmuada da kendisini göstermektedir. Kırım Mecmuası’nın üzerinde en fazla durduğu konu, dağınık halde bulunan Türk boylarının birleştirilmesi meselesidir. Anahtar Kelimeler: Mecmua, Osmanlı Türkçesi, Kırım, , Kırımlılar Cemiyeti. Avrupa’da başlayan aydınlanmanın en önemli araçlarından olan süreli yayınlar, Türkiye’ye girdiği Tanzimat yıllarından sonra memlekette çok önemli işlevleri üstlenmiştir. Süreli yayınlar, başta Avrupa ve dünyadaki her türlü gelişmeleri hızlı bir şekilde memlekete taşımanın yanında hayatın hemen tüm alanlarında kamuoyu oluşturma görevini de yürütmüştür. Gazete ve dergilerin Osmanlı’da tanınmasından sonra memleketin uzak noktalarına da haber / bilgi gönderildiği gibi söz konusu yerlerden de haberler başkent İstanbul’a çabucak gelmektedir. Bunun yanında süreli yayınların başka bir işlevi, bugün Türk Dünyası denilen ve Türkçe konuşulan coğrafyalara dair dikkatlerin de bu araçlarla gündeme taşınması olmuştur. On dokuzuncu yüzyılın sonlarında aynı tarihlerde Kazan gibi aydınlanmanın daha erken başladığı yerlerde de kullanılmaya başlanılan süreli yayınlar sayesinde Osmanlı’daki çağdaşlaşma güç kazanmıştır. Hasan Bey Zerdabî, İsmail Gaspıralı, Ayaz İshaki, Mustafa Çokay gibi aydınların bu konudaki çalışmaları, Türk dünyasının tamamını etkilemiş ve çağımıza ulaşmış olan Türk birliği fikrinin temeli olmuştur. Bir anlamda Türkçülüğün ilk okulu sayılan bu dönemdeki yayın ve eğitim faaliyetlerinin Türk modernleşmesinde önemli katkıları olmuştur. Türkiye’de II. Meşrûtiyet ve hemen ardından özellikle Selanik’teki Yeni Hayat2 felsefesi de bu gibi aydınlardan beslenerek 1  Hatem Bekiroğlu Türk, Giresun Üniversitesi, Fen – Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim üyesi (Türkiye). 2  İttihat ve Terakki Cemiyeti, Meşrûti yönetimin ardından Osmanlı’da kültürel anlamda daha güçlü bir sistem kurması için Ziya Gökalp’i görevlendirir. “Kâbe-i Hürriyet” (Erişirgil 67) olarak adlandırılan Selanik şehrini merkez olarak gören Ziya Gökalp, farklı düşüncelerin kolayca yaşayabildiği bu şehirde, meşrutiyet inkılâbını yeterli görmeyip daha çok gençlere ve yeni nesillere ışık olabilecek bir “nesil inşaası”na girişir. Bu anlamda “Cemiyet-i Mukaddese”nin (İttihat ve Terakki) “Merkez-i Umûmî Azası” (Erişirgil 67) olarak seçilen Ziya Gökalp, elindeki bu son derece önemli kıymeti, gençleri uyandırıp onları teşkilatlandırmak, okuma, yazma ve düşünmeye yönlendirmek, onlara iş bulmak için kullanmıştır. Cemiyetin önemli bir boşluğunu doldurmaya çalışan Ziya Gökalp’in etrafında önemli bir kitle oluşur. Böylece Этническая пресса / Миллий газетаджылыкъ süreli yayınlarla Türkçü bir anlayışı yaymaya çalışmıştır. Denilebilir ki, Osmanlı’nın çöküşe sürüklenmesi sürecinde süreli yayınlarla Türkçü kimlik, geniş coğrafyalarda yankı bulmaktadır. Böylece gerek Türkiye Cumhuriyeti devletini gerekse bugün bağımsız olmuş ya da olma mücadelesindeki diğer Türk topluluklarını Ekinci, Tercüman, Türkistan Vilayetinin Gazeti, Ziya, Keşkül, Füyûzat, Molla Nasrettin, Kazak Gazetesi1, Yeni Türkistan ve Yaş Türkistan2, Kırım Mecmuası gibi yayınlar beslemiştir. Kırım Mecmuası, Rusya’daki ihtilalinden sonra İstanbul’da yayına başlayan Arap harfli bir yayındır. Dergi, yayın hayatına 3 Mayıs ()’te başlar. Yayın hayatı 23 sayı süren dergi, yaklaşık bir yıl sonra 15 Mayıs ()’te biter. Mecmuanın müdürlüğünü İstanbul’da kitapçılık yapan S (in) Sûdî yürütür. Kırım Mecmuası’nın yayın hayatı boyunca hiç değişmeyen yönleri olmuştur. Bunlardan en önemlisi üstlendiği misyondur. Ama önce teknik konulardan bahsetmek gerekirse: Matbaa olarak sürekli İstanbul’daki Matbaa-i Orhaniye kullanılmıştır. Fiyat olarak da hiç değişmeyen Kırım Mecmuası’nın birinci sayının rakam 5 kuruş olmuştur. Mecmuanın eski sayıları ön kapak sayfası. ise 10 Kuruşa satılır. Abonelik ise seneliği Osmanlı topraklarında Kuruş; yabancı memleketlerde ise 30 Franktır. İlan şartları mahiyetine göre kararlaştırılan bir konudur. Kırım Mecmuası’nın müdürünün yanında bir de mesul müdür vardır ki yayın hayatı boyunca o da hiç değişmemiştir: E (elif) Halil. Mecmuanın her sayısının logosunda, “Şimdilik on beş günde bir defa neşr olunur” ibaresi olmakla beraber buna sürekli uyulmadığı görülür. Birinci sayı 3 Mayıs ’de, ikinci sayı 16  Mayıs ’de, üçüncü sayı 30 Mayıs ’de, dördüncü sayı 13 Haziran ’de Onuncu sayı 5 Eylül ’de, on birinci sayı 26 Eylül ’de neşr olunur. Mecmuanın bütün sayılarında “Mündericat” bölümü vardır. Kırım Mecmuası’nın sayfa sayılarında bir tutarsızlık vardır. Toplam olarak sayfa bulunan mecmuanın ilk on sayısı 20 sayfa, 11’den 21’inci sayılara kadar 16 sayfa, son iki sayı ise 8’er sayfadan oluşmaktadır. Kırım Mecmuası’nın idarehanesi Bâb-ı Âlî’de bulunmaktadır. Fakat sekizinci sayıya kadar numara 40’da olan adres, bu sayıdan sonra Bâb-ı Âlî Caddesi, numara , Sûdî olmuştur. Birinci sayının logosunda bulunan “İlmî, edebî, târihî ve ictimâî mecmua” cümlesi diğer sayılarda bulunmamaktadır. İstanbul’daki kültür ve sanat yaşantısına alternatif olabilecek çapta Türkçü bir hareket ortaya çıkmış olur. Bu, “Yeni Hayat” hareketi olarak adlandırılır. 1  Konuyla ilgili bir çalışma için bk. Vahit Türk, (Güz /1) “Kazak Gazetesi”, Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi, nr. 19, s. – 2  Konuyla ilgili bir çalışma için bk. Rasim Bayraktar, () “Türkistanlı Aydınlarımızın Siyasi ve Yayın Mücadelesi: Mustafa Çokayoğlu ve Etrafındakiler”, Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Sayı: 39, Erzurum, ss. – Вопросы крымскотатарской филологии, истории и культуры Gazeteye gönderilecek yazıların yayınlanması ile ilgili olarak da her sayıda tekrarlanan bir not vardır: “Mesleğimize muvâfık olan makâlât ve mâlumâta sahifelerimiz açıktır. Gönderilen yazılar derc edilsin edilemesin iâde olunmaz.” Kırım Mecmuası, İstanbul’da yayınlanan ve yürekleri eski yurt Kırım’a ağlayan insanların Türk birliği için yazdıkları mecmuadır, denilebilir. Kırım Mecmuası’nın misyonu, mecmuanın ön sözü niteliğindeki “Tuttuğumuz Yol” başlıklı imzasız yazıda anlaşılır: “(Kırım Mecmuası) şanlı Osmanlı ve müttefik ordular silahlarının (Büyük Turan) mefkûresine müsaid olarak ihdas eylemiş olduğu vaziyetin mevlîdidir Turan ırkına mensub milletlerin yekdigerine takarrüb hususundaki temayülünün şiddetine, lisan hususunda görülmekte olan tekâmül en büyük bir delil teşkil eder. (Kırım Mecmuası) bu temâyüle hizmet edecek ve Osmanlı Türkleriyle Rusya Müslümanları arasında bu râbıta-yı ilmiyye ve harsiyye tesîsine çalışacaktır” (İmzasız 3 Mayıs / 1) Buna çok benzeyen duygular, bir sonraki sayfada bir manzume olarak görülür. Çerçeve içinde bulunan ve “M. Kahraman’a” ithaf edilen derginin önemli isimlerinden Şevki Bektöre’nin şiirinde derginin tamamını kapsayan anlayışı ile ilgili değerlendirmede bulunmak mümkündür. “Kırım için Ah! Ey yeşil ada, ey ana yurdu! Parçalarken seni şimâlin kurdu, Nerde, yok mu bugün bir Altınordu; İmdâdına koşsun, isterim, hani? Benzetirim seni saçılan âha Kudurgan dalgalı Bahr-ı Siyâha; Öksüzsün, esirsin deyip şimâle İnliyorsun fakat dinleyen hani? Altın destanlı günlerin vardı Güneşin bir melek gibi doğardı Lâkin zulümlerle saçın ağardı Menkıbeni yazıp söyleyen hani? Ey vatan, ey ana! Ulusun, ulu Her köşen kahraman şehidle dolu Bilirim sendedir cennetin yolu Gidip de uğruna can veren hani? 10 Teşrîn-i Sânî 33 Fatih”(Şevki Bektöre 3 Mayıs / 2) Kırım Mecmuası bir cemiyet yayınıdır. İstanbul’da Bâb-ı Âlî Caddesi’ndeki Orhan Bey Hanı’nda bulunan “Kırımlılar Cemiyeti”, yaklaşık yüz elli yıldır esaret altında bulunan yurtları Kırım’ı kamuoyunda tutmak amacıyla Kırım’ın tarihini, coğrafyasını, insanını, insan ve toplum yaşantısını, düşünüşünü söz konusu etmeyi amaç edinmiştir.1 1  Osmanlı zamanında İstanbul’da bulunan Kırımlıların ileri gelenlerinden bir kısmını da Kırım kökenli ulemâ oluşturmaktaydı. Bunlar, Osmanlı ilmiye bürokrasisinde daha çok müftü, dersiam, müderris ve naip olarak yer almışlardır. Özellikle İsmail Gaspıralı ile çağdaş olan Kırım ulemâsının İstanbul’daki faa­ liyetleri için bk. Sezai Balcı, (), “İsmail Bey Gaspıralı Döneminde (–) İstanbul’da Bulunan Kırım Uleması”, Osmanlı Sosyal ve Ekonomik Tarihi Prof. Dr. Yılmaz Kurt Armağanı, I, (Ed. Hatice Oruç- Muhammed Ceyhan), Akçağ Yay., Ankara, s. – Этническая пресса / Миллий газетаджылыкъ Kırım Mecmuası’nda yazanların büyük bir kısmını yine Kırım kökenli yazarlar oluşturur. Bu insanlar, Rus zulmünden “Ak Topraklar” dedikleri Osmanlı’ya sığınıp gönülleri Kırım’da kalan vatanseverlerdir. Bu yüzden, dergi sayfalarında ülke özlemi, sürekliliği arz eder. Mecmuanın yayınlandığı yıllarda Rusya’da Bolşevik ihtilali ile otorite boşluğu doğmuştur. Bu karışık durumdan Kırımlılar da istifade etmek için bağımsızlıklarını ilan etmişlerdir. Kırım’da olan bu gelişmeler her zaman İstanbul’da takip edilmiş, özellikle Kırım Mecmuası’nda işlenmiştir. Kırımlılar Cemiyeti 2 numaralı mecmuanın sayfasında istiklal dolayısıyla Osmanlı devletine teşekkür ilanı vermektedir. Yine aynı sayının “Kurultay Kânûn-ı Esâsîsi ve Hükûmet-i Milliye” adlı ilk yazısı, Kırım’daki millî kurultayın toplanması ve ilân-ı devlet ile ilgilidir. Bu yazıda: “Kırım Müslümanları Rusya hükûmet-i merkeziyesi tarafından ‘Her milletin kendi mukadderâtını bizzat tayin etmesi’ esası kabul edildikten sonra faaliyet-i milliyelerini bir kat daha takviye eylediler. Kırım Müslümanları ‘millet’ olarak kendi mukadderâtını tayine teşebbüs eyledi ve ‘Kırım Müslümanları İcra Komitesi’ ahaliyi ‘Kurultay’ itihabâtına davet eyledi. ‘Kurultay’ meclisi Bahçesaray’da toplandı ve meclis-i müessesân halinde in’ikâd ederek âtîye derç eylediğimiz Kânûn-ı Esâsî’yi kabul eyledi[…]”(İmzasız 16 Mayıs / 21). Denilerek gelinen yeni durumda Kırım Müslümanları’nın neler yapacağı anlatılmaktadır. Yazıda ayrıca söz konusu “Kânûn-ı Esâsî”nin maddeleri de yer almaktadır. Bu şekilde mecmuanın bütün sayılarında Kırım ile ilgili sıcak haberler mevcuttur. Mecmuada isimsiz olarak yazılan bir makalede “Kırımlılar Cemiyet-i Hayriyyesi” tanıtılarak faaliyetleri, mütevelli heyeti, üyeleri, varidâtı ve ülküleri hakkında ayrıntılı bilgiler vardır. “Cemiyet-i hayriyye arz olunduğu vecihle mühim bir vaziyetin sevkiyle meydana gelmiştir. Rusya Türk Tatarlarını acilen memâlik-i Osmâniyyede tanıtmağa çalışmak ve onların menâfîne hizmet etmek icab ediyordu..” (İmzasız 8 Ağustos / ). Kırımlılar Cemiyeti değişik etkinliklerle amaçlarını etkin bir şekilde sürdürmüşlerdir. Şehzadebaşı Şark Tiyatrosu’nda 16 Mayıs () Pazartesi günü cemiyetin kadın kollarının düzenlemiş olduğu “Kırım Yararına Müsamere” buna yalnızca bir örnektir. Mecmuanın ikinci sayısının arka kapağında bu müsamare ile ilgili ilan vardır. Ayrıca Kırımlı olup da istidatlı olan öğrencilerin Avrupa’ya eğitim için gönderilmesi konusunda da Kırımlılar Cemiyeti ve Kırım mecmuası aktif rol oynamıştır. Mecmuanın sayısının sayfasında “Macaristan’a Talebe İ’zâmı” başlıklı ilânında söz konusu ülkeye gönderilecek öğrenci adedi, branşı ve gönderme şartları ile ilgili yazı bulunmaktadır. Takip edilen sayılarda da şartlara uygun öğrenci isimleri ilân edilir. Daha sonra da bu öğrencilerin gidilecek yere vâsıl oldukları haberi verilir. Derginin sayısının – sayfalarında Seyid Celil Şemî’nin “Avrupa’ya Talebe Göndermek” adlı bu konuyla ilgili makalesi vardır. Bu ve buna benzer yazı ve ilanlarla Kırım Mecmuası, Avrupa’ya talebe göndermenin yararı ve gerekliliğine sık sık işaret eder. Gönderilecek talebelerde aranılan birinci şart ise Kırımlı olmasıdır. Bu tarihlerde İstanbul’da Kırım ile ilgili bir başka cemiyet, “Tatar Cemiyet-i Hayriyesi”dir. Bu cemiyet de aslında Kırımlılar Cemiyeti ile aynı amaç için kurulmuştur, ancak iki cemiyet arasında soğuk rüzgârların estiği Kırım Mecmuası’nın 10 numaralı sayısında görülür. Mecmuanın sayısının – sayfasında imzasız olarak yazılmış olan “Tatar Cemiyet-i Hayriyyesi ve Tevzî-i Hakîkat” adlı yazıda bu soğukluk görülür. Fakat 16 numaralı mecmuanın sayfasındaki “İrtihal” başlıklı ilanda Tatar Cemiyet-i Hayriyesi riyasetinde bulunan ve Eskişehir Çiftçi Bankası müdürü olan Abdurrahman Bey’in ölümü ile ilgili taziye ve iyi niyet yazısı da yayınlanır. Kırım Mecmuası için İsmail Gaspıralı çok önemli bir abide şahsiyettir. Mecmuada ona iltifatların ötesinde, onun açtığı yoldan gidilmesi için “Dilde, fikirde, işte birlik” şiarının yüceltilmesi bir gurur kaynağıdır. Mecmuanın yazarlarından olan Abdülhamid Şâmil’in hâtırat yazısında, faaliyetinin yılı sebebi ile Mayıs sonlarında Bahçesaray’da düzenlenmiş olan meşhur şenlikte İsmâil Gaspıralı’nın şu sözlerine yer verilir. “Evladım, sevgili çocuklarım, siz bugün çok küçüksünüz fakat istikbalde hepiniz büyük adam olacaksınız. Ben bugün sizi parlak bir istikbal ağacının yeni açmış goncaları telakki ediyorum. Вопросы крымскотатарской филологии, истории и культуры Evlatlarım, çalışınız, okuyunuz, tembel olmayınız, asla tembel olmayınız” (Abdülhamid Şâmil 3  Mayıs / 7). Kırım Mecmuası, dil açısından devrinde çıkan veya kendisinden sonra çıkacak olan bütün mecmualara örnek teşkil edebilecek sadeliktedir. İsmail Gaspıralı’nın dil duyarlılığı bu mecmuada da kendisini göstermektedir. Zaman zaman Kırım Türkçesiyle özellikle manzumeler yazılmışsa da bu şiirlerin alt kısmında İstanbul Türkçesi lügatçesi bulunmaktadır. Mecmuada Kırım’ın halk edebiyatına ait parçaların genellikle mahalli ağızla yazıldığı görülmektedir. Kırım Giray Han zamanında yaşamış olan şair Edib Efendi’nin sefernamesinden alınan küçük parça bu konuyu ispatlar. “ Yaş boyarı zur Bayar hediyesi kırklama Kırk aygır kırk tana cümlesi hep saylama ” (Edib Efendi 3 Mayıs / 19). Kırım Mecmuası’nın üzerinde en fazla durduğu konu, dağınık halde bulunan Türk boylarının birleştirilmesi meselesidir. Raşit Uşşakî Çorabatır’ın 14 numaralı mecmuanın sayfasındaki “Gazete” başlıklı makalesinde bu konu tartışılır. Birlikte düşünmek ve yaşamak için iletişim araçlarını konu alan bu yazıda İstanbul’daki Osmanlı gazetelerinin dilinin ağır olmasından kaynaklanan problemler dile getirilir. Bu yazıda, millet olmanın en önemli şartlarından birinin ortak bir ağız olduğu ısrarla vurgulanarak Gaspıralı’nın “Tercüman”ının herkese örnek olması gerektiği söylenir. Bu konu, Safveti Kemal’in 2 numaralı mecmuanın sayfalarındaki “Türklük-Tatarlık” makalesi ile başka bir alanda ele alınmaktadır. Burada yazar, Anadolu Türklüğünün kendilerine “Tatar” diye alay etmesinden yakınarak aslında kendilerinin de Anadolu’daki Türkler kadar Türk olduklarını söyler: “Türk ile Tatar’ın örfen ve tarihen bir millet efradından olduklarını ve kan ve can kardeşi bulunduklarını bilemeyecek ve bu hakikati idrak edemeyecek kadar safderun ve sadedi olanlar bundan sonra olsun tashih-i zihn ve fikr ederlerse korkmasınlar ki yine netice Türk ile Tatar’ın ve sonra yavaş yavaş bütün dünyada mevcud dini bir, dili bir fakat söylenişleri başka cemiyetlerin bir vahdet-i milliye ile birleşip kucaklaşmalar olacaktır” (Safveti Kemal 16 Mayıs / 27). “Tatarlık” ile ilgili olarak Kırım Mecmuası’nın sayısının sayfalarında A (yın) Aziz’in “Türklük mü Tatarlık mı” başlıklı önemli bir makalesi vardır. Bu makalede Tatar isminin Kırımlı Türklere ne zaman, ne amaçla ve kimler tarafından verildiği ayrıntılı olarak anlatılmaktadır. Dergi, başka yazılarla da konuya dair hassasiyetini göstermektedir. Kadınlıktan iktisadi yaşantıya, coğrafi bilgilerden halk edebiyatı ürünlerine, Rus inkılabından, Osmanlı ve Kırım tarihi ile ilgili bilgilere, komşu ülkeler ile ilgili bilgilerden Kırım’daki düğün adetlerine, diğer Türk boyları ile ilgili edebiyat ve tarihe kadar kısaca Kırım ve yaşama dair pek çok şey, Kırım Mecmuası’nın sayfalarında bulunmaktadır. Örneğin 5. Sayının ilk yazısı “Kırım’da Nüfus Ekseriyeti” başlığı altında A.(ayın) K.(kef) Hanif, Kırım’daki nüfus oranları üzerinde Osmanlı basını ve yabancı basında yer alan bilgilerin gerçeklerden uzak olduğunu anlatarak konuyla ilgili bilgiler vermektedir. Derginin 8. sayısındaki Hüssam Giray’ın “Kırım’da Maarif Meselesi” adlı yazısı, eğitim konusunu irdelemektedir. Ömer Seyfettin’in aşağıdaki yazısı derginin genel anlayışını göstermektedir: “İçtimâiyyât Büyük Türklüğü Parçalayan Kimlerdir? Eskiden Türk milletini parçalayan iki kuvvet vardı: 1-Rus pençesi 1-Millî gaflet Birinci kuvvet artık kırıldı. Fakat ikinci kuvvet hala duruyor. Bu kuvvete karşı uğraşmak bugün bütün milliyetini idrak etmiş Türkler için bir farzdır. Этническая пресса / Миллий газетаджылыкъ Türk âlimleri, Türk edipleri, Türk şâirleri, Türk sanatkârları bu gaflet kuvvetine birleşmeli, onu öldürmeli Fakat hücumdan evvel düşmanın vaziyetini anlamak lâzımdır. Türklüğü parçalamak isteyen bu “gaflet kuvveti” nedir? Nereden çıkmış, nereden gelmiştir? Bunu anlamalıyız. Hakikatini anlamak için bazı malumat ister: Millet nedir? Bugün bütün dünya “dini bir, dili bir olan” cemiyete “millet” der. Dinleriyle lisanları bir olan cemiyet bir tek millet demektir. Mesela Almanlar, İngilizler, Fransızlar, İtalyanlar, ilh Birer millettir. Dinleri bir, (mezhepleri değil) dilleri birdir. Misal gibi Almanları alalım. Bütün Almanların edebiyatları, harsları birdir. “Hars- culture” bir milletin dîni, bedii ahlâkı duygularının mecmuuna derler. Fakat bütün Almanların dilleri harfi harfine bir değildir. Şimal, cenub, garb, şark Almanlarının dilleri arasında bir lehçe, farkı vardır. Her kıtanın ayrı bir şîvesi vardır. Ama bütün Almanların “ilim ve edebiyat” lîsanları birdir. Harsın lîsânı birdir. Ruhların lîsânı birdir. Fransızların da öyle Gaskat, Norman, Fransî, Konte ve ilh “Lehçe” vardır. Fakat edebî, ilmî lisanları birdir. Dinleriyle dilleri bir olan Türkler de bir millettir. Türk milletinin dini İslam’dır, dili Türkçe’dir. Fakat her millet lîsânı gibi Türkçe’nin de muhtelif “lehçe”leri, muhtelif, “şîve”leri vardır. Gafiller bu lehçe farklarını ayrı ayrı diller sanıp ulu bir milleti parça parça etmeye kalkarlar. Türk, Tatar, Mişer, Tiyetr, Başkırd, Kazak ve ilh gibi en aşağı kırk elli parçaya ayırırlar. Türklere “lehçe” farklarını “lisan farkı” zannettiren bu Rus siyasetidir. Ruslar büyük bir milletin harsça birleşmesini istemiyorlardı. Şimal Türklerine: – Siz Tatarsınız! Diyorlardı. Hâlbuki “Tatar” lîsânı Türkçe’den tamamıyla ayrıdır. “Tatar” Türk’ten başka bir kavimdir ki henüz bakiyesine Kafkasya’da rast geliriz. “Çeçen’ler, Lezki’ler vesâire gibi” Şimal Türkleri katiyen Tatar değillerdir. Tatarlık Rusların iftirasıdır. Bir siyasetidir. İstanbullular, Anadolulular ne kadar Türk’se Buharalılar, Semerkantlılar, Türkistanlılar, Kaşkarlılar, Kafkasyalılar ne kadar Türk’se şimal Türkleri de o kadar Türk’tür! Osmanlı imparatorluğu içinde yaşayan Türkler bir vakitler “millî gaflet” neticesi olarak “devlet”i “millet” tanıyorlardı. Hâlbuki “devlet” başka “millet” yine başka bir şeydir. Devlet: siyâsî bir cemiyettir. Millet: harsî, yâni dînî, lisânî, ahlâkî bir cemiyettir! Daha uyanmadan biz de devletimize kendimizin ismini veriyor, “Osmanlı” diye diğer Türklerden ayırıyorduk. Sonra gördük ki devlet millet demek değildir. Devlet ismi millet ismi olmaz. Nitekim Belçika, İsviçre Fransızları Fransa Fransızları gibi Fransız’dır. Ayrıca bir Belçika milleti, bir İsviçre milleti yoktur. Belçika, İsviçre devletleri vardır ve fakat ayrı ayrı milletleri yoktur. Belçika’daki Fransızlar, İsviçre’deki Fransız hep Fransızdır. Hakikat bizde de böyle: Bir Osmanlı devleti var. Bu devletin fertleri olan Anadolulular, İstanbullular halis Türklerdir. Osmanlı devletindeki Türkler aralarındaki “lehçe” farkı için birbirlerini yabancı saymazlar. Anadolu’nun her vilayetinde ayrı bir lehçe, ayrı bir şîve vardır. Ama kimse “Kastamonu Milleti, Konya Milleti, Erzurum Milleti, İstanbul Milleti” demez. Hepsinin ilmî, edebî lîsânı birdir. Devlet içinde nasıl böyle bir birlik varsa dışında da vardır. Türklerin muhtelif ülkeleri, muhtelif devletleri olabilir. Fakat lîsanları, dinleri, milliyetleri birdir. “Turan” bir devlet değil, harsî, millî bir vatandır. Türklerin oturduğu, ekseriyet teşkil ettiği yerler hep Turandır. Siyâsî hudutlar büyük Turanı parçalayamaz. Bu hakikatleri birkaç sene evvel biz gezerken karşımıza birtakım gafiller çıkıyorlar, Osmanlılığın Türklükten ayrı bir millet olduğunu ortaya sürüyorlardı. Artık bugün Türkiye’de böyle gafiller kalmamıştır. Herkes milletini, milliyetini tanımıştır. İsmâil Bey merhumun “dudu kuşu lîsânı” dediği eski Arapça, Acemce terkipli edebiyat lisânını da bıraktık. Bugün yeni yetişen genç şâirler, edipler Вопросы крымскотатарской филологии, истории и культуры konuştuğumuz tabii Türkçe ile yazıyorlar. Dillerinde millî Türk sarfından başka hiçbir lîsânın kâidelerini kullanmıyorlar. Dârülfünûnumuz millî lisâna taraftardır. “Dilde, fikirde, işte birlik” şiârıyla bütün Türk milletinin birleşmesine çalışan İsmâil Gasprinski Efendi de vaktiyle Turan’da anlaşılamamıştı. Şimal Türkleri “Nur” gazetesiyle “Biz Tatarız!” diye bu büyük adama itiraz ediyorlar, onun millî hakikatini idrak edemiyorlardı. Zaman geçti. Hakikat ilerledi, bu hakikati tutmak isteyen el kırıldı. Şimdi bütün Türkler bunu bilmelidir: 1. Dünyada (dini, dili bir) büyük bir Türk milleti vardır. 2. Ayrı ayrı (Türk devletleri) olabilir. Kırım, Kafkasya, Buhara, Türkistan ve ilh Fakat ayrı ayrı Türk milletleri olamaz! 3. Ayrı ayrı (Türk lehçeleri) olabilir. Kastamonu, Erzurum, Azerbaycan, Bakü, Kazan, Hokand, Kaşgar ve ilh lehçeleri gibi! Fakat ayrı ayrı Türkçe olamaz. Umumi Türkçe birdir. O da en büyük Türklük merkezinin, hakanın, halifenin oturduğu, Türk dârülfünûnunun bulunduğu yerin lîsânıdır! Yani (İstanbul Türkçesidir!) Büyük İsmâil Bey Tercümanı bu umumi lisanla yazıyordu. Bugün Türk milletinin bir mefkûresi vardır. O da: “harsça, yani lisanca birleşmektir.” Ayrı ayrı Türk devletleri olsun. Bunun zararı yok. Fakat ayrı ayrı lisanlar bizi mahveder. Ulu bir milleti yine düşmanlara esir yapar. Medeniyet kafilesine insan gibi karışamayız. Terakki edemeyiz. Kuvvetlenemeyiz! “Lisanca birleşmek” gazeteler, kitaplar vasıtasıyla olur. Her Türk İstanbul Türkçesi’yle yazmayı bir “hamiyyet” bilmelidir. Turanın bütün gazeteleri İsmâil Bey merhumun Tercüman’ı gibi bir lisan kullanmalı, mahallî lehçeleri uğruna milletimizin müşterek lîsânını soldurmamalıdır! Lîsânî ve harsî Türk birliği için şimdilik yapılacak şunlardır: 1. Gazeteleri, kitapları İstanbul Türkçesi’yle çıkarmak, Kırım “Tercüman” gazetesinin lîsânını her tarafa neşr etmek! 2. Türklerin Tatar olmadığını ve Tatarların şimal Türkleri falan olmayıp başka bir kavim olduğunu ilimle ispat etmek. Eski Rus propagandasını iflas ettirmek. 3. Turan’ın her tarafından, her vasıta ile İstanbul’a gelmek. İstanbul milliyetperverliğiyle temasta bulunmak. 4. Zenginlerin çocuklarını tahsil için İstanbul’a göndermeleri. 5. İstanbul’un millî gazeteleriyle, millî neşriyâtıyla, gayri millî ve muzır gazetelerini, milliyete muzır kitaplarını ayırt etmek. (Çünkü İstanbul’da hala Arapça, Acemce terkipli ve millî lîsâna taban tabana zıt bir ifade kullanan küçük bir hizb vardır. Bunların Türklüğün harsen birleşmesine alenen itiraz etmezlerse de, konuşulan tabii Türkçe’ye muhalif neşriyatları bu emelde olduklarını ispata kafidir. Bunların mânâsız ve gayri vârid bir “devlet” asabiyetle “millet” mefkûresine kindar olan birtakım gafillerdir. Parlayan hakikat güneşi bir gün şüphesiz onları da uyandıracaktır!) Türklerin lisanca birleşmesi, bütün Turan’ın birleşmesi demektir. Kırım’ın büyük evlâdı İsmâil Bey son nefesine kadar bu âlî mefkûreyi hakikat haline getirmeye çalıştı. Hatta biz Osmanlı Türklerini bile uyandırmaya uğraşıyordu. Turan halkı onun sözlerini dinlemediği için ne kadar geri kaldı. Bugün tali bize yardım etti. Rus devi öldü. Allah bize hürriyet nimetini verdi. Şimdi bunlardan istifade ederek eski hatalarımızı düzeltelim. “Dilde, fikirde, işte birlik!” bayrağı altında yürüyelim. Büyük Türklüğü parçalayan “gaflet” karanlığını aydınlatalım. Biz Türklerin (Dilde, fikirde, işte) birleştiği zaman büyük İsmâil Bey’in büyük rûhu kim bilir ne kadar şâd olacaktır! İstanbul, 30 Nisan (Ömer Seyfeddin 3 Mayıs / ). Rusya’daki Bolşevik devriminden sonra Kırım’da oluşan yeni durumla birlikte bağımsızlık mücadelesini İstanbul’da desteklemeyi amaç edinen Kırım Mecmuası, bir cemiyet yayınıdır. Cemiyet, dergi aracılığıyla hem Kırım’daki harekete manevi bir güç olmak hem de Türklük bilincini Osmanlı coğrafyasında sıcak tutmak amacıyla yayın yapar. Ortak dille yayın yapan dergi, zaman zaman Kırım Türkçesini de kullanarak dili zenginleştirme amacı da güder. Dergi ilk sayısının Этническая пресса / Миллий газетаджылыкъ başında “Rıza Tevfik, Köprülüzade Mehmet Fuad, Hamdullah Suphi, Ağaoğlu Ahmet Bey” gibi isimlerin gelecek sayılarda yazısının yayınlanacağını söylese de bu mümkün olmayıp genelde Kırım özelinde kalan bir çizgi gösterir. Dergide sayıyla ikinci cilt ve ikinci yıla geçileceği; yeni dönemde pek çok değişikliğin olacağı, fiyatla birlikte kalitenin de artacağı ifade edilmekle birlikte dergi, sayıyla sonlanmıştır. Kırım Mecmuası, yayın hayatı boyunca Türk birliği için çalışmıştır. Bunun yanında Kırım’ın tarihi ve kültürü sürekli olarak söz konusu edilmiştir. Bu şekilde Osmanlı’daki Kırım kökenli insanların aidiyet duyguları sıcak tutulmaya çalışılmıştır. Kaynaklar: 1. Abdülhamid Şâmil. Büyük Gasprinski’nin Tezkirnâmı // Kırım Mecmuası. –  – №  1. – Mayıs 3. 2. Balcı Sezai. İsmail Bey Gaspıralı Döneminde () İstanbul’da Bulunan Kırım Uleması, Osmanlı Sosyal ve Ekonomik Tarihi Prof. Dr. Yılmaz Kurt Armağanı, I, (Ed. Hatice Oruç- Muhammed Ceyhan), Ankara, Akçağ Yay.,  – S.  – 3. Bayraktar Rasim. Türkistanlı Aydınlarımızın Siyasi ve Yayın Mücadelesi: Mustafa Çokayoğlu ve Etrafındakiler // Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi. –  – Sayı: 39, Erzurum, ss.  – 4. Edib Efendi. Kırım Halk Edebiyatından  – Sefername // (3 Mayıs / ), Kırım Mecmuası. –  – Mayıs 3. 5. Erişirgil Mehmet Emin Bir Fikir Adamının Romanı Ziya Gökalp. – İstanbul: Remzi Kitabevi, 6. İmzasız. Tuttuğumuz Yol // Kırım Mecmuası. –  – Mayıs 3. 7. İmzasız. Kurultay Kânûn-ı Esâsîsi ve Hükûmet-i Milliye // Kırım Mecmuası.  –   – Mayıs 8. İmzasız. Kırımlılar Cemiyet-i Hayriyesi // Kırım Mecmuası. –  – Ağustos 8. 9. Ömer Seyfeddin İçtimâiyyât – Büyük Türklüğü Parçalayan Kimlerdir? // Kırım Mecmuası.  –  – Mayıs 3. Safveti Kemal. Türklük Tatarlık // Kırım Mecmuası. –  – Mayıs Şevki Bektöre. Kırım İçin // Kırım Mecmuası. –  – Mayıs 3. – S. 2. Türk Hatem Kırım Mecmuası // Karadeniz Araştırmaları. –  – №  – S. 71 – Türk Vahit Kazak Gazetesi // Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi. –  – №   – S.   – Хатем Бекироглу Тюрк На пути к объединению тюрских племен: Журнал Крым Аннотация. Сегодня научные исследования в области политической и литератур- ной жизни общества ярко отражают потребность изучения, расшифровки старых ори- гинальных изданий. В настоящей статье, рассматривается «Журнал Крым» (“Kırım Mecmuası”) издаваемый на Османском языке с года (Стамбул, 3 мая () ). Журнал издавался до 15 мая () года и всего было выпущено 23 номера. Таким образом, целью вышеупомянутого литературно-исторического альманаха было, пре- жде всего: отразить историю, географию и жизнь крымских татар, а также объеди- нить другие тюркские народы. Журнал Крым с точки зрения языка описания мог быть примером для других изданий, которые выходили не только в тот период, но и для всех будущих изданий. Ключевые слова: Журнал, Османский язык, Крым, Общество Крымчане. Вопросы крымскотатарской филологии, истории и культуры Hatem Bekiroglu Turk A Publication on the Path of the Turkish Unity: Kırım Mecmuası (The Magazine of Crimea) Abstract. It is needed to be examined the magazines which were published in past times for the studies of history of literature and policy. That article focuses on Kırım Mecmuası published in The Kırım Mecmuası (The Magazine of Crimea) starts its publication on March 3, () in İstanbul and it continues till the date of May 15, (); it has 23 volumes. The Kırım Mecmuası is a review published in İstanbul with the aim of uniting the Turks by the people who carry for their former motherland, Kırım. It is a society publication. “Kırımlılar Cemiyeti” (The Society of Kırım People) in İstanbul purposed to transcribe the history, the place, the people, the culture of Kırım to hold it on the agenda. As a result, the main theme used in the review is based on motherland. Kırım Mecmuası has the quality to be a guide for the past and post reviews in the aspect of proficiency of using language. İsmail Gaspralı’s talent to use language effectively can also be easily seen in that review. And the most common topic examined in that review is to unite the Turkish societies which are scattered. Keywords: Magazine, Ottoman language, Crimean, , The society of Crimean People.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası